Poseidon'un çığlıkları gibi yağan aralıksız yağmur botumdan çıkan derin sesi dâhi bastırabiliyordu. Kendimi o kadar huzursuz hissediyordumki yağmur damlaları beni ağırlaştırıyor, heyecanımı daha da güdüyordu. Her şimşek çaktığında beliren ıssız veyoğun kara bulutlar gezegeni yutacakmışçasına ilerliyor bu görüşmeyi daha da garip kılıyordu. Aslında korkulacak pek bir şey yoktu. Nasıl olsa bu yüce insan Zeus veya Poseidon değil Apollo'ydu. Barış ve sanat tanrısı...
Soluk turkuaz renkli duvarların izlediği sarı gibi görünen ışıkları aştıktan sonra binanın önüne gelmiştim. İçimdeki heyecan kalbimin yerinden çıkmak için hazır beklediğini söylüyordu. Sol diz kapağımın olağandışı hareketleri beni yukarı çıkmak için zorluyordu. Asansör yerine merdivenleri tercih etmek istedim. - aptal gibi - Zaman ne kadar geçerse o kadar iyi düşündüm. Fakat tanrıların bekletilmekten hoşlanacağını düşünmediğimden bir kat çıktıktan sonra yedi kişilik asansöre emin adımlarla ilerledim. Koyu kırmızı yanan tuş beni biraz bekletti. Ardından ince bir sesin ardından asansöre bindim. Kulağımın arkadasından akan tuzlu su omzundan aşağı giderken bütün sinir hücrelerini uyardı. O kadar soğuktu ki neredeyse bağıracaktım. Tekrar ince bir ses sonrası ölüme gidercesine korkulu kapıyı açtım...
Bir kaç adım sonra derin ve uzun bir şimşek gözümü aldı. Önüme döndüğümde bütün ihtişamıyla Apollo - babam - önümdeydi. Korktuğumdan mıdır yoksa saygımdan mıdır bilinmez diz çöktüm. Boynumu biraz yukarı kaldırarak " Baba... " dedim. Cevabını beklerken diz kapağımın titmesinin durduğunu hissettim. O hızla tepinmeye devam etseydi altımda ki soğuk mermeri delebilirdim. Babam bir adım daha atarak "Kalkabilirsin Jones. Nasılsın?" dedi kibarca. O kadar ihtişamlıydı ki kemerinin ortasına bağladığı güneş parlıyordu. Bundan esinlenerek " Güneşin nerede ? " dedim. Sanki onu daha önce tanıyormuşum gibi samimiydim. Çok ciddi bir bakışla " Her yıldız bir güneş sayılır. Yıldızlar benim oğlumdur... aralarına bir yıldız daha eklendi " dedi katı sesiyle. Beni çok etkilemişti. Sanırım bu babam ile aramdaki geçecek yılların ilk adımlarıydı...