"Tamam, bir daha parti filan yok sana Teo." diye mırıldanarak Plaj'a doğru yürüyordum. Son bir hafta içinde üçüncü partime katılmıştım ve bu anlatamayacağım derecede yorucu bir şeydi. İlk seferinde enerji doluydum, bağıra çağıra karaoke bile yapmıştım. İkinci partide yine iyiydim. Bu sefer karaoke yoktu, onun yerine lambadadan tutun da salsaya kadar bütün dans türleri vardı. Üçüncü partiyse Hermes kulübesinin de büyük sponsorluğuyla bir disko partisiydi. Yüksek sesli müzik eşliğinde, Kheiron'un izin verdiği(!) ölçüde alkolle kendimizi müziğin ritmine vermiştik. Bense uykusuzluğun doruk noktasındayken, bir de üstüne aşırı dansın ardından bar kısmında oturmuştum. Orada uzun zamandır görmediğim Afrodit kulübesindeki arkadaşımla konuşurken Amy gelmişti ve bir kavgaya tutuşmuştuk. Senin yeni sevgilindi, benim eski arkadaşımdı, onun yeni sevgilisiydi filan derken resmen yeni bir Dallas çevirmiştik. Ben de öfkeyle kendimi Büyük Ev'den attım ve Plaj'a gidip biraz dinlenmeyi umdum.
Tam kumsalda kendime temiz bir yer bulup uzanmıştım ki bir gürültü duydum. Kafamı kaldırıp baktığımda denizde bir karaltı gördüm. O karaltı büyüdü, büyüdü ve beş başlı bir Hydra'ya dönüştü. Bir anda felç geçirmiş gibi kaldım, ne yapacağımı bilemedim. Sonra fark ettim ki Hydra benimle ilgilenmiyordu, kafasının etrafında dönen bir şeye saldırıyordu. O şeyin ne olduğunu fark ettiğimdeyse kalp krizi filan geçirmek üzereydim. Bu Paris'ti! İyi de nasıl olmuştu bu? Yoksa bir hayal filan mı görüyordum? Yine de hemen saatimin düğmesine bastım ve Roloi'yi elime aldım. Ardı ardına atışlar yaptım. Fakat tahmin ettiğim gibi Hydra menzilimin dışındaydı. Ben de hemen denize atladım ve yürüyebildiğim kadar yürüdüm. Yine atış denemeleri yaptım. Bu sefer vurmayı başarmıştım. Hydra öfkeli bir ses çıkararak denize daldı ve okyanusa doğru ilerlemeye başladı. Paris sevinçli bir geri salto attı ve bana doğru gelmeye başladı. Yaklaştığında kafasını okşadım ve "Aferin oğlum. Bir şeyin yok ya?" dedim. Paris "Merak etme Teo, bir şey olmadı." dedi. Durun bir dakika, Paris konuşamazdı ki? Ben birden Poseidon çocuğu olamayacağıma göre bir hayal görüyor olmalıydım. Kafamı suya sokup çıkardım. Paris yok olmuştu. Ama başka bir sorunum vardı, plaj gözükmüyordu! Bir süre çaresizce çırpındıktan sonra bilincimi kaybettim.
Rp bitmiştir!