Yay-ok takımlarını incelerken yanına gelen kıza bakıyordu şimdi. Eğitmen olmalıydı. "Güzel takım değil mi?" diye sordu. Katherine, bir an için yeniden takımlara baktıktan sonra tekrar ona döndü. "Evet." Kız onun sözü karşısında gülümsedi. "Ben Tiff, eğitmenim." Eğitmeninin o olduğunu anladığı için sevinerek gülümsedi. "Katty. Ders almak istiyorum." dedi gülümsemesine devam ederek. Katty, en az kullandığı lakabıydı çünkü fazla şeker bir lakaptı. Yine de şu an aklına ilk o gelmiş, bu yüzden de onu söylemişti. "Tamam, başlayalım o zaman." Oyalanmadan başlayacak olmaları, Katherine'in hoşuna gitmişti, bu yüzden başıyla onaylamakla yetindi. Ne yapacaklarını merak ediyordu, Tiff'e bunu sormaya karar verdi. "Ne yapacağız?" Cevabını alması için beklemesi gerekmedi. "İlk başta sana yay-ok takımını nasıl tutacağını göstereceğim." Katherine, ona uzattığı takımı aldı ve inceledi. Az önce baktıkları gibi sade bir takımdı. Tiff ile bir süre nasıl tutacağını çalıştılar. Hayatı boyunca, mızrak dışında hiçbir silah kullanmadığı için bunu öğrenmesi biraz uzun sürmüştü. Ama atışlarının iyi olacağını düşünüyordu. Çünkü mızrağı da bir hedefe doğru fırlatırdı, çoğunlukla da tuttururdu. Yayı tutmayı anladığında, şimdi ne yapacaklarını merak ettiğini göstermek istercesine Tiff'e baktı.