Sabah erkenden kalkıp Apollon kulübesinden ayrılıp kano gölüne gidip su perilerini görmeyi planlıyorum kulübeden çıktım kano gölüne giderken kardeşim Yon'u ok atarken gördüm önce onun yanına doğru gittim önce onu izlemeye koyuldum işi bittiğinde çantasından birkaç küp şeker çıkardı bir an onları yiyeceğini sanarak:
.-Kahvaltıyı beklesen olmaz mı? diye sordum.
Bana gülerek:
.-Bunlar benim için değil pegasusum için benimle gelmek ister misin? diye sordu.
Teklifini kabul ettim ve ahırlara gittik bir sürü pegasus vardı ama benim hala yoktu Yon'a hala benim bir pegasusum yok seçelim mi diye sordum o da kabul etti pegasuslara bakarken simsiyah bir pegasus dikkatimi çekti yanına gittim biraz sevdim yanımda küp şeker olmadığ için biraz sinirlendi galiba çünkü kişnediği an tüm pegasuslar üzerimi dışkılarıyla kapladılar tek duyduğum ses Yon'un gülme sesiydi anladım ki bu pegasus tam bana göre kano gölüne gitmem gerektiğini hatırladım ama şimdi oraya gitmek daha mantıklı geldi.