Hermes çocuğu bize hızır gibi yetişmişti. Tam abur cuburlardan umudumuzu kesmişken çıkmıştı karşımıza. Tabii onu görünce çok sevinmiştik. Yiyecekleri bizimle paylaşması için onu biraz tehdit etmek zorunda kalsak da sonunda amacımıza ulaşmıştık. Kardeşim Andy'nin uzattığı eline çaktım ve marketteki görevliye çaktırmadan abur cuburların olduğu rafa yöneldim. Hermes kızının sakladığı yerdeki yiyecekleri görünce küçük çaplı bir şok yaşadım. Vay be, bu kadar yiyeceği nasıl da bulmuşlardı ? Kim bilir nereden aşırmışlardı ? Eh, aslında bu da bir nevi onların işi sayılırdı ve buna bu kadar da şaşmamak gerekirdi. Andy de yiyeceklerin çokluğuna ve çeşitliliğine şaşırmıştı. Ama görevlinin şüphelenmemesi için hemen kendimizi toparlamamız gerekliydi. Andy görevliyi gözetlerken ben de kotumun ceplerinin geniş olmasına şükrettim ve alabildiğim kadarını ceplerime doldurmaya başladım. Yiyecekler benim ceplerimden taşacak konuma geldiğindeyse gözetleme sırası bendeydi. Andy ceplerine abur cuburları doldurduğu sırada Hermes kızının sözleri kulağımda yankılanıyordu.'Abartmadan alabilirsiniz...' Eh, pek abartmış sayılmazdık. Yani sanırım... Andy'nin cepleri de ağzına kadar dolunca Hermes çocuklarına borçlu kalmamak için yiyecekleri aldığımız rafa hatırı sayılır miktarda para bıraktık. Bunu hak etmişlerdi ne de olsa. Biz görevlinin görüş mesafesinin en uzak olduğu noktalardan marketin çıkışına giderken görevlinin sesi donup kalmamıza neden oldu. "Bir şey almıyor musunuz çocuklar ?" Neyse ki aşırdığımız şeyleri fark etmemişti. Andy hemen "Aslında biz düşündük de belki biraz diyet yapmak bizim için faydalı olur." Görevli omzunu silkerek "İyi, siz bilirsiniz. Ama ne kaçırdığınızın farkında değilsiniz." dedi. Ah, hayır. Yanılıyordu. Ne kaçırdığımızın farkında olmayan kişi oydu. Bunu düşününce gülmemek için kendimi zor tuttum ve hızlı adımlarla marketten çıktım. Andy ile birlikte kulübeye doğru tedbirli adımlarla yürüyor, ikide bir etrafımızı kolaçan ediyorduk. Sonunda kazasız belasız kulübeye vardığımızda sevinç çığlıklarımızı atabilirdik. Kısa bir mutluluk gösterisinden sonra abur cuburlardan birazını kendimize ayırdık ve kalan kısmını da sakladık. Malum, bu yiyeceklerin ne zaman lazım olacağı belli olmuyordu.
Andy'nin ekleyeceği bir şey yoksa Rp bitmiştir. ~