| William Maxwell | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: William Maxwell Paz Ocak 30, 2011 8:14 am | |
| Kılıç kullanmak konusunda doğustan yetenekli olduğumu farketmem uzun sürmemişti. Yaptığım düellolarda teknik bilgim sıfır olmasına ramen çok iyi iş çıkarıyordum. Ancak benim için yeterli değildi. Çünkü gerçek dünyadaki canavarların düello alanındaki melezler kadar kolay olmayacağını biliyordum. Temizlik kontrolünden bir saat sonra kulübemden ayrılıp, kampın içinde kılıç antremanı sınıfını aramaya koyuldum. Yarım saat sonra binanın önünde duruyordum. İçerden bir takım antreman sesleri geliyordu.
Kapıdan adımımı attım. Kendi aralarında antreman yapan melezler ve onları izleyen kılıç eğitmenleri antreman sahasında düzenli bir şekilde dağılmışlardı. Kardeşim Lucy'nin burada eğitim verdiğini görünce pek şaşırmadım. Çünkü kendisi kılıç konusunda harikaydı. Kararlı adımlarla yanına yürüdüm. Kendimden emin bir ses tonuyla konuşmaya başladım.
"Selam Lucy, ben kılıç konusunda kendimi geliştirmek istiyorum. Bana yardım eder misin?"
Lucy'ye bakarak cevabını bekledim. | |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: William Maxwell Cuma Şub. 11, 2011 9:28 am | |
| Derslikte otururken yanıma gelen William'ı görmek beni biraz şaşırttı ama ona gülümseyerek "Tabii ki, seve seve yardımcı olurum." cevabını verdim. Athena aynı zamanda Savaş Tanrıçası da sayıldığından, bizim kulübenin mensupları genellikle kılıç kullanmakta başarılı olurlardı. Will'in de doğuştan gelen bir takım yetilere sahip olduğundan emindim. Kardeşim sabırsız bir ses tonuyla "Hemen başlayalım o halde." demesi üzerine sırıtarak "Önce sana bizim basit kılıçlardan birini ayarlayalım." dedim. Her kılıcı kullanabilmeleri için öğrencilerimi asla kendi kılıçlarıyla çalışmaya başlatmazdım çünkü her kılıç birbirinden farklıydı ve başarılı bir kılıç kullanıcısının sadece bir kılıca hakim olmaması gerekirdi. Elimde iki kılıçla William'ın yanına geri döndüm. Önce birini, sonra da diğerini alarak elinde tarttı ve ardından kılıçların birinde karar kıldı. Ben de diğer kılıcı aldım ve ona dersliğin çıkış kapısını işaret ettim. Kardeşim şaşkınlıkla bana bakınca "Kış ayındayız, dışarısı oldukça soğuk ve antrenman sırasında terleyip üşütme riskimiz var ama yine de dışarıda çalışalım." dedim. William bu önerimi pek beğenmemiş olsa da kabul etti ve birlikte dışarı çıktık. Hava gerçekten soğuktu ama birazdan kılıçlarımız sayesinde dışarının soğuğunu hissetmemeye başlayacaktık. Dışarıda çalışmayı isteme nedenim, burada kişinin manevraları için daha geniş alana sahip olabilme lüksüydü. "İlk ne yapıyoruz?" diye soran Will'e "Kılıcını kusursuz bir şekilde tutmalısın. O nedenle kılıç tutuşun üzerinde çalışacağız." cevabını verdim. | |
|
| |
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Geri: William Maxwell Perş. Şub. 24, 2011 9:43 am | |
| Dışarısı buz gibiydi titrememek için kendimi zor tutuyordum. Brian Lucy'nin sadistik zevkleri olduğunu düşünmeye başlamıştım. O sırada kardeşimin zihin okuyabildiğini hatırlayıp hemen kılıcıma odaklandım. Beni duymamış olmasını diliyordum. Kılıcım orta uzunlukta fazla keskin olmayan bir antreman kılıcıydı. Kılıcı elime aldığı gibi uzattım. Lucy'ye şaşkınca bakarak konuştum."Böyle mi tutuyoruz?" Lucy gözlerini devirdi. Ardından sabırlı bir ses tonu ile cevap verdi. "Hayır, öncelikle kabzanın ne alt ne de üst ucundan tutacaksın. Tam ortasından sağlam ve dengeli bir şekilde kavramalısın. Ayrıca elin ne çok gevşek ne de çok sıkı olmamalı çok gevşek olursa aldığın ilk darbede kılıcını kaybedersin. Çok sıkı olursa parmakların daha hızlı zarar görür ve uzun süre savaşamazsın." Söyledikleri mantıklı gelmişti. Kılıcımı tam Lucy'nin dediği gibi kabzanın ortasından orta sıkılıkta tutmuştum. Lucy gülümsedi. "İşte şimdi oldu. Hadi saldır bana." Lucy'nin bu isteği beni şaşırtmış olsa da sonuçta patron oydu. Kılıcımı kaldırıp bir iki adım atarak ona doğru savurdum. Kılıcını hafif bir oynatışı ile saldırımı savuşturdu. "Önceden saldıracağın noktayı bağırarak söylesen bu kadar net bir şekilde anlamazdım." dedi gülerek. Ben ise hala şaşkındım. Konuşmaya devam etti. "Rakibine saldırdığında gözlerine bakmalısın direk olarak saldıracağın noktaya bakarsan rahatlıkla kendisini savunabilir. Saldıracağın yeri sadece düşüneceksin. Hadi bir kez daha dene." Bu dedikleri de mantıklı gelmişti. Derin bir nefes aldım. Dediğini düşünere yanlızca Lucy'nin gözlerine bakıyordum. Kılıcımı savurdum. Bu kez kılıcımı yanlızca bacağına çarpmasına saniseler kala kılıcıyla savuşturmuştu. | |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: William Maxwell Ptsi Mart 07, 2011 8:32 am | |
| William kılıç kavramayı ve saldırı tekniğinin ana maddesini kolayca öğrenmeyi başarmıştı ama henüz işin çok başındaydık. Manevraları birkaç antrenmanın ardından ideal düzeye gelebilecek cinstendi ama kılıcı savurmasında birkaç eksiklik ve hata gözüme çarpmıştı. Bana birkaç kez daha saldırmasını istedikten sonra tüm eksiklerini tespit etmeyi başardım ve ona durmasını işaret ettikten sonra "Kardeş, şimdi, ilk olarak kılıcını çok geniş salladığını söylemem gerekiyor." dedim. Kolumu dirseğimden kırarak, kılıcımı bedenimden 50 cm kadar açıklığa hizaladım ve "Boyu 2 metreyi aşkın bir Laistrygonia için ideal bir tutuş. Sanırım sen kılıcını kendine biraz daha yakın tutsan, iyi olacak." dedim. Yaptığım Laistrygonia esprisi Will'i gülümsetmişti ama kılıç tutuşuyla ilgili söylediklerim biraz kafasını karıştırmış gibiydi. "Bir süre kılıcını iki elinle birden tut, sıkıca kavra. Benim yapacağım her hamleyi savuşturmaya çalış. Tek amacın kılıcını fazla geniş savurmamak olsun ve endişe etme, seni gerçekten yaralamayacağım." dedim. Will "Tamam." diyerek sözlerimi onayladıktan sonra ağır tempoda kılıcımı göğüs hizasına isabet ettirip durmaya başladım. Her hamlemi elinden geldiğince az geri giderek ve kılıcını açığa minimum oranda savurarak geçiştirmeyi başardı. 'Aferin' anlamında başımı salladıktan sonra, "Kılıcını kendine daha yakın tutmaya başladığına ve daha az sallamaya dikkat edeceğine göre, gelelim ikinci hususa." dedim. Will kendini söyleyeceklerime hazırlamışken ani bir hamleyle kılıcının kabzasına vurdum ve silahının yere düşmesine sebep oldum. Bana soru soran bakışlar atmakta olan Will'e "İkinci husus, her zaman tetikte olman gerektiği. Şimdi ben hızlı manevralarla seni şaşırtmaya, hazırlıksız yakalamaya çalışacağım, sen de hayatta kalmaya çalışacaksın. Bunu yapmaktaki amacımız da senin melez reflekslerinin ne kadar gelişmiş olduğunu görebilmek." dedim. | |
|
| |
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Geri: William Maxwell Ptsi Mart 07, 2011 2:43 pm | |
| Sözlerini bitirir bitirmez Lucy bana saldırmaya başlamıştı. Gelen kılıç darbelerini güç bela atlattıkça bir yenisi geliyor, Lucy bir robot gibi yorulmaksızın saldırıyordu. Sağdan gelen bir kılıç darbesini kılıcımı hafifçe kaldırarak karşılamamın hemen ardından soldan gelen kılıcı kendi kılıcımın kabzasıyla hafifçe ittiriyor, hemen ardından herhangi biryerden gelen kılıcı farkedip ona doğru gardımı alıyordum. Savunma yapmak çok fazla konsantrasyon istiyordu. Lucy ise gayet rahat gözüküyordu. Kendimi ne kadar uzun süre böyle savunabilirdim bilmiyordum. Yaklaşık yirmi dakika içinde tişörtüm terden sırılsıklam olmuş, kılıç tutan kolum ağrımaya başlamıştı.Sonunda yorgunluktan konsantrasyonum dağıldığında Lucy kılıcıyla bana başka bir atak yapıyordu. Kılıcı omzuma hafifçe çarptıktan sonra kendimi savunmaya çalışmayı bırakmıştım. Nefes nefese sitem ettim. "Sen nasıl bu kadar sakin ve enerjik kalabiliyorsun?!" Gülümseyerek cevap verdi. "Senden daha fazla tecrübe ve kondüsyona sahibim." Bense sadece kafamı sallamakla yetindim. Birkaç dakika dinlendikten sonra tekrar normal düzende nefes alabiliyordum. Kılıç kullanmanın bu kadar zor olabileceği hiç aklıma gelmemişti. Doğrularak alnımdaki terleri sildim ve kararlı bir sesle konuştum. "Hadi devam edelim." Anlaşılan hala yeteri kadar tetikte değilmişim ki bana doğru yaptığı hamle ile kılıcımı düşürmem bir oldu. Hemen kılıcımı alıp kalktım. Tekrar saldırmaya başladı. Kılıcımla gelen saldırıları karşılıyordum. Birkaç dakika sonra yeniden ısındığımda bu kez sadece saldırıları savuşturmakla kalmayıp, bende birkaç hamle yapmaya başlamıştım. Tabiki onunkiler kadar seri ve keskin hamleler değildi. Ancak öncekinde hiç saldıramıyordum. Hamlelerimi rahatlıkla savuşturduktan sonra hızla bana saldırıyor. Hem saldırıp hem savunma yapmak iki kat enerji ve konsantrasyon harcıyordu. | |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: William Maxwell Salı Mart 08, 2011 1:31 pm | |
| William beklediğimden katlarca iyi bir şekilde hamlelerime karşılık veriyordu ve açıkçası bunu daha ne kadar süre sürdürebileceğini devam ediyordum ama onu daha ilk dersten çok fazla zorlamak gibi bir planım yoktu. Çok yorulmuş ve terlemişti ama yine de benden antrenmanı bitirmemizi istememişti, dirençliydi ve bu özelliği ileride ona çok fazla getiri sağlayacaktı. Ataklarımı pek kusursuz şekillerle olmasa da karşılamayı neredeyse yarım saat boyunca sürdürdü ve ağır tempolu düellomuzun sonlarına doğru o da atak hamleleri yapmaya başladı. Bir süre daha kılıç sallamaya devam ettikten sonra ona durabileceğimizi söyledim ve ben konuşurken biraz soluklanabilmesi için yere oturmasını işaret ettim. "Artık saldıracağın yer yerine sadece gözlerime bakıyorsun ki bu tekniği hemen kapabilmen bence çok iyi oldu. Kılıcını eskisine oranla çok daha iyi bir şekilde savurduğunu da söylemem gerekir." dedim. Sözlerim kardeşim Will'i mutlu etmişe benziyordu ve burada en son istediğim şey, kendine güvenmenin bir üst derecesi olan kibrin, kendisinde boy göstermesiydi. Onun için sözlerimin devamına iç karartıcı bir şekilde devam ettim. "Ama daha yolun başındasın. Şu anki durumunla karşına çıkan bir drakonu öldürmekte fazlasıyla zorluk yaşarsın. Athena çocuğu olduğundan, doğuştan gelen bir yeteneğin var ama bunu güzelce geliştirmek senin elinde." dedikten sonra ona az sonra döneceğimi işaret ederek dersliğin yolunu tuttum. Oradan ilk elime gelen birkaç canavar otomatonunu alarak tekrar arenaya gittim. Karşısına dizdiğim bir metre civarında boya sahip empusa ile minik Medusa robotlarına küçümser bakışlar atan kardeşime uyarıcı bir ses tonuyla "Onları hafife alayım deme, hayatının hatası olur." dedim. William ayağa kalkıp kılıcını iki kez elinde çevirdikten sonra "Ben başlamaya hazırım." cevabını verdi. | |
|
| |
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Geri: William Maxwell Çarş. Mart 09, 2011 2:24 pm | |
| "Başla o zaman." diyen Lucy'ye dönüp kafamı salladıktan sonra kılıcımı kaldırıp empusalardan birine doğru savurdum. Athena çocuğu olsam da benim de bilmediğim şeyler vardı. Mesela bir antreman robotunun size kusursuz bir biçimde saldırabileceğini bilmiyordum. Öğrenmem uzun sürmedi. Eğitim robotunun elindeki tahta kılıcı göğüs kafasime sağdan hızlıca indirmesi basit bir uyarıdan çok daha etkili bir ders olmuştu. Neye uğradığımı şaşırmış veyere yığılmıştım. Lucy'nin sessiz kıkırtısını duyduğumda utançtan yerin dibine geçmek istedim. Hemen kılıcımı kavrayıp dikkatlice saldırdım eğitim robotuna. Kılıcını ustalıkla mekanik gövdesinde kaydırarak saldırımı savuşturup aynı keskinlikte bana saldırdı. Kılıcımın kabzasıyla onun tahta kılıcına şiddetlice vurarak saldırısını kestim. Hemen arkasından dikkatlice kılıcı yatay olarak savurduğum da robotun mekanik kafası gövdesinden ayrıldı. Başarmıştım. İlk eğitim robotunu alt etmiştim. Lucy memnun bir tavırda kafasını salladıktan sonra devam et anlamında bir işaret yaptı. Bir empusa robotu ve bir de Medusa vardı. Önce küçük olanı seçtim. Empusa'nın nasıl dövüştüğünü az çok öğrenmiştim. Dikkatlice saldırmaya başladım. Gittikçe tecrübe kazanıyordum. Bu robotun diğerinden farklı şekilde programlandığını anladım. Saldırıları daha farklıydı. Ancak birkaç hamleden sonra onun da saldırı stilini anlamıştım. Birkaç dakikanın ardından karşı ataklarıma dayanamayan robotun kılıcını düşürmeyi başarmıştım. Şimdi sırada büyük ve zor olan vardı. Medusa kafasındaki yılanlar bile gerçek gibiydi. Birkaç saniye soluklanıp dikkatlice saldırdım. Medusanın kılıcı tahta değil gerçekti. Beni yaralama ihtimali vardı. O yüzden üzerimde hafif bir baskı hissediyordum. Hamleleri daha hızlı ve daha gerçekçiydi. Üstelik herhangi bir stilde dövüşmüyordu. Kılıç saldırıları rastgeleydi. Kılıcımla karşılık vererek bir süre sadece saldırılarını savuşturmaya devam ettim. Ancak ben gerçek insandım o ise robot sonuçta yorulan ben olacaktım. Bir şekilde ona saldırmayı denemeliydim. Kılıç saldırısını sert bir şekilde savurduktan sonra ilk saldırımı yaptım. Medusa robotu hemen darbeyi kesip karşılıkta bulundu. Boynumun hemen sağında son anda durdurduğum kılıcını ittirerek bir kere daha saldırdım. Artık eskisi kadar zor gözükmüyordu ona saldırmak ve saldırıları karşılamak. Yaklaşık onbeş dakika sonra çalışmalarım sonuç vermişti. Sonunda medusanın kılıcını düşürüp eğitim robotunu yenmiştim. Beni izleyen Lucy'ye döndüğümde nefes nefeseydim. "Sırada ne var?"
| |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: William Maxwell Perş. Mart 10, 2011 3:15 am | |
| William'ın otomatonlarla mücadelesini izlemek bana oldukça keyif vermişti. Başta çuvallasa da üç zorlu robotu da yara almadan yenmeyi başarmıştı ve bunu çoğu ilk seviye kılıç öğrencisi yapamazdı. Genellikle hepsinin yardımına koşardım ama Will benim yardımım olmadan Medusa otomatonu da dahil, hepsini haklamayı başarabilmişti. Nefes nefese bir şekilde "Sırada ne var?" diye sorduğunda ona korkunç bir cevap vermek eğlenceli olabilirdi ama gülümseyerek "Sen fazla eksiği olmayan ve kılıç kullanmaya yatkın bir öğrencisin. Dersimizin neredeyse sonuna geldik. Sadece elini kendi kılıcına da biraz alıştırmak kaldı." dedim. William sözlerim üzerine sevinçle gülümsedi. Saatlerdir burada ölüp ölüp diriliyordu ve ona kesinlikle hak veriyordum. Artık gerçek bir empusa karşısında başarılı olabilecek seviyeye gelmişti, aslına bakılırsa Hephaistos çocuklarıyla ortak kanaatimiz, bu otomatonların canlı iblislerden biraz daha zorlu olduğu yönündeydi. William eğitim kılıcını yere bırakarak kemerindeki tokaya bastı ve iki elinde de birer tane kılıç oluştu. Onları birbirlerine değdirerek ortaya daha büyük bir kılıcın çıkmasını sağladı. Bir süre kılıcını süzdükten sonra "Ben de Nefesalan'ı havalı sanırdım." diyerek kardeşimi gülümsettim. William ile öncekine oranla biraz daha hızlı bir düello yapmaya başladık. Ben standart eğitim kılıçlarının birini kullanmaya devem ediyordum ve bu devasa kılıç hiç masum görünmediği için, tedbir olarak kardeşimin düşüncelerini dinliyor, böylece yapacağı hamleleri ona belli etmesem de önceden öğreniyordum. William ile yaklaşık bir saat boyunca düellomuzu sürdürdükten sonra kılıcıyla gayet uyumlu hareket ettiğini kanaat getirdim ve ona durmasını işaret ettim. Sırıtarak "İyi dinle Will, işte büyük an." dedim. Kardeşim merakla ne söyleyeceğimi anlamaya çalışırken o sihirli cümleyi kurdum: "Kılıç eğitmeni olarak seni birinci seviye dersinden mezun ediyorum, artık kılıç kullanıcısı statüsüne sahipsin. Dilediğin zaman ikinci seviye dersleri almak için buraya tekrar gelebilirsin." William'ın suratında mutlu bir gülümseme belirdi.
Ders rp'si bitmiştir, William Maxwell mezun olmuştur. /L. Fackrell.
| |
|
| |
| William Maxwell | |
|