Kumar kötü bir alışganlık.

Güneş arabası ile Lotus Kumharanesini bulmam sadece 1 dakika 25 saniye sürmüştü. Arabayı kapının önünde park edecek halim yoktu. Otelin çatısına bıraktım ben de. Kumarhanden içeriye girer girmez şok oldum burası harika biryerdi. Müzik, hoş garsonlar, harika ikramlar ve birsürü oyun seçeneği vardı. Etrafdaki herkes kazanıyordu. Yanıma gelen sarışın güzel bir garson bana lotus çiçeği ikram ettiğinde almamak için kendimi zor tutup. Sonra alacağımı söyleyerek geçiştirdim. Şimdi pek fazla zamanım yoktu. Burası beni etkisi altına almadan tılsımı bulup çıkmalıydım. Birazcık etrafa bakındıktan sonra biraz etrafa bakındıktan sonra başka hoş kumral bir garson kız gelip bana tepsisini göstererek bir lotus çiçeği ikram etti. Tam sonra alırım demek üzereyken. Tepsisine baktığımda. Bir anda şok olmuştum. Tepside çikolata ve kanepelerin tam ortasında Persephone'nin tılsımı duruyordu. Ne işe yaradığını bilmiyordum. Ama tılsımı almam gerekliydi. Kolumu uzattığım sırada rulette kazanan bi adam sevincinden sıçrayarak garsona çarpıp tepsisini devirdi. Tılsım da yere düştü. Almak için eğildiğimde. Yürüyen bir adamın ayağının çarpması sonucu yuvarlanarak bir poker masasının altına girdi. Koşarak masanın altına girdim sonunda tılsımı almıştım. Hızla cebime atıp. Otelin asansörüne koştum. Asansöre binip en üst katın düğmesine bastığımda. Yanımda bir garson durup bana Lotus Çiçeği ikram ediyordu. Almamak için zor tuttum kendimi. Vücudumda büyük bir istek oluşmuştu çiçeği almak için derken. Asansör en üst kata varmıştı. Koşarak çatıya tırmandım. Güneş arabasının orada olduğunu görünce rahatladım. "Hemen arabaya binip kontağı çalıştırdım. İki dakika sonra Hephaistosun tamirhanesindeydim. Arabayı aldığım yere bırakıp Olimposun girişine doğru yürüdüm.