Çoğu zaman olduğu gibi bu gece de uyku tutmamıştı beni. Pratik yapmak için ormana gitmeye karar verdim. Shuusui ve Kazeshini’yi yanıma aldıktan sonra ormana doğru yürümeye başladım. Etraftan sesler geliyordu. Bu pek rastlanan durum değildi. Uygun bir yer bulduktan sonra çalışmaya başladım. Yanımda kimse olmadığı için savaş antrenmanı yapamayacaktım. Bilek esnekliği, hız ve pratik çalışmaya başladım. Önce kılıcımı çıkarttım kınından. Biraz onla çalıştıktan sonra yeni bıçaklarımı çıkarttım. Bunları kullanırken bir ninja gibi oluyordum. Bu bıçaklar hızda bana artı sağlıyordu. Eğilip kalkarken vurma gibi hareketler çalıştıktan sonra epey yorulmuştum. Biraz oturmaya karar verdim. Ağacın dibine oturduğumda yanıma aldığım suyu çıkardım ve biraz içtim. Biraz kestirdikten sonra garip bir ses duydum. Bu pek de alışılmış bir ses değildi. Sesin geldiği yöne baktığımda ağzından salyalar akan cehennem tazısını gördüm. Bu buraya nasıl gelmişti? Kampa yaratık girmesi yasak değil miydi? Hemen oturduğum yerden doğruldum. Güzel bir antrenman olacaktı. Önce elim kılıcıma gitti ama sonra bıçaklarıma alışmam gerektiğini anlayıp iki bıçağımı da çıkardım. Tazı iyice bana yaklaşmıştı ve birden üstüme atıldı. Hemen sağa kaçıp hızlı bir darbeyle sağ arka bacağına bir darbe indirdim. Gerçekten bu kılıçlarla baya hızlıydım. Ayağa kalkıp tazıya gel işareti yaptıktan sonra tazı artık daha da sinirliydi topallaya toparlaya bana doğru geldi. Bana karşı şansının olmadığını bilmesi gerekirdi. Bana atlarken aşağı eğildim tam üstümden geçecekken iki bıçağımı da kafasına sokup midesine kadar yardım. Tazı birden yok oldu ve çalışmam burada bitti. Kulübeme doğru gidip rahat bir uyku uyuyabilecektim şimdi…