William Maxwell - 2

Öğle yemeğinden hemen sonra büyü teknikleri sınıfına doğru yöneldim. Telekinezi gücümü daha fazla geliştirmek istiyordum. Benim yerimde normal bir çocuk olsa son korkunç alıştırmadan sonra kaçarak uzaklaşır bir daha da dersliğin 100 metre yakınına yaklaşmazdı. Büyük ihtimalle revirde geçirdiğim 3 saatin ardından benimde aynısını yapmam gerekirdi. Ama Annemden aldığım bilgi açlığı ve öğrenme merakının yanısıra kaçmayı gururuma yediremezdim. İşte tam da bu yüzden ikinci dersimi almaya gidiyordum. Tanrı Hektor harika bir öğretmendi. Teknikleri biraz sıradışı ve zorluydu ancak benim de ihtiyacam olan şey kendimi zorlamakdı. Evet belki mazoşist bir davranış gibi gözükebilir ancak kendini geliştirmek için ödemen gereken bir bedel vardı. Kafamda bu düşüncelerle sınıfa girdim. Biran için o metal yığınını kaldırdığım an aklıma geldi. 2 gün geçmişti ama hala etkisindeydim. Bu sınıfı güçlerimi en iyi ve etkili şekilde kullanmayı öğrenmeden bırakmayacaktım. İçeride Tanrı Hektor'u gördüm. Masasına oturmuş birşeylerle uğraşıyordu. O kadar meşkuldü ki içeriye girdiğimi farketmemişti.

" Merhaba profesör. Ben ikinci ders için hazırım."

Will'in ikinci ders almak için geldiğini daha o sınıfa girmeden önce fark etmiştim fakat bir sürü işim vardı. Bu yüzden kafamı kaldırıp ilgi gösteremedim. Will geldi ve "Merhaba profesör. Ben ikinci ders için hazırım" dedi. Bu cümlenin üzerine elimle "1 dakika" anlamına gelecek şekilde bir hareket yaptım. Will ise beni sabırla beklemeye başladı. İşim bittiğimde Will'e döndüm "Üzgünüm Will ilk geldiğindee seninle ilgilenemedim. Malum, şu öğretmen dosyaları ile uğraşıyordum. Neyse, gelmene çok sevindim. Eee, en son nerede kalmıştık ?"
"Bana, eşyaları gözüm açık bir şekilde kontrol etmeyi öğretecektiniz ve odaklanma sorunum olduğunu söylediniz. Bir süre boyunca söylediklerimi hatırlamaya çalıştım. Bu sırada özel güç çalışma dersliğine doğru yürüyorduk.
"Hımm, doğru. Geçen ders edindiğim bilgilere göre, sen eşyaları hareket ettirmeye çalışırken vücudunda olan değişimleri de düşünüyorsun. Zihnin bir yandan vücudundaki değişikliklere odaklanıyor. Ne biliyim, başın ağrımaya başlayınca dikkatinin bir kısmını oraya veriyorsun. Bunu yapmaman gerek. Sadece ama sadece kaldırmak istediğin objeye odaklan. Tabii bu kural şimdilik geçerli. İlerde, çalıştıkça daha kolay odaklanabileceğin için bu kurala uyman gerekmeyecek. Fakat şimdilik bu kurala uymak zorundasın. Neyse, sen şimdi gözün açık olarak eşyaları kontrol etmeyi öğrenmek istiyorsundur. Odaklanma üzerine şimdilik daha fazla konuşmayacağım. Gelelim merak edilen konuya. Bir objeyi nasıl gözün açık kaldırırsın. Sen objeleri gözün kapalı bir şekilde kaldırırken ne düşünüyorsun ? Objenin her parçasını, objenin içindeki enerji akışını vs. düşünüyorsun. Şimdi bunları gözün kapalı değil de gözün açık iken gördüğün o objenin üzerine yerleştirmeye çalış. Gözün açık iken objenin her noktasına odaklan. Ancak bu şekilde gözün açık olarak kontrol edebilirsin eşyaları. Tabiki sana direk olarak 500 kiloluk ağırlığı taşıtmayacağım. Yine ilk baştaki gibi hafif bir şeylerden başlayalım. Mesela bir vazo. Hadi bakalım şu vazoyu kaldırmaya çalış" dedim ve ortadaki masanın üzerinde bir vazo belirdi. Bakalım Will bunu başarabilecek miydi ?