İyi Ki Doğdun Canım!

Bugün Calvin’in doğum günüydü. Akşam hiç uyuyamamıştım. Akşam uyumalıydım çünkü gece yola çıkacaktım. Parti hazırlıkları falan uzun sürerdi. Calvin’i kendi kardeşleri yani Hades kulübesi getirecekti. Tamamen ona sürpriz olacaktı. En azından ben öyle umuyordum. Gitme zamanı geldiğinde bütün eşyalarımı toparladım ve odamdan çıktım. Tam tahmin ettiğim gibi kardeşlerimle uyuyamamıştı. Erken yatmak bize göre bir şey değildi. Onlarda hazırlandıktan sonra kulübeden kardeşlerimle çıktım. Tam bu sırada Zell’e karşılaştım. O da bizimle önceden gelecektim. Selamlaştıktan sonra pegasus ahırlarına gittik. Hepimiz oyalanmadan kendi pegasuslarımıza bindik ve uçmaya başladık. Yolumuz uzundu. Tokyo’ya gidiyorduk. Yol boyunca yapacaklarımızı bir bir planladık. Mekânı tutmuştuk ama canlı olarak görmekte de fayda vardı. Bir de birkaç ayarlama yapmalıydık. Sürprizlerim sadece parti hazırlamakta kalmayacaktı. Uzun bir süreden sonra Tokyo’ya vardık. Burası gerçekten süper bir şehirdi. En azından havadan böyle gözüküyordu. Aynı zamanda çok ilginçti. Dada fazla inceleme yapmayarak zaman kaybetmeden parti salonuna gittik. Parti salonu gerçekten internette gördüğümüz gibiydi ve mükemmeldi. Tabii biz burayı daha mükemmel yapacaktı. Kardeşlerim sürprizim için gereken şeyi yapmaya başladı. Zell’e ben ise müzik ayarlaması için görevlilerle konuştuk. Tek tek bütün koyulacak müzikleri seçtik. Pastayı falanda ayarladıktan sonra işimiz bitti. Sıra kıyafete gelmişti. Oteldeki odalarımıza hazırlanmak için gittik. Parti elbisemi hızlıca giydim. Bu elbiseyi yeni almıştım ve bayağı zor bulmuştum ama bana çok yakışmıştı. Siyah beyaz bir elbiseydi. Ona uygunda siyah bir çanta seçtim. En sonda makyajımı büyük bir ustalıkla yaptım. Belki Afrodit kızları kadar başarılı değildim ama yinede kendi çapımda iddialıydım. Her şeyim tam olunca parti salonuna geri döndüm. Kardeşlerim her şeyi halletmişti. Geriye pek bir şey kalmamıştı. Kısa bir süre daha ne yapabiliriz diye düşündükten sonra yavaş yavaş davetliler gelmeye başladı. İlk gelen Afrodit kulübesiydi. Hemen selamlaştık ve birbirinden güzel olan kızlar bir yere geçtiler. Ondan sonra Athena kulübesi ve Artemis kulübesi geldi. Onlarda yerlerine geçtiler. Şu anda her şey yolunda gidiyordu.

Tiff ile erkenden karşılaştık. Calvin Hades çocuğunu öğrenmeden önce bizimle kalıyordu. Kardeşim gibi görüyordum onu. O gidince kulübede bütün işlerin bize kalması cabasıydı. Tiff ile beraber ahırlara gittik. Uzun bir yolcuğun ardından Tokyo'ya varmıştık. Nett'den baktığım gibi mühteşem bir yerdi. Giyinmek için odama çıktım.

Spoiler:

Elbisem aceleye gelmişti ve tam güzel bir elbise bulamamıştım. İlk gelen Afrodit kulübesiydi . Onun ardından Apollon kulübeside gözükmüştü. Ama partinin başlamasına daha vardı yapılacak iş ise biraz süslemekti. Bunun için Afrodit kızlarının yardımını almadan kesinlikle yapamazdık. Onlar sayesinde başarılı bir süslemenin ardından yorulmuştuk. Ben müzikleri ayarlamak için şarkı ararken Tiff'in yardımını almadan yapamazdım. Nede olsa partneriydi ve en sevdiği müzikleri iyi bilirdi.

Hediyem;

Spoiler: