Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Temizlik Denetimi 10

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Perseus Carter
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Perseus Carter


Mesaj Sayısı : 1204
Kayıt tarihi : 01/01/11

Temizlik Denetimi 10  Empty
MesajKonu: Temizlik Denetimi 10    Temizlik Denetimi 10  Icon_minitimeCuma Şub. 18, 2011 12:05 pm

Uzun zamandır kulübemizde temizlik yapmıyorduk. Her an bir denetleme olabilirdi. Odamdan çıktım ve kulübenin içinde bir tur attım, herkes kulübedeydi. Temizliğin tam zamanıydı! Önce etraftaki pisliklere baktım ve kafama göre bir iş bölümü yaptım. Kısa süren bir düşünceli bir anın ardından tüm kardeşlerimi uyandırmaya başladım.

Tyl’ın yanına gittiğimde odasındaki pisliklerin içinde uyuyordu. Gerçi ben de ondan farklı sayılmazdım ama neyse… Hızlıca onu sarstım ve uyanmasını söyledim. Şaşkın ve korkmuş bir şekilde gözlerini açtı. Ona temizlik yapacağımızı söylediğimde bir of çekti ve başını tekrar yorganın altına soktu. Altında yattığı yorganı hızla üzerinden çektim ve “Perdeler Açıl” komutunu verdim. Bunun üzerine Tyl’In perdeleri açıldı. İçeri giren güneş ışığı onu uyandırdı daha doğrusu onu uyanmaya zorladı. Bu işlemi diğer kardeşlerim üzerinde de uyguladım. Ardından hep birlikte kulübe salonumuzda toplandık. Birlikte neleri nasıl toplayacağımızı tartıştıktan sonra bir sonuca vardık. İlk olarak kendi odalarımızı toplayacaktık, herkes ev temizliğine kendi odasından başlayacaktı. Odalar bittikten sonra tekrar burada buluşacaktık. Bu kararı aldıktan sonra hızlı adımlar ile odama yürüdüm.

Odama geldiğimde arkamdan kapıyı kapattım. Burası gerçekten de dağınıktı! İyi ki, Claire odama gelmiyordu. Sadece oturma odasında durup çıkıyordu. Belli düşünceler arasında kendime bir plan hazırladım. İlk önce odanın tozunu alacaktım, ardından da yerdeki kıyafetleri toplayacaktım. Tozları alırken rahatlık olsun ve içeri temiz hava girsin diye odamın camını sonuna kadar açtım. İçeri sıza güneş ışığı havada uçuşan tüm tozları belli ediyordu. Yatağımın yanına gittim ve dibindeki çekmeceden bir bez çıkardım. Bu çekmece istediğim eşyanın orada belirmesini sağlıyordu. Tabii depoda varsa. Elime toz bezine aldıktan sonra ilk önce çalışma masamın üzerini sildim. Masa adeta gizli güzelliğini ortaya çıkardı, ardından dolabım, raflar falan derken tüm eşyaları sildim. Bu kadar çok toz kalkınca doğal olarak yerler çok kötü olmuştu. Yine yatağımın yanındaki çekmeceden bir giysi torbası çıkardım ve kıyafetlerimi tek, tek içine doldurmaya başladım. Renkliler ve beyazları ayrı gruplandırıyordum. Kıyafetlerim ile işim bittiğinde çarşaflarımı ve yorgan, yastık kılıfımı başka bir torbanın içine koydum. Artık oda bom boştu.

Elimde poşetler ile odamdan çıktım. Hızlı adımlar ile banyoya gittim ve kirli eşyalarımı çamaşır makinesinin yanına koydum. Makinenin kapağını açtım ve içine tüm eşyaları döktüm. İyi ki bu makine çok eşya alabiliyordu yoksa ayvayı yerdim. Tüm kıyafetleri ve çarşafları makineye yerleştirince makinenin içine bir bez attım. Bu bez renkliler ve beyazların karışmasını engelliyordu. Onu da atınca makineyi çalıştırdım ve odama geri döndüm.

Diğer kardeşlerimin aksine benim odamda çöp yoktu. Ben, çöplerimi çöp kutusuna atmaktan yanaydım. Bilmiyorum, diğer türlü içim rahat etmiyordu. Odama bir göz atınca yerde hiç eşya kalmadığını fark ettim. Duvarın kenarında duran elektrik süpürgesini aldım ve yerde toplanmış olan toz tanelerini aldım. Bu makine bu kadar güçlü olmasaydı bu iş çok uzun sürebilirdi fakat şu an çok kısa sürmüştü. Yerlerdeki tozlar da bitince kendi kendime düşündüm. Artık yerleri silmeye başlayabilirdim. Elime bir süpürgemsi bir şey aldım, bunun ucu ıslaktı ve temizlik için bire birdi. Yerleri bastırarak ve bol su ile silmeye başladım. Yağ lekeleri kayboldukça yerin aslında kahverengi olduğunu fark ettim. Ben hep bu odanın taşlarını siyah sanırdım, ilginç… Yerleri ova, ova bitirdikten sonra yeterli parlaklığa gelince temizliği bıraktım. Elimdeki süpürgemsi şeyi yerine kaldırdım ve odama son bire kez göz attım. Her şey hazırdı, şimdi gidip çamaşırları alabilirdim.

Banyoya gidip hem yıkanmış hem de kurutulmuş olan giysilerimi aldım ve katlamaya başladım. Tüm giysiler düzen içinde katlanınca onları taksit, taksit çekmecelere yerleştirmeye başladım. Tüm çekmeceler tekrar parlak ve dolu bir hal almıştı. Şimdi geriye sadece kılıflar kalmıştı, onları da alıp yerlerine geçirdikten sonra yatağımı toplamaya başladım. Kısa süren bir yerleştirme ve toplama işleminden sonra yatağım da hazırdı. Tam odandan çıkacaktım ki aklıma perdeler takıldı, onlar çok kirli duruyorlardı. Bu perdeler özel ve kiri kolayca çıkarabilen perdelerdi. Elime ıslak bir bez aldım ve onları da sildim. Uzun süren çabalar sonucu perde eski rengine kavuştu. Odamla bu kadar uğraşmışken oda spreyi sıkmamak olmazdı. Elime bir “Papatya” kokusu aldım ve onu odanın etrafına sıkmaya başladım. Odamdan çıkarken, odamın ne kadar düzenli ve toplu olduğunu düşündüm, ardından bu düzenin denetlemeden sonra tekrar eski haline geleceğini hatırlayınca biraz hayal kırıklığına uğradım. Neyse, bunu düşünerek üzülemezdim. Gidip kardeşlerime bakmalıydım. Acaba onlar ne yapmışlardı?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Miley Bieber
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Miley Bieber


Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 14/12/10

Temizlik Denetimi 10  Empty
MesajKonu: Geri: Temizlik Denetimi 10    Temizlik Denetimi 10  Icon_minitimeC.tesi Şub. 19, 2011 11:07 am

Sevgili kardeşim Seus sabahın köründe uyandırmıştı.Neymiş temizlik yapacakmışız.Banane ya ben temizlik yapmam diye debeleniyordum ama nafile Seus inadım inattı.Ben``Seus emin ol odamdan çıkan bütün çöpleri senin kafandan aşağı boşaltacağım!´´dedim ve söylene söylene gittim.Önce yatağımı düzelttim çarşafları değiştirdim.Kirli çarşafları kaldırdım.Sonra halının üstünde duran dergi ve kitap yığınını kaldırdım yani kaldırmaktan çok masama teptim diyebilirdim.Zaten masamı temizlemeye korkuyordum.Herhalde Seus benim odamda parfüm kokusundan hayatını yitirebilirdi.Her neyse odamı hızlıca temizlemeye çalışıyordum.Odamı bitirip Seus'un odasına dalacaktım:DSıra halıların silinmesine gelmişti aslında fazla kirli değildi ama emirler...Halıları bir çırpıda sildim.


Sonra sıra masama ve çekmecelerime gelmişti.Masamda duran bir kaç albüm vardı her biri de sevdiğim sanatçılardan bunu Elena'ya dinletmeliyim diye düşündüm.Sonra onu yatağımın üstüne koydum.Kitaplarımı düzenlice yerleştirdim ve dergilerimi parça parça ayırıp çöp torbasına koydum.Seus'un başından aşağı geçirmek için.Sonra çekmecelerimde dağınık olan bir kaç makyaj malzemesi vardı onları düzelttim.Dolabımın önüne geçince ağzım açık kaldı.Elena'nın kıyafetlerinin çoğ bendeydi.Neden acaba?? diye sordum ve Elena'nın odasına gittim.Ben``
Hey Eli kıyafetlerinin çoğu benim dolabımda bir ara gel al yatağın üstüne koyuyorum´´dedim ve odaya gittim.Dolabımdan kıyafetleri ayırdım ve kendi kıyafetlerimi düzenledim.Tanrım bu kıyafetlerin içinde tyl bile kaybolurdu.En son duvarlarımı sildim ve konuşa konuşa Seus'un odasına elimde çöp torbası ile gittim.Odaya girdiğim anda şok oldum.Seus çöplerin içindeydi.Ben ``Ben de çöplerimi getirdim başından aşağı dökmek için ama gerek yok sanırım´´dedim ve kıkırdadım.Seus ``Sen konuşmaya devam edersen sonunu hiç iyi görmüyorum kardeşim´´dedi.Ben de elimle çöpleri torbaya koyarken ``Abicim yoksa kahinliğe mi başladın sonumu görüyorsun falan´´dedim.Yardım edecektim fakat bu kadar dağınıklık benim odamda bile yoktu.Abim``Odamdan çık yoksa seni öldürene kadar gıdıklarım!!´´dedi.Ben ``Çıktım say! ama sana yardım etmek istiyorum´´dedim.Oda gel işareti yaptı ve boynuma kolunu attı``Kardeşim sen bana yarım edecskin öyle mi tamam sen benim dolabıma el at o zaman ´´dedi.Ben de ``Olmuş bil abicim´´dedim ve dolabın önüne geçtim.Dolabını hızla düzelltim ve Seus'un iğrenç ötesi masasına geçtim.Tanrım bu kadar pislik ile nasıl yaşıyordu bu çocuk?? Benden bile pislik'ti Seus Very Happy...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alex Nike
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Alex Nike


Mesaj Sayısı : 703
Kayıt tarihi : 20/11/10

Temizlik Denetimi 10  Empty
MesajKonu: Geri: Temizlik Denetimi 10    Temizlik Denetimi 10  Icon_minitimeSalı Şub. 22, 2011 1:41 am

Daha fazla yazamadım sinüzitim azdı.

Kapıyı çarpıp içeri girdim. Bir Temizlik Denetimi'nin yaklaştığını hatırlamaya gelmiştim aslında. Bütün bu sorumluluk sahibi kardeşlerin yanında ben daima Bay D.'ye hizmet eden satirlerden biriymişim gibi onlara birşeyler hatırlatıp yardımlarda bulunuyordum. Uzun süredir kulübeme uğramamam onları etkilememiş gibi idi. Etraftaki kolalara ait pet şişelerinin Tyler'a ait olduğuna defalarca yemin edebilirdim. Ama kirli iç çamaşırlarının Tyler'a ait olmadığını söyleyebilirdim. Okuyucularıma açıkça söylemem gerekirse, onlar bana aitti.

Ait olmasından gurur duyduğum kirli şaheserlerin "Anne" görevi yapacak kız kardeşlerin yapmasını çok isterdim ama Kamp Müdüremiz Athena'nın katı kuralları kızlara kötü davranmamamızı savunuyordu. Kızlar erkeklere acı çektirsin, ama erkekler kızlara çektirmesin. Neyse ki "Kurallar çiğnenmek içindir!" sözünü bir hippi gibi defalarca söyleyebilir ve ağzıma sigara alarak "Rock" müziği işareti yaparak etrafta dolaşabilirdim. Kamptaki en büyük kişilerden biri idim. Bu güzel birşey olsada toplu iğne veya talaşı çeken bir mıknatıs görevi görecektim. "Yaş 18. Ömrün yarısı gitti benim için." dedim ve pis çamaşırlarımı dürmeye başladım. Julia ile Elena bir anlaşma yapmış, Elena'nın kirlilerini Julia, Julia'nın kirlilerini de Elena topluyordu ama Elena işkence ettiği Tyler'a Julia'nın kıyafetlerini toplatıyordu. Onda bile olmayan yoğun "Julia'nın Parfümü" markası kampça zehirli bir atık niteliği almıştı. Eduard gıkını çıkarmadan kaymış halıları topluyordu. Perseus ile ben ise Antik Yunanca'dan yeni öğrendiğimiz küfürleri bu eşyaları dağıtanlara söylüyor, bir yandan da ağzımızdan hafif müzik melodileri mırıldanıyorduk. Bazen ergenler gibi sivilcelerimizle oynayarak onları çıkarmaya çalışıyorduk. Bu çıkan sivilceleri yok etmek için bir alet tasarlamayı çok istesemde bu sivilceler vücuduma ait oldukları için onlardan vazgeçemiyordum.

Bir anda hala oturma odasını temizlediğimizi fark ettim. O kadar pis bir oturma odasına sahiptik ki bir asır temizlemeye kalksak temizleyemeyeceğimiz bir bölümdü. Burayı temizlersek kendimizi kampça "En çok uğraş gösteren kulübe." olarak nitelendirecektim. Bir an kafamı çevirip Tyler'ın Julia'nın giysilerini toplarken bayılmak üzere olduğunu gördüm. Tyler'ı bir "Anne" gibi göğsüme getirip konuşmaya başladım:


-"Tyleer! Anneeem! Ablalar seni zehirlemeye mi kalktılar? Elena seni öldürmeye mi kalktı? Ohhhh yavruuum..." dememe rağmen Tyler'ın gözlerinin altı hala şişikti ve yaptığım espriye gülmemişti. Julia'nın çamaşırlarına yaklaşınca benim suratımın ondan beter olmaya başladığını hissettim. Eduard ve Perseus işlerini bırakıp onu ayaklarından tuttu. Ben ellerinden tuttum ve onu çarşaf gibi sallamaya başladık. Bu görünüm daha çok ters dönen bir gondolu hatırlatsada yeni doğan bir bebek için yapılan bir çarşaf daha akıllıca bir betimleme olurdu. Tyler'ı sonunda sertçe fırlattık ve ilk "Uçan Kardeş 1" denemesini yaptık. Tavana kadar uçan Tyler sonunda koltuğun üzerine düştü ve düşmesi ile bir kedi gibi tavana fırlaması bir oldu. Parfümün etkisi geçmiş olmalıydı ve Tyler'a iyi davranmassak psikolojisi bozulurdu. Biz ise bir kardeşlik görevi yaptık. Uyanamayan birinin suratına kova dolusu su döktük. Tyler bir kova suyun ardından irkilerek uyandı. Su, hiçbir yeri ıslatmamıştı. Tyler'ın üstüne giydiği t-shirt ve derisi dışında.

Tyler, çok geçmeden kendisine geldiği gibi hepimizden fazla çalışmaya ve bizim yaptığımız hareketlerin daha fazlasını yapmaya başladı. Söylediğimiz şarkı sözlerini o da bir bir tekrar ediyor, bizim söylediğimiz ses tonunun Desibel oranını geçiyor, adeta Rock sanatçıları gibi kafasını sallayarak temizlik yapıyordu. Eduard onun yaptığı bu hiperaktif hareketlere bir son vermek istese de küçük kardeşine karşı son derece saygılı olduğu için ona yapmadı. Elena, Tyler'ın bitkin düştüğünü görür görmez temizliğe devam etti ama Tyler'ın yaptığı temizliğim yarısını dahi yapamamıştı henüz. Demek ki kardeşimiz hastalanınca ne yapıyormuşuz? Annemizin temizlediği gibi temizliyormuşuz. Bu şakayı Elena'ya yapıp suratına sert bir biçimde yastığı yapıştırıp kaçmak için denetim temizliğinin bitmesini bekliyordum.

Perseus'un çamaşırları toplama işinin de bitmesinden sonra oturma odasındaki diğer işimize başladık. Şimdi ise her bir yanı silecektik. Bu işin binlerce kat daha zor olduğunu biliyordum çünkü burayı temizlememizin sonunda Julia kızların çok hoşuna giden parfümünü sıkarak denetleyicinin ekstra bir puan verme konusunda tereddütte kapılmamasını sağlayacaktı. Biraz önce pencereden görünen büyük bir kişinin de Hektor olduğuna dair bahse girebilirdim. Perseus, bizim boyutumuz ile eve gelen Hektor'a kolunu kaldırarak selam verdi. Hektor da Perseus'a başını aşağı indirip kaldırarak selam vermişti. Gizli bölmedeki Plazma T.V'nin ekranını ovalarken Hektor'un geldiğini görmemiş, gizli bölmeyi kapatarak Hektor gibi Tanrı ve Tanrıçalar'ın görmemesini sağlayamamıştım. Hektor suratında bir gülücük açtıktan sonra
"Problem değil Alex. Benden sır çıkmaz. Styx Irmağı üstüne yemin ederim." dedi. Bunu unutmuş olmalıydım ama Psişik Güçler Tanrısı idi Hektor. Bir iş adamı havası takınan biri idi. Nedense bu özelliği çok hoşuma gidiyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexandra Bethany Daniels
Afrodit'in Çocuğu
Afrodit'in Çocuğu
Alexandra Bethany Daniels


Mesaj Sayısı : 1854
Kayıt tarihi : 05/09/10

Temizlik Denetimi 10  Empty
MesajKonu: Geri: Temizlik Denetimi 10    Temizlik Denetimi 10  Icon_minitimeCuma Mart 04, 2011 2:06 am

Değerlendirmede.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Temizlik Denetimi 10
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Temizlik Denetimi 12
» Temizlik Denetimi 9
» Temizlik Denetimi 14
» Temizlik Denetimi 11
» Hephaistos Kulübesi Temizlik Denetimi 8

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Hephaistos Kulübesi-
Buraya geçin: