Bugün Lia'ya sürpriz yapmak istiyordum. Erkenden kulübemden çıktıktan sonra Melez Kafe'ye uğrayarak meyveli pasta aldım. E nede olsa ziyarete eli boş bitmek bize göre bir şey değildi. Elimdeki pastayı gören bir kaç melez aralarında fısıldaşınca öfkeli bir bakış attım onlara. Haliyle korktular. Bu ne kadar hoşuma gitse de bazen kampta beni seven kimsenin kalmayacağını düşündürüyordu.
Neyse Poseidon kulübesinin önüne gelince kapıyı çaldım. Biraz kapıda bekledikten sonra Lia açtı kapıyı. Beni görünce sevinmişe benziyordu. ''Misafir kabul ediyor musun?'' diye sordum gülümseyerek. Kulübede diğer kardeşleri yoktu sanırım. İçeriden hiç ses gelmiyordu. Gülümseyerek '' O misafir sensen tabi ki kabul ederim.'' dedi. İşte bu yüzden Lia'nın yeri benim için apayrıydı. Kamptaki tek dostumdu. Herşeyimi anlattığım tek kişi. Bugünkü ziyaretimin amacı dedikodu yapmaktı. Ne zamandır eğlenceli bir şeylerden bahsetmiyorduk. Savaşlar , titanlar derken kendimizi kaybetmiştik.
Kulübeye girdim...