Uzun zamandır kulübemizde temizlik yapmıyorduk. Her an bir denetleme olabilirdi. Odamdan çıktım ve kulübenin içinde bir tur attım, herkes kulübedeydi. Temizliğin tam zamanıydı! Önce etraftaki pisliklere baktım ve kafama göre bir iş bölümü yaptım. Kısa süren bir düşünceli bir anın ardından tüm kardeşlerimi uyandırmaya başladım.
Tyl’ın yanına gittiğimde odasındaki pisliklerin içinde uyuyordu. Gerçi ben de ondan farklı sayılmazdım ama neyse… Hızlıca onu sarstım ve uyanmasını söyledim. Şaşkın ve korkmuş bir şekilde gözlerini açtı. Ona temizlik yapacağımızı söylediğimde bir of çekti ve başını tekrar yorganın altına soktu. Altında yattığı yorganı hızla üzerinden çektim ve “Perdeler Açıl” komutunu verdim. Bunun üzerine Tyl’In perdeleri açıldı. İçeri giren güneş ışığı onu uyandırdı daha doğrusu onu uyanmaya zorladı. Bu işlemi diğer kardeşlerim üzerinde de uyguladım. Ardından hep birlikte kulübe salonumuzda toplandık. Birlikte neleri nasıl toplayacağımızı tartıştıktan sonra bir sonuca vardık. İlk olarak kendi odalarımızı toplayacaktık, herkes ev temizliğine kendi odasından başlayacaktı. Odalar bittikten sonra tekrar burada buluşacaktık. Bu kararı aldıktan sonra hızlı adımlar ile odama yürüdüm.
Odama geldiğimde arkamdan kapıyı kapattım. Burası gerçekten de dağınıktı! İyi ki, Claire odama gelmiyordu. Sadece oturma odasında durup çıkıyordu. Belli düşünceler arasında kendime bir plan hazırladım. İlk önce odanın tozunu alacaktım, ardından da yerdeki kıyafetleri toplayacaktım. Tozları alırken rahatlık olsun ve içeri temiz hava girsin diye odamın camını sonuna kadar açtım. İçeri sıza güneş ışığı havada uçuşan tüm tozları belli ediyordu. Yatağımın yanına gittim ve dibindeki çekmeceden bir bez çıkardım. Bu çekmece istediğim eşyanın orada belirmesini sağlıyordu. Tabii depoda varsa. Elime toz bezine aldıktan sonra ilk önce çalışma masamın üzerini sildim. Masa adeta gizli güzelliğini ortaya çıkardı, ardından dolabım, raflar falan derken tüm eşyaları sildim. Bu kadar çok toz kalkınca doğal olarak yerler çok kötü olmuştu. Yine yatağımın yanındaki çekmeceden bir giysi torbası çıkardım ve kıyafetlerimi tek, tek içine doldurmaya başladım. Renkliler ve beyazları ayrı gruplandırıyordum. Kıyafetlerim ile işim bittiğinde çarşaflarımı ve yorgan, yastık kılıfımı başka bir torbanın içine koydum. Artık oda bom boştu.
Elimde poşetler ile odamdan çıktım. Hızlı adımlar ile banyoya gittim ve kirli eşyalarımı çamaşır makinesinin yanına koydum. Makinenin kapağını açtım ve içine tüm eşyaları döktüm. İyi ki bu makine çok eşya alabiliyordu yoksa ayvayı yerdim. Tüm kıyafetleri ve çarşafları makineye yerleştirince makinenin içine bir bez attım. Bu bez renkliler ve beyazların karışmasını engelliyordu. Onu da atınca makineyi çalıştırdım ve odama geri döndüm.
Diğer kardeşlerimin aksine benim odamda çöp yoktu. Ben, çöplerimi çöp kutusuna atmaktan yanaydım. Bilmiyorum, diğer türlü içim rahat etmiyordu. Odama bir göz atınca yerde hiç eşya kalmadığını fark ettim. Duvarın kenarında duran elektrik süpürgesini aldım ve yerde toplanmış olan toz tanelerini aldım. Bu makine bu kadar güçlü olmasaydı bu iş çok uzun sürebilirdi fakat şu an çok kısa sürmüştü. Yerlerdeki tozlar da bitince kendi kendime düşündüm. Artık yerleri silmeye başlayabilirdim. Elime bir süpürgemsi bir şey aldım, bunun ucu ıslaktı ve temizlik için bire birdi. Yerleri bastırarak ve bol su ile silmeye başladım. Yağ lekeleri kayboldukça yerin aslında kahverengi olduğunu fark ettim. Ben hep bu odanın taşlarını siyah sanırdım, ilginç… Yerleri ova, ova bitirdikten sonra yeterli parlaklığa gelince temizliği bıraktım. Elimdeki süpürgemsi şeyi yerine kaldırdım ve odama son bire kez göz attım. Her şey hazırdı, şimdi gidip çamaşırları alabilirdim.
Banyoya gidip hem yıkanmış hem de kurutulmuş olan giysilerimi aldım ve katlamaya başladım. Tüm giysiler düzen içinde katlanınca onları taksit, taksit çekmecelere yerleştirmeye başladım. Tüm çekmeceler tekrar parlak ve dolu bir hal almıştı. Şimdi geriye sadece kılıflar kalmıştı, onları da alıp yerlerine geçirdikten sonra yatağımı toplamaya başladım. Kısa süren bir yerleştirme ve toplama işleminden sonra yatağım da hazırdı. Tam odandan çıkacaktım ki aklıma perdeler takıldı, onlar çok kirli duruyorlardı. Bu perdeler özel ve kiri kolayca çıkarabilen perdelerdi. Elime ıslak bir bez aldım ve onları da sildim. Uzun süren çabalar sonucu perde eski rengine kavuştu. Odamla bu kadar uğraşmışken oda spreyi sıkmamak olmazdı. Elime bir “Papatya” kokusu aldım ve onu odanın etrafına sıkmaya başladım. Odamdan çıkarken, odamın ne kadar düzenli ve toplu olduğunu düşündüm, ardından bu düzenin denetlemeden sonra tekrar eski haline geleceğini hatırlayınca biraz hayal kırıklığına uğradım. Neyse, bunu düşünerek üzülemezdim. Gidip kardeşlerime bakmalıydım. Acaba onlar ne yapmışlardı?