biraz şems... biraz kum

Genç bir avcı, yorucu bir avdan sonra nereye uğrar dersiniz? Şahsen ben, avdan sonra o gün plaja gitmekte karar kılmıştım.
Orada bulunacak olan olası kalabalığı göze alarak yürümeye başladım. Kulübeye uğramadım dolayısıyla yanımda sadece ava çıkarken aldığım sırt çantam ( içinde bir dürbün, fener ve eski bir National Geographic sayısı vardı.) ok ve yayım vardı.

Oraya vardığımda, plajın bir kişi dışında boş olduğunu gördüm. Bu kişi, ellerini kuma sokmuş, oturuyordu.

İki seçeneğim vardı, gidecektim veya kalıp onunla tanışacaktım. Yaklaşık bir dakika durup düşündükten sonra ilerledim ve " Merhaba! " dedim ona. Acaba kimin oğluydu? Yeni miydi buralarda?

Bütün vücudum rahatlamış ve arınmıştı. Derin derin nefes alırken arkadan birinin geldiğini fark etmemiştim. Zaten ince kumdan da belli olmazdı. Sade ve güzel bir bayan sesi duydum. Arkamı döndüğümde sırt çantalı güzel bir kız vardı. Güneşten midir bilinmez en az güneş kadar parlak saçları vardı. Terbiyesizlik etmeyip rahatımı bozarak ayağa kalktım. " Merhaba, buyurun ? " dedim nazikçe. Yine bir avcı mıydı bu. Sırt çantasından beliren yayı çok sade ve zarifti. Kızın karşılık vermesini beklerken gözüm yine ayaklarına kaymıştı.


Out: Karakterim fetişist.