Yatağımda oturmuş, gitarımın akorlarını düzeltirken kardeşim Kate'nin isteği üzerine markete gitmeye karar verdim. Elime alınacak bir kaç şeyin listesini verdiğinde gülümseyerek dolabıma yöneldim. Aslında bunu Kate dışında başka biri istese kabul etmezdim ama Kate'nin isteği farklıydı. Zaten pek sık bir şeyler isteyen biri değildi, şimdi de geri çevirmem çok anlamsız olurdu. Listeyi alarak bir kenara bıraktım ve gitarımı kılıfına yerleştirdikten sonra tekrar dolabıma döndüm ve üzerime bluzümü ve kotumu geçirdim. Ardından kulübeden çıkarak markete doğru ilerlemeye başladım. Yolda gördüğüm melezlere selam veriyor, tanıdıklarımla kısa da olsa sohbet ediyordum. Bu sayede uzun süren bir alışverişin ardından kulübeme doğru yol almaya başladım. Kulübeye girdiğimde Sere'nin de geldiğini görünce gülümseyerek sarıldım ve ardından mutfağa doğru yol aldım. Marketten aldığım çilekleri bir tabağa koyup yıkadım. Ardından tabakla birlikte gülümseyerek içeri gittim ve Sere'nin yanına geçerek tabağı Kate ile önlerindeki sehpaya koydum. Oturduğum da onlara dönerek "Ee ne konuşuyorsunuz bakalım." diyerek konuya daldım.