| William Maxwell | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: William Maxwell Perş. Şub. 24, 2011 10:03 am | |
| Artık okçuluğu öğrenmenin zamanı geldiğini düşünüyordum. Sanki ihtiyacım varmış gibi istediğim zaman gücümle okları kontrol edik istediğim yere fırlatabilirdim. Ama yine de özel güçlerime bu kadar güvenemezdim. Sonunda dersliğe gitmeye karar vermiştim. Dersiliğin kapısını açtığımda içeride bir Apollon çocuğu duruyordu. Her ne kadar katlanamasam da bu dersi almalıydım. Kendimi zorlayarak konuştum. "Merhaba, ben ok ve yay kullanmayı öğrenmek istiyorum." Kelimeler dişlerimin arasından tıslar gibi çıkıyordu. Apollon çocukları ok ve yay konusunda uzman olurlardı genelde. Ben ok ve yay kullanmak konusunda kılıç ve hançer kadar becerikli değildim. Karşımdaki melez de beni gördüğüne pek memnun sayılmazdı. "Merhaba ben Yon. Okçuluk dersini ben vereceğim." Zorla güşümseyerek cevap verdim. "Ne güzel." İçimden bir ses bu ders sırasında güçlerimi kullanıp hile yapacağımı söylüyordu. Ama kendimi tutabildiğim sürece tutup bunu yapmayacaktım. | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: William Maxwell Paz Şub. 27, 2011 2:22 am | |
| Kardeşim Yon'u Kheiron çağırıyordu. Nedenini bilmiyordum. Yon'a haber vermek için dersliklerin yolunu tuttum. Ok atma teknikleri sınıfına geldiğimde Yon'u ve tanımadığım bir melezi gördüm. Büyük ihtimalle daha yeni Yon'dan ders alacaktı. Yanlarına gittim ve Yon'a "Yon, seni Kheiron çağırıyor." dedim. Yon önce karşısındaki meleze baktı sonra bana döndü. "O zaman dersi sana bırakıyorum." dedi. Bugün başka işim yoktu. Daha doğru akşamleyin vardı. Yani şu an boştum. Gülümseyerek "Tamam." dedim. Yon da bana gülümseyerek baktıktan sonra sınıftan çıktı. Bende hemen meleze döndüm ve "Benim adım Tiff." dedim. Melez kısaca "Will." dedi. Will'e on saniye kadar baktıktan sonra "Hadi derse başlayalım." dedim. Will sanki istemiyor gibi beni zorla onayladı. Nedenini anlayamamıştım ama ilerde öğreneceğimden emindim. Beraber hedef tahtasının 20 adım ilerisine geçtik ve Will'e "İlk başta 20 adım mesafeden çalışma yapacağız." dedim. Will'in yüzünde memnuniyetsizlik oluştu. | |
|
| |
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Geri: William Maxwell Paz Mart 06, 2011 8:46 am | |
| Dersimi başka bir Apollon çocuğu verecekti. Sanki çok farkederdi. Beni hedef tahtasından 20 adım uzağa götürdükten sonra ""İlk başta 20 adım mesafeden çalışma yapacağız." dedi. Elime aldığım atreman yayına oku yerleştridikten sonra yayı kaldırdım. Hedefe doğru nişan aldım yayı gerdim. Derin bir nefes aldıktan sonra bıraktım. Daha önce hiç ok ve yay kullanmamış birisi olarak okun fırlama anındaki geri tepsini hesaplayamamıştım. Geri tepme gücü yayı 45 derece aşağı eğmişti. Ok hedef tahtasının 30 santim altında duvara çakılmıştı. Utanç verici bu durumun şokundan çıktıktan sonra ilk duyduğum Tiff'in sesi oldu. "İyi bir başlangıç ancak fırlatırken kolunu sağlam tutmalısın yoksa aynen böyle olur." Gülmemek için kendini zor tuttuğunu anlamıştım. Sinirimi bastırmak için dişlerimi sıktım ve yaya tekrar ok yerleştirdim. Nişan alıp bıraktım. hedefi vurmuştum. ama sol tarafından dıştan ikinci halkasından. Tekrar tekrar denedim. Ta ki 15. atışta hedefi 12den vurada kadar. Daha sonra yorgunluk ve gururla Tiff'e baktım ve nefes nefese konuştum. "Sırada ne var?"
| |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: William Maxwell Salı Mart 08, 2011 1:50 am | |
| Will'i izliyor, kopmamak için kendimi zor tutuyordum. Will uzun süren atışlardan sonra tam on ikiden vurmayı başarmıştı. Kendine sonsuz özgüvenle bana baktı ve "Sırada ne var?" diye sordu. Çok yorgun görünüyordu ama şimdi dinlenmenin sırası değildi. Daha önümüzde uzun çalışmalar vardı. Bunun için zaman kaybetmemiz gerekiyordu. "35 adımdan atış deneyeceksin." dedim. Will isteksizce gözlerini devirdi ancak itiraz etmedi. Onu hedef tahtasının 35 adım uzağına götürdüm. Sonra da eline yay-ok takımını verdim. Will oku yayına gerdirdiği sırada "Sıkı tut, sol kolunu bükme." dedim. Will dediklerimi aynen yaptı ve sonra da oku fırlattı. Ok on halkalı hedef tahtasında yedinci halkasına saplandı. Şimdilik bu iyi bir atıştı. Daha yeni başlamıştık. Will pes etmeden bir ok daha aldı ve bir daha denedi. Bu da pek iyi değildi. Artık otomatiğe bağlamıştı. Okları ben hiçbir şey diyemeden fırlatıyordu. Ok hedef tahtasının değişik yerlerine saplanıyordu. En sonunda dayanamayarak "Yavaş!" dedim. | |
|
| |
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Geri: William Maxwell Çarş. Mart 09, 2011 3:01 pm | |
| Hırsla kendimden geçip otomatik bir şekilde okları hızlıca fırlatıyordum. Birsüre sonra Tiff'in sitemiyle irkildim. "Yavaş!" Oflayarak kafamı çevirdim ve konuşmaya başladım. "Ne oldu? 35 adımdan atış yapıyorum işte dediğin gibi." Keskin bir şekilde alaylı bir tavırla cevap verdi. "Arada benimde konuşmama izin verirsen bir iki taktik veririm de birşey öğrenirsin." Aynı şekilde karşılık vermemek için dilimi ısırmak zorunda kalmıştım. Başka bir yerde olsaydık cevabı verirdim ama sadece lafımı yutup dinlemekle yetindim. Gözlerini devirdikten sonra konuşmaya devam etti Tiff. "Yay ve ok düzgün durmalı öyle rastgele fırlatamazsın. Ayrıca hala kolunu büküyorsun. Oku bıraktığında da sağlam dur ki nişan aldığın noktaya gitsin." Derin bir nefes alıp kendimi zorlayarak kafamı salladım. Daha sonra aldığım oku yayıma yerleştridim. Ok ve yay aynı hizda düzgünce duruyordu. Kolum ise gergin ve düzdü. Hedefin tam ortasını nişan aldım. Oku bıraktığım anda ayaklarımın üzerine sıkıca durarak hareket etmemeye özen gösterdim. Ok yaydan fırladı ve içerden ikinci halkayı vurdu. Güzel bir denemeydi. Her ne kadar ukala ve kibirli olsa da işi biliyordu. Tekrar bir ok yerleştirip aynı şekilde fırlattığımda ok hedefi tam onikiden vurmuştu. Bir kere daha denedim. Ok yine tam onikiden vurmuştu. 35 adımdan ok atmayı da başarmıştım. Kafamı Tiff'e çevirip özgüvenle baktım. "Sanırım 35 adımda da işim bitti." Sırada ne olduğunu merak ederek cevabını bekledim. | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: William Maxwell Çarş. Mart 09, 2011 11:10 pm | |
| Bu Athena çocukları beni deli ediyordu. Hepsi ukalanın tekiydi. Sinirlerimi kontrol ederek kendimi derse verdim ve Will'e nasıl yapacağını söyledim ve elimden geldiğince onu sinir etmeye çalıştım. Will birkaç atış daha denedikten sonra tam on ikiden vurmaya başladı. 35 adımı da başarmıştı. Sinir bozucu bir tavırla "Sanırım 35 adımda da işim bitti." dedi. Kötü bir şey dememek için kendimi zor tutuyordum. Bunu çaktırmamaya çalışarak alaycı bir ifadeyle "Sayılır." diye yanıt verdim ve daha uzağa yürümeye başladım. Will de arkamdan geliyordu. Şu anda yüzünde kocaman bir sırıtış olduğunu tahmin etmek hiç de zor değildi. Hedef tahtasının 50 adım uzağına geldikten sonra durdum ve Will'e baktım. Ona sinir bozucu bir bakış attıktan sonra "Buradan dene." dedim. Will arkasını döndü ve hedef tahtasına baktı. Bir süre öyle kaldıktan sonra tekrar bana döndü. İfadesini hiç bozmadan konuşmaya başladı. | |
|
| |
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Geri: William Maxwell Perş. Mart 10, 2011 2:08 pm | |
| "Burdan ancak gözlerimi kısıp hedef tahtasını görmeyi deneyebilirim." Hedef tahtası çok uzaktaydı. Gözlerimi hafifçe kısarak ancak ortadaki noktayı görebiliyordum. Bir süre sonra Tiff'in sinir bozucu sesi ile irkildim. "Başlayacak mısın yoksa sabaha kadar beklemeyi mi düşünüyorsun." Yine aklı sıra iğneliyordu beni. Kafana düneşmi geçti senin diye çıkışmak üzereydim. Ama bu dersi almam gerektiği için birkez daha kendi doğama aykırı davranıp cevap vermek yerine sadece zorla gülümsedim. Oklardan birisini yayıma düzgünce yerleştirdim. Daha önce dikkat ettiğim herşeye dikkat ederek nişan aldım. Gözlerimi kısıp ancak görebildiğim noktaya odaklanarak ok ve yayımı hizaladım. Kolum düz ve gergindi. Yayı serbest bırakarak okun gitmesine izin verdim. Ok havayı keserek hızla hedef tahtasına doğru uçtu ve üçüncü halkaya sert ve gürültülü bir şekilde saplandı. Hiç fena değildim. Hafifçe gülümseyerek başka bir ok aldım. Tekrar aynı işlemleri yaptım. Tam yayı serbest bırakacağım anda Tiff'in sinir bozucu sesini duydum. "Böyle 5 dakkada bir ok atarsan savaşta fena pataklarlar seni." Sinirlenmiştim. Hemen oku fırlattım. Daha onun nereye gittiğine bakmadan bir başka ok alıp yayıma yerleştirdim. Birkaç tane ard arda fırlattıktan sonra durup baktım. Oklar genellikle ikinci halak ve orta noktaya isabet etmişti. Hemen birkaç tane daha fırlattım. Artık bayağı hızlanmıştım. Son fırlattığım ok hedefi onikiden vurmuştu. | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: William Maxwell Perş. Mart 10, 2011 9:47 pm | |
| Sözlerim Will'e bayağı bir gaz vermişti. Ben de bunu istiyordum zaten. Çabucak okçuluğu öğrensin de ders bitsin. Will bana bir sonraki seviyeye geçebilir miyiz der gibi baktı. Ancak bu kadar hızlı geçmek olmazdı. Temeli sağlam yapmalıydık. Çabucak bitirmeyi ben de isterdim ama bunu yapamazdım. Will'e sinir bozucu bir gülümsemeyle baktıktan sonra "Biraz daha dene." dedim. Will beni öldürecekmiş gibi baktı. Sadece omuz silktim ve elimle hadi hadi işaretini yaptım. Will öfkeyle hedef tahtasına döndü ve gözlerini kısarak baktı. Sonra okunu yayına yerleştirdi ve hzılı hızlı beş altı atış daha yaptı. Bunlardan sadece bir atnesi tam on ikiye isabet etmemişti. O da az bir farkla kaçmıştı. Will kendini gerçekten çok geliştirmişti. Artık bir sonraki aşamaya geçebilirdik. Will'i durdurdum ve "75 adıma gidiyoruz." dedim. Will'in yüzünde havalı bir gülümseme belirdi. Ona aldırmadım ve hedef tahtasının 75 adım uzağına gittim. Will de yanıma geldi ve "Hedef tahtası nerede?" diye sordu. Bu sorunun üzerine gülmeye başladım. | |
|
| |
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Geri: William Maxwell Cuma Mart 11, 2011 10:23 am | |
| Sorduğum soruya karşılık dalga geçerek cevap verdi. "Amma kötü gözlerin varmış be senin de! Kitap okumaktan bozmuşun gözleri, işte orada hedef tahtası." Eliyle uzaktaki ufak noktayı işaret ediyordu. Bense sonunda kendimi tutamayıp kendi kendime mırıldandım. "Ya da sen biraz daha kitap okusan da bozmuşun yerine bozmuşsun demeyi öğrensen." Hemen cadaloz bir sesle cevap verdi. "Birşey mi dedin." Toparlanıp sıratarak cevap verdim. "Yok hedef tahtasını görmeye çalışıyorum." Kavgayı başka zamana bırakmıştım. Şimdi şu 75 adımdan atış işini halletmem gerekiyordu. Hedef tahtasına(!), hedef noktası demeliyim sanırım, odaklanarak yayımı kaldırdım. Oku dikkatlice yerleştirip gerdirdim. Gözlerimi iyice kısıp noktaya kitlendim. Yayı dümdüz tuttum. Kollarım gergindi. Yere sağlamca basıp oku serbest bıraktım. Ok son hızla uçmaya başladı. Hedefe ulaşması iki buçuk saniye sürmüştü. Tiff hafifçe etkilenmiş olsada ses tonunda bilmişlik ile konuştu. "Fena değil 4. halka. Birkaç kere daha dene onikiden vurmaya çalış." 4. halka olduğunu nasıl gördüğünü anlamamıştım. Ama tekrar oku yerleştirip aynı şekilde fırlattım. Hemen ardından bir başkasını derken üç dört tane daha fırlattım. Oklar hızla hedef tahtasına saplandı. "Güzel en azından 2 ve 3. halkalara gitti hepsi." İyice hırslanan ben gözlerimi sıkıca kısarak görebildiğim tek noktaya odaklandıktan sonra. Son bir kez okumu yaya sağlamca yerleştirdikten sonra yayı iyice gerdim. Neredeyse kopacaktı. Daha önce hiç bu kadar germemiştim. Kolumu gerdirip oku bıraktığım zaman oku çok sert bir sesle havayı keserek hızla hedef tahtasına gitti. Tahtaya ulaşması 1.5 saniye sürmüştü. Dönüp baktığımda Tiff çok şaşırmış gözüküyordu. Bunun anlamı onikiden vurmuştum. Bir süre sonra konuştu. | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: William Maxwell Paz Mart 13, 2011 9:59 am | |
| Will sonunda konuşmak yerine atış yapmaya başlamıştı. İlk atışı gayet iyiydi. Bu atıştan sonrakiler de daha iyiydi. Bir süre daha okları fırlattıktan sonra on ikden vurmayı başardı. Bunu biraz beklediğimden erken başarmıştı. Dolayısıyla şaşırmıştım. Will'e baktım. O çoktan tam on ikden vurduğunu anlamamıştı. Tabii o gözlerle görmüyordu. Onun çin benden cevap bekliyordu. Yüzüme alaycı bir gülümseme koydktan sonra "Tam on iki. Şimdi biraz daha dene." dedim. Will tekrar dene demem bozulmamıştı çünkü tam on ikden vurmanın havasını üzerinden atmamıştı. Gıcık bir gülümsemeyle baktıktan sonra atışlara geri döndü ve beş altı atış daha yaptı. Birkaç atışını kaçırmış olsa da çoğunu tam on ikiden vuramayı başarmıştı. Artık bu kadar yeterdi. "Tamam. 100 adıma geçiyoruz." dedim. Will gülmeye başladı. Ona sert bir bakış gönderdikten sonra "Ne var?" diye sordum. Will "Yok bir şey." dedi ve 100 adıma doğru yürümeye başladı. | |
|
| |
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Geri: William Maxwell Paz Mart 13, 2011 12:18 pm | |
| Kesinlikle benimle dalga geçiyor olmalıydı. 100 adım mı? Daha neler! 100 adımın önüne vardığımda gerçekten çok bulanık bir şekilde küçük bir nokta gibi gözüküyordu hedef tahtası. Ne yapabileceğimi görmek için oku alıp yayıma yerleştirdim. Yayı gerdirdikten sonra tek gözümü kapatıp diğer gözümü iyice kıstıktan sonra nişan alıp oku fırlattım. Ok hedef tahtasını geçip dersliğin duvarına saplandı. Önce Tiff'in kıkırdamasını, takiben cırtlak ve iğneleyici sesini duydum. "Zeus sana o iki gözü tekini kapatıp nişan alasın diye vermedi. İki gözün olsa bile bir tane beynin var hoş ondan da şüpheliyim ama ikinci gözün nesnenin tam konumunu belirlemende yardımcı olur. Şimdi iki gözün açık nişan al öyle fırlat." Artık daha fazla dayanamayarak konuştum. "Diğer gözümü açınca sen görüş alanıma giriyorsun. Oku yanlışlıkla(!) sana atmak istemem." Sesimde dalgacı ve tehditkar bir ton vardı. Onun cevabını beklemeden. Bir ok daha aldım ve yayıma yerleştirdim. Yayımı gerip iki gözüm açık nişan aldıktan sonra bıraktım. Yine hedef tahtasını ıskalayıp duvara göndermiştim. Bir tane daha denedim. Her denememde farklı bir komutla kaşılaşıyordum. "Dizlerini kırma!", "Kolunu düz tut!", "Yere sağlam bas!", "Oku düzgün yerleştir!" Ordu eğitimi gibiydi. İyiki lisede basketbol ve futbol takımındaydım ki sıkı çalışmaya alışıktım. Belki yirminci denemeden sonra saymayı bırakmıştım. 15 dakika denemenin sonunda ilk kez hedef tahtasını vurmuştum. 8. halka olmasına ramen çok mutlu oldum. Birkaç kez daha denedim. Her atışım olmasada çoğu tahtayı vuruyordu artık. Her ne kadar dersliğin duvarlarını delik deşik etmiş olsam da sonunda hedef tahtasına isabet ettirmeye başlamıştım. 8. halka ile 4. halka arasında atabiliyordum en fazla. Yirmi dakika boyunca ok fırlatmaya devam ederek neyin yanlış olduğunu anlamaya çalışıyordum. Tabiki komutların ardı arkası kesilmiyordu. "Yayı düzgün tut!", "Bacakların birbirine paralel dursun!", "Biraz daha kuvvetli gerdir!" kafayı yemek üzereydim. Artık başarmak için değil sırf Tiff'in sesini duymamak için onikiden vurmak istiyordum. Dişlerimi sıkıp son bir kere denedim. Dediği herşeye dikkat ediyordum yayı gerdirip bıraktım. Bu kez ok dümdüz giderek hedefi onikiden vurmuştu. Başarmıştım. Onikiden vurmuştum. Bir daha fırlattım. Bu sefer ikinci halkayı vurmuştum. Bir daha, ikinci halka, bir daha onikiden, başka bir denemede 3. halka... artık 3. halka ile tam orta noktası arasında bir yerlerden vurabiliyordum. Kafamı çevirdiğim de Tiff'in yüzünde tatminkar bir ifade vardı. Bu kalası bile eğitebiliyorsam bayağı sıkıyım okçulukta gibi bir ifade vardı yüzünde. Ben ise parmaklarımı çapraz yapmış 150 adıma geçiyoruz dememesi için dua ediyordum. | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: William Maxwell Salı Mart 15, 2011 7:38 am | |
| Will ilk başta berbat bir performans sergiledi. Ona taktik vermeye başladım. O da beni dinleyerek okları fırlatıyordu. Çok geçmeden -lafın gelişi- bunun meyvesini aldık. Will uzun bir uğraştan sonra bu aşamayı da geçmişti. Sadece son aşama kalmıştı. Ondan sonra Will'i mezun edecektim ve kurtulavaktım. Neşem yerine gelmişti. Sevinçle "Şimdi denge çalışması yapacağız." deidm. Will şaşkınlıkla bana baktı. Bunu hiç beklemiyordu ve ne demek istediğimi tam anlayamamıştı. Açıklama yapmamı istediğinde "2 metre yükseklikteki kütüğe çıkacaksın. Dengeni sağlayıp hedef tahtasını vurmaya çalışacaksın. Hem de tam on ikiden." dedim. Will bana sen delirmişsin gibi bakıyordu. E biraz da haklıydı yani. Onun açısından. Bunu yapmak zorundaydı yoksa mezun etmeyecektim. Will'le dalga geçe geçe onu kütüğün yanına götürdüm. Kütük fazla kalın değildi ve altı metre uzunluğundaydı. Bunun üzerinde dengede durmak kolay değildi ama Will başarabilirdi. Buna inanıyordum. Ona döndüm ve cesaret veren gülümsemeyle "Hadi!" dedim. | |
|
| |
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Geri: William Maxwell Salı Mart 15, 2011 1:29 pm | |
| 6 metrelik kütüğe tırmanmaya başladığımda içimden Tiff'e lanetler okuyordum. Sonunda tepeye ulaşmıştım. Kütük şimdiden ufak ufak sallanmaya başlamıştı. Ok fırlattığımdaki geri tepki ile devrilmesi işten bile değildi. Kütüğün tepesinde tek ayağıma yetecek kadar yer vardı Diğer ayağımı kütüğün yanında kalan 10 milimetrekarelik alana koymak zorunda kalmıştım. Kütüğün tepesinde çömelmiş aşağıdan beni seyredip gülen Tiff'e bakıyordum. Sinirlenerek yere bakmama kararı aldım. Ellerimi hayvaya kaldırarak dengemi sağlamaya çalışıyordum. Yavaşça ayağa kalktığımda kütük yeniden sallanmaya başladı. Dizlerim de titriyordu. Korkudan değil dengesini sağlamaya çalışan vücudumun tüm ağırlığının tek dizimde olmasından. Sonunda kütük durulduğunda kafamı kaldırıp hedef tahtasına baktım. Hedef tahtası tam karşımda 50 adım uzaktaydı. Yavaşça sağ kolum arkama atıp, sırtıma daha önceden yerleştirdiğim yayı çıkardım. Olabildiğince sakin davranıp ani hareketlerden kaçınıyordum. Sonunda yayımı alabilmiştim. Daha sonra sırtımdaki ok çantasından -adını hatırlamıyorum- bir tane ok alıp dikkatlice yerleştirdim. Yayı gerip, hedef tahtasına doğru nişan aldım. Bacağım zaten ağrımaya başlamıştı. Ancak ayağımı yere sağlam basmak zorundaydım yoksa ok gitmezdi. Eğer çok sağlam basarsam da tepki kuvveti kütüğün devrilmesine yol açabilirdi. Ayağımı hafifçe sağa kaydırıp diğerine biraz daha yer açtım. Şimdi biraz daha rahat olmuştu. Okumla hedef tahtasını onikiden nişan alıp bıraktığımda kütük hızlı hızlı sallanmaya başladı. Dengemi kaybetmemek için kütğün ters yönünde ileri geri gidiyordum. Kafamı kaldırdığımda hedef tahtasının 3. deliğine saplanmış oku görünce moralim bozuldu. Tekrar denemek için sırtımdan başka bir ok aldım. Yaya yerleştirip nişan aldım. Bu kez ayaklarımı biraz daha sağlam basacaktım. Bu riski almalıydım. Gözlerimi kapatıp son bir kez derin bir nefes aldım. Tek avuntum kütük devrilecek olursa Tiff'in üzerine düşme iihtimaliydi. Hazırlanıp oku fırlattım. Ok yaydan çıktıktan sonra kütük şiddetli bir şekilde sallanmaya başladı. Neredeyse devrilecekti. Denge sağlamak gerçekten çok zordu. Düşeceğimden kesin emindim. Ancak son anda eğilerek kütüğün ağırlığını dengelemem sayesinde ucuz atlatmıştım. Kafamı kaldırıp hedef tahtasına baktım. ikince kalkada duran ok bir kere daha başarısızlığımı yüzüme vurmuştu. Tekrar dikkatlice ayağa kalkıp bir ok daha aldım. Yayıma dikkatlice yerleştirdikten sonra kafamı kaldırıp hedef tahtasına baktım. Bu kez başka birşey deneyecektim. Tek ayağımı kaldırıp dizimden geriye doğru büktüm. Bütün dengem sağ ayağımdaydı. Gerçekten zor olsa da başarabilme ihtimalim vardı. Nişan alıp oku bıraktığımda kütük bu kez hiç sallanmamıştı. Sanırım ayağımı doğru yere koymuştum. Hızla giden ok hedefi tam onikiden vurmuştu. "Bingo!" diye bağırdım. Sevinçten hızla kollarımı kaldırmam yüzünden dengemi kaybetmiştim. Kollarımı çırparak dengemi sağlamaya çalışdıysam da bu kez o kadar şansı olamadım. Kütüğün devrilmemesi için son çare kütükten atladım. 6 metreden bacaklarımın ve kollarımın üzerine düşmüştüm. Yerdeki mavi jimnastik minderi düşmenin etkisini azaltsa da ayak bileklerimden birisi burkulmuştu. Önemli bir şey değildi. Ayağa kalkarken Tiff yanıma geldi. | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: William Maxwell Cuma Mart 18, 2011 6:21 am | |
| Will denge konusunda çok başarılıydı. Büyük ihtimalle bunda Athena'nın oğlu olmasının katkısı vardı. Çünkü taktiği iyiydi. Klasik Athena çocuğu! İlk atışı süper değildi ama en azından düşmemeyi başarmıştı. İkinci atışı için hazırlandı. Bende bu arada gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Tabii kahkaha atmasam da yüzümde kocaman bir tebessüm vardı. Will oku fırlattı. Başarılı bir atıştı. Ok tam hedefin orta noktasına denk gelmişti. Bu kadarı yeterliydi. Tam ona inmesini söyleyecektim ki Will "Bingo!" diye bağırdı ve dengesini kaybedip 6 metreden aşağıya düştü. Minderler olduğu için pek bir şey olmamıştı ama canı acıdığı kesindi. Gülmeye başladım ve Will'in yanına gittim. Will bana kötü bir bakış attı. Hemen bana saldırabilirdi. Konuşmaya gerek duymadım ve gülmeyi kestiğimde "Will senden kurtuluyorum." dedim. Will hemen bana dikkatlice baktı. Yavaştan gülümsemeye başlamıştı. Daha fazla beklemeyerek "Seni 1. seviyeden mezun ediyorum." dedim. Will sevinçten ne yapacağını bilemedi ve kahkahalar atarak antrenman alanından çıktı.
Ders Bitmiştir! | |
|
| |
| William Maxwell | |
|