Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Biraz Rahatlayayım Demiştim.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Andrea Grace Harvey
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Andrea Grace Harvey


Mesaj Sayısı : 609
Kayıt tarihi : 18/01/11

Biraz Rahatlayayım Demiştim. Empty
MesajKonu: Biraz Rahatlayayım Demiştim.   Biraz Rahatlayayım Demiştim. Icon_minitimeC.tesi Mart 05, 2011 3:41 am

Annemin Los Angeles'a taşınma kararı bana mantıksız geliyordu hala.Halbuki New York'taki evimizi ne kadar çok severdi o.
Ev eşyaları mağazasında duvara yaslanmış beklerken annemin sesiyle irkildim.''Tatlım sence hangi oturma grubu daha iyi? Sağdaki mi soldaki mi?'' diye soruyordu annem.Evet, bir de evin eşyalarını yenileme merakı da sarmıştı annemi.Sadece onun bu sorusun savuşturmak için ''Sağdaki olsun işte.'' dedim sıkkın bir ses tonuyla.Annem ''Grace oturma gruplarına bakmadın bile.Tatlım neler oluyor sana?'' dediğinde içimdeki tüm nefreti kusmak istemiştim aslında.Ama annemi kırmak istemiyordum.Yine de kendime engel olamadım.''Benim adım Grace değil anne.Kimse bu adımı kullanmıyor bile.Ayrıca Los Angeles'a taşınma nedeninin yeni kocan olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?Ben o üç yaşında şekerle kandırdığın çocuk değilim artık!'' dediğimde mağazadaki tüm çalışanlar ve müşteriler bize bakıyordu.Ama hiçbir şey umrumda değildi.Annemin bana haber vermeden evlenmesi ve bana sormadan New York'taki her şeyimizi bırakması çok zor geliyordu.Annem yüzündeki solgun ifadeyle bana bakıp ''Bunları evde konuşalım Gra-'' derken onun lafını kestim ve ''Boş versene!'' diye ona tekrar çıkıştım.Bir şey demesine fırsat kalmadan hızlı bir şekilde mağazadan çıktım.Hiç bilmediğim bu şehrin sokaklarında dolaşmaya başladım.Annem arkamdan bile gelmemişti.Büyük ihtimal şu anda hiçbir şey olamamış gibi alışverişine devam ediyor ve dönüp ondan özür dilememi bekliyordur.Ondan özür dilemeyecektim.Burada haklı olan bendim.Bana haber bile vermemişti ve benden habersiz bir adamla evlenmişti.Şimdi de tüm anılarımızın bulunduğu evi benden habersiz satıyordu.İşte bunu kolay kolay kabullenemezdim! Ah şu an o kadar gergindim ki! Her tarafım kaskatı tutulmuştu sanki.Eve gidip yatağıma uzansam hemen uyurdum.Ama eğer şimdi eve gidersem annemle aramızdaki kavga daha da büyüyecekti ve ben bunu hiç istemiyordum.Hem yeni evimizde bir yatağım bile yoktu.
Los Angeles sokaklarında yürümeye devam ederken karşı caddedeki bir mağaza kocaman ve renkli tabelasıyla dikkatimi çekmişti.'Kabuklu'nun Su Yatakları Mağazası' Belki alabileceğim ucuz bir yatak vardır umuduyla karşı caddeye geçtim.Kapıyı açtığımda çalan çan sesiyle dükkan sahibi hemen yanıma gelmişti.Bu uzun, ince, dev gibi bir adamdı.Yüzünde sinsi bir gülümseme vardı.''Kabuklu'nun Su Yatakları Mağazası'na hoş geldiniz efendim!'' diyerek haykırdı dükkan sahibi.Sesi normal bir dükkan sahibinden çok daha neşeli çıkıyordu.Belki de onun bu garip dükkanına gelen sayılı müşterilerden olduğum için bana bu kadar ilgi gösteriyordu.Çekingen bir sesle ''Hoş bulduk.'' dedim.Mağazanın içerisinde ilerlemeye başladım.Dükkan sahibinin arkamdan beni takip ettiğini hissedebiliyordum.Bir an dükkandan çıkıp gitmeyi düşündüm ama denemelik masaj koltuğunu görünce vazgeçtim.Masaj koltuğunda bir dakikalık deneme bir dolardı.Buna gerçekten ihtiyacım vardı.Arkamdaki dev gibi adama dönerek ''Masaj koltuğunu deneyebilir miyim acaba?'' diye sordum.Adam hemen konuşmaya başladı.Sesi o kadar neşeli çıkıyordu ki... ''Tabii efendim, siz geçin oturun ve bir dolar rica edeyim.'' dedi.Hemen cebimden buruşmuş paraları çıkarttım.Bir doları dükkan sahibine uzatarak gerisini cebime koydum.Dükkan sahibi ''Geçin efendim, şöyle oturun lütfen.İsterseniz masaj yapan ve sallanan su yataklarımız da var ve hat-'' derken onun lafını kestim ve ''Hayır gerek yok.Sadece masaj koltuğunu denemek istiyorum.'' dedim.Adamın birden yüzü asıldı ama eğer onu susturmasaydım sonsuza kadar konuşacaktı.Titreşmeye başlayan koltuk gerçekten de beni rahatlatmıştı.Bu 10 saniye önceki düşüncemdi tabii.Koltuğun kenarlarında çıkan ipler kollarımı ve bacaklarımı bağladı.Bel hizamdan çıkan kemer de beni sabitlemişti.Dükkan sahibi bir sevinç kahkahası attı ve ''Prokrustes'in mağazasındaki tüm yatakları deneyecek bir müşteri!'' diyerek ellerini çırptı.''Beni hemen bırak sen sefil dev!'' diye bağırıyordum ama onun beni umursamadığı belliydi zaten.''Su yataklarım o kadar rahat ki ! Hepsine bayılacaksın, sonsuza kadar burada su yataklarını denettireceğim sana!'' diye bağırıyordu dev.Bense beni her yerimden sabitleyen ipler yüzünden hareket bile edemiyordum.''Bak Prokrustes, eğer beni bırakırsan tüm su yataklarını deneyeceğim.Olur mu?'' diye onu kandırmaya çalışıyordum.''Hayır hayır olmaz, o zaman kaçmaya çalışırsın ve su yataklarımın rahatlığına varamadan gidersin.'' diyerek başını iki yana sallıyordu dev.Sanırım buradan yine özel gücüm sayesinde kurtulacaktım.''Prokrustes, gözlerime bak!'' dedim.Onu etkileyebilmem için göz teması kurmalıydım ancak böyle konsantre olabilirdim.Dev neşeli bir şekilde bana baktı ve hemen konuşmaya başladım.''Şimdi beni bırakacaksın ve gitmeme izin vereceksin.'' diyerek konsantre olmaya çalılşıyordum.Prokrustes tam ''Ne yapı-'' derken tekrar konuşmaya başladım.''Şimdi beni bırakacaksın ve gitmeme izin vereceksin.'' Bunu durmadan tekrar ediyordum.Prokrustes gözleri ve ağzı açık bana bakıyordu.Dev birden ''Şimdi seni bırakacağım ve gitmene izin vereceğim.'' dedi.Sanırım işe yaramıştı.Dev yavaş yavaş bana yaklaştı ve o kocaman elleriyle beni bağlayan ipleri çözdü.Artık şansımı zorlamadan kaçmalıydım.O an fark ettim ki Prokrustes buraya gelen başka melezler için de tehlike oluşturmaktaydı.Ama o öldürülemeyecek kadar iyi niyetliydi.Tekrar göz teması kurarak ''Hemen masaj koltuğuna otur.'' dedim.Bu sefer daha kolay olmuştu onu ikna edebilmek.Prokrustes hemen masaj koltuğuna oturdu.Cebimden bir dolar daha çıkarıp masaj koltuğunun para deliğine attım.Koltuk titremeye başlamıştı.Yaklaşık on saniye sonra koltuğun her tarafından ipler çıkarak Prokrustes'i olduğu yerde sabitledi.Kısa süre sonra özel gücümün etkisi altından çıkacaktı.O zaman kaçmaya çalışırdı büyük ihtimal ama hiç değilse bu koltuk onu bir süre idare ederdi.Hızlı adımlarla mağazadan çıktım ve koşarak eve gittim.Her ne kadar annemin evde olduğunu bilsem de bu Kabuklu'nun su yataklarını denemekten daha iyiydi.

Rp bitmiştir.~

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Biraz Rahatlayayım Demiştim.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Biraz barış ve biraz korku...
» Biraz Hırsızlık, Biraz Macera
» biraz şems... biraz kum
» Biraz Dedikodu.
» Biraz da yer altı.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: Los Angeles :: Kabuklu'nun Su Yatakları Mağazası-
Buraya geçin: