Serena Su Hanzadeoğlu

Tiff'in yanından,okçuluk sınıfından dönüyordum.Bizim sınıfla onların sınıfı arasında pek bir fark olduğu söylenemezdi.Yavaş adımlara sınıfıma doğru ilerlerken,birisinin koşarak sınıfa girdiğini gördüm.İstemeden meraklanmıştım,adımlarımı hızlandırdım ve sınıfın önüne geldim. Sınıfın içine girdim ve etrafı inceleyen bir kız orda duruyordu.Aslında tanımak için fazla düşünmeme gerek yoktu. ‘‘Ah! Sere, hoş geldin. Seni burada gördüğüme çok sevindim.’’ dedim heyecanla.Sere hızla arkasını döndü ve tahminim de yanılmadığımı bir kez daha gördüm. "Ange!Bende seni arıyordum!" dedi sözcükler hızla dudaklarından dökülürken.Gülümsedim. "Kılıç dersleri nasıl gidiyor?Yanına geleceğim bir gün.Umarım." dedim en sonunda.Birşey hakkında kesin konuşmamayı daha önce öğrenmiştim. "Tabiki gel!" dedi Sere.Sanki sevdiğim herkes orada toplanmıştı.Lucy,Sere ve kardeşim Sat.Kesinlikle bir gün gitmeliydim. "Seni buraya hangi rüzgar attı?" dedim ggöz kırparak.

Ellerimi sevinçle çırptım.bir öğrenci daha..Yaşasın! "O zaman en doğru adrese geldin Sere!" dedim ve kolundan tutarak öğrencileri çalıştırdığımız yere doğru ilerledim.Sere'de peşimden hızlı adımlarla geliyordu. "Sen burda bekle Sere.Ben hemen geliyorum." dedim ve Sere'yi orada bırakıp günlük kucakladığım malzemeleri aldım.İlk olarak öğrencilerin daha kolay çalışabilmeleri için özel yapım olan bir taş -Taş gerçekleri gibi sert değil ve normal heykel taşları gibi beyaz renginde,Sert değil çünkü içinde farklı bir madde var.Haphaistos kam için özel hazırlıyor.- aldım ve en yakında duran bir çekmeceyi açıp içini karıştırmaya başladım.Büyük,küçük ve orta boyda olan bir çekiç grubu ve çizmesine yardımcı olacak, 1den 10a kadar numaralandırılmış gümüş ve çekiç uçlu kalemleri avumucuma doldurup Sere'nin yanına gittim.Getirdiğim malzemeleri büyük bir ilgiyle inceliyordu.Hemen onları yere bırakıp sözüme başladım. "Sere,çalışmaya başlayacağız ama ilk olarak,hayal ettiğin bir cisme karar vermek zorundasın." dedim ve elimdekileri yere bırakıp Sere'ye döndüm.

Vay canına!Keman!Gitar ve piyano çalabiliyordum ve asla keman denememiştim. "Harika!" dedim Sere gibi ellerimi çarparak.Sere tepkime mutlu olmuş gibi baktı. "Kemanı banada çalmalısın Sere'm.Hep dinledim ama hiç çalmadım." dedim üzülerek.Sere güldü ve elini omzuma attı. "Her zaman çalabilirm Ange!" Ellerimi birbirine çırptım.Sere ile gerçekten çok eğlleniyorduk.Babam sanat tanrısı olmasına rağmen resimim iğrençti ve Sere düzeltmeme tardım etmişti.Şimdide ben ona heykel gösterecektim.Belki ilerde bana kemanda öğretirdi.
"O zaman tembellik yapmayalım başlayalım." dedim.Sere bana hak verircesine salladı başını.O Athena kızıydı.Tembellik mi?Akılları biran durmazdı ki!Sürekli düşünürlerdi.Keşke benimde beynim öyle olsaydı...
"Bak şimdi," diye söze başladım elime bir çekiç ve testereye benzer-melezler testere için değil kılıç için eğitilmişlerdir o yüzden kendilerine zarar vermesin diye taş dışında başka bir şey kesmemek için ayarlandı- testereyi öne çıkararak ona uzattım. "Bununla taşın yarısını kesip ayırabilirsin.Sonra," dedim çekici elimde sallayarak "bununla şekillendirmeye başlayabilirsin Sere'm."

"Süper gidiyor!" diye Sere'ye gaz vermeye devam ettim.Bu gazlar gerçekten çok işe yariyordu yapamayan birisi bile seviyesinden çok daha iyi eserler çıkartıyordu.Ama şimdi Sere'ye doğruyu söylüyordum gerçekten çok güzel gidiyordu.Hemen Sere'nin yanından ayrılıp birkaç çekmece karıştırdım ve içinden spatula çıkardım.Genelde bu aleti bulmak birkaç dakikamı alırdı bazen Lara'nın inat olsun diye sakladığını düşünürdüm ama bu sefer bulmam kolay olmuştu.Hemen Sere'nin yanına geri döndüm.Yokluğumu farketmemişti ble kendini o kadar kemanına kaptırmıştı ki.Birden keman çalmaya özendim.Dışarı çıkar çıkmaz ilk işim bir keman bulmak olacaktı öğrenmek konusundaysa...Sere'yla beraber birşeylerr yapardık herhalde.
Sere hale çekiçle kemanının yuvarlak kısımlarını düzeltiyordu. "Sere sana daha kolay bir alet getirdim." dedim biran kafasını kaldırdı ve elimdeki spatulaya baktı. "Oh be!" dedi ve elindeki çekici br yana fırlatıp spatulaya yöneldi.Hemen elimden kaptı.Bende anlatmaya başladım. "Bu spatula.Bununla yuvarlak kısımlarını daha yuvarlak yapabilirsin.Ayrıca ulaşması zır yerlerede çekiçlerden daha kolay ulaşır" dedim.

Sere'yi şaşırtmak gerçekten harika ötesiydi.Hatta sabırsız bir şekilde beklemesi daha eğlenceli.daha heykelini bitirmeden zamanı çabuk geçirmek için şarkı söylemeye başlamıştı.Kendimi tutamamış bende ona eşlik etmiştim.Gerçekten,Sere'yle geçirdiğimiz zaman çok eğleniyorduk.Ve Sere'yi daha fazla bekletmek istemiyordum.Aslında beklerken ayağıyla tempo tutmasını çok seviyordum.
"Serena Su Hanzadeoğlu,sana bunu söylemekten çok mutluyum.Seni,Sanat ve Zanaat Derliğinden mezun ediyorum." dedim.Sere birden havaya sıçradı ve ellerini çırpmaya başladı.Beraber tekrar kahkaha attık. "Sere ama heykel yapmaya her zaman gelmelisin.Çok eğleniyoruz!"