Lexi,Sat ve ben yemekhaneden dönüyorduk.Kulübeye dönerken daha önce hiç görmediğim bir yer gördüm.Hemen Sat'e sordum:
-Burası neresi?
-Pegasus Ahırı,görmek ister misin?
-Harika olur!
-Güzel öyleyse oraya gidelim!
Bunu üzerine ben ve sat ahırlara yöneldik.İçeri girdiğimde burnuma garip bir koku geldi.Pamuk şeker kokusuna benziyordu.(bir ahır için oldukça garip bir koku!)Sat'in pegasusunun yanına gittik.Çok güzeldi.Sat ve beni kolayıp,sanki kahkaha atmış gibi kişnedi.Ben ve sat de ona gülerek karşılık verdik.Sat onu besleyip sevdikten sonra bana döndü ve ''artık gidelim mi?'' diye sordu.Evet anlamında başımı salladım.
Tam ahırdan çıkarken tam arkamdan bir kişneme sesi geldi.Korkuyla sıçradım ve arkamı döndüm.Arkamı döndüğüm anda hayatımda gördüğüm en güzel canlıyla karşılaştım.Bembeyazdı;fakat kanatları ve ayakları gümüş rengiydi.Gözleriyse açık ve parlak bir mavi tonuydu.Sat'e baktım.O da hayvanı sevmişti.Sesli düşünerek''keşke benim olsa...''dedim.Sat de hemen''istersen olabilir.''dedi.Büyük bir mutlulukla sırıttım ve atımın üstüne bindim.O an ki mutluluğumu hiç unutamam!