Claire'ın yanından ayrıldıktan sonra plaja geldim.Plajda hafif ve ılık bir esinti vardı.Kumsala uzandım.Umarım kalkınca yine üstüme birşey saldırmaz diye düşündüm.Yıldızların bu kadar parlak olduğunu bilmezdim.Ellerimi başımın arkasına koydum ve yıldızları seyrederek düşünmeye başladım.Niye ben? Neden ben? Bunlarla nasıl başa çıkacaktım? Daha kılıç bile kullanamıyordum nasıl güçlü bir canavarı yenecektim? Bunu düşündükten sonra bir karar verdim yarın gidip kılıç dövüşü öğrenecektim.Nerede öğretiliyordu acaba.Arena veya dövüş sahasında falan mı ? Sonra aklıma geldi yarın akşam üzeri güneşin batışını izlemeye Kano Gölüne götürecektim Claire'ı.Bu yüzden sabahtan öğrenmeliydim kılıç dövüşünü.Akşam üstüm doluydu.Hemde çok özel biriyle.Yıldızlara daldım ve Claire'ı düşünmeye başladım.Çok güzel ve çok iyi birisiydi.Ona ilk görüşte aşık olmamın nedeni bu olsa gerek.Ona sarıldığımda onu bırakmak istemiyordum.Bu gece ise yanından ayrılmayı hiç istememiştim ama ne yapalım gitmem gerekti.Bunları düşünürken yanıma yaklaşan adamı fark etmemiştim.Yanıma oturdu bir adam aniden.Korkmuştum düşmanmıydı acaba ? Sonra adamın yüzüne ay ışığı vurunca adamı tanıdığımı fark ettim ve ''BABA'' diye bağırdım''.Sonra sordum ''daha 2. günde bu ne hız neden beni bu kadar çok ziyaret ediyorsun?''.Alınmış gibiydi ve ''oğlumu ziyaret edemezmiyim ?'' dedi.Bir sessizlik oldu ve yine o gıcık edici kahkahasını patlattı.''aah evlat kardeşlerin sürekli görevde bende seni yalnız buldukça konuşmaya geliyorum''dedi.Yüzüne baktım ciddiydi.Aklıma gelen ilk soruyu sordum ''Baba bugün kılıcımda ne ters gittide o önce Ş şeklini aldı sonrada kırıldı ?''.Bunu duyduğuna sevinmemiş gibiydi ve ''Malesef Hephaistos kulubesinin üzerinde bir lanet var ve bu yüzden oğullarım demir işlemekteki hünerlerini gösteremiyorlar''dedi ve üzülerek detaylı detaylı olanları anlatmaya başladı.
Anlatması bittiğinde "neyse kalkmam lazım'' dedi ve puf ateş topu olup gözden kaybuldu.Bugünlük bu kadar ekşın bana yeterdi daha fazla bir şey yaşamak istemiyordum.Ayağa kalktım,üstüm başım kum içindeydi.Üstüme silkeleyip kulubeme doğru yürümeye başladım.