İşte bir Hermes kızını rahatlatacak başka birşey olamazdı! Markete yaklaştım ve önünde durdum. Çikolata komasına girebilirdim, cips aşırabilirdim.... Tabikide parasını vermeden aşıracaktım. Benim ne zaman bu markete girip para ödeyerek çıktığım görülmüştü? Şaçlarımı yeni boyamanın verdiği zevkle, giydiğim siyah, kapşonlu ve parlak üstün fermuarını sonuna kadar çektim. Kasiyerin beni içeri bile sokmaya niyetli olmadığını bildiğimden, yolda gördüğüm ilk rastgele kişiyi durdurdum ve "Hey, içeri gir ve çabuk kasiyeri oyala. Kasayada olabildiğince yapış." Tabiikide beni dinlemek zorunda kalmıştı. Başını salladı ve oflayarak içeri girip kasiyerle konuşmaya başladı. Kapşonumu kapattım ve çocukla kavga eden kasiyerin dikkatinin dağılayacağına emin olduğumda marketin içine koştum ve giydiğim kaygan tabanlı ayakkabılar sayesinde kendimi birden yere attım ve hızlıca sürüklenerek içeri sızdım. Kasiyeri atlatıp sağa döndüm ve duvara yapışıp çocuğa doğru baktım. çocuğaEllerimi tamam anlamında işaret verdikten sonra başımı salladım ve görevime döndüm.
Bulduğum ilk böğürtlenli bitter çikolatayı kimseye aldırış bile etmeden açıp ağzıma soktum ve yemeğe başladım. Bulduğum patates cipslerinide kollarımla kucakladıktan sonra kendime 1 lt'lik kolalardan alma gereği duydum. Elimdeki cipsleri yere bıraktım, ağzımda duran çikolatayı kapşonumun çebine attım ve dolabı açıp iki kolayı bol botlarımın içine koydum. Diğer kolayı da eşofmanımın lastiğine sıkıştırdıktan sonra cebimdeki çikolatadan son bir ısırık aldım ve çöpünü cips paketlerinin arasına sıkıştırdım. Çikolata reyonuna geri döndüm ve iki tane daha büyük boy çikolata alıp cebime attım.
Bu arada şans bana gülmüştü ki Kasiyer yerinde çok güzel bir şekilde uyuyordu. Aramızda kalsın hemde horluyordu! Kıkırdayarak geçtikten sonra uyuduğuna emin olmak için ellerimi bir-kaç kez dikkatini çekip uyanırmı diye sallayıp kontrol ettikten sonra ciddi ciddi derin uyuduğunu kanıtlamıştım. Cipslerin torbaları hışırdamaya devam ederken. Kimse beni görmesin diye deli gibi kampın etrafından koşturarak kulübeme girdim ve cipsleri koltuğun üzerine bıraktım ve üstüme gizlediğim kolaları çıkartıp kucağıma aldım. Cipsleride elime sıkıştırdıktan sonra odama çıktım ve her zaman için boş tuttuğum rafa sakladıktan sonra hiçbirşey olmamış gibi üstümü değiştirdim ve kampa gizlice soktuğumuz, odamda duran televizyonu açıp oyun oynamaya başladım. Bir yandanda cips yiyip kola içiyordum. Sanırım şu anda benden daha mutlusu yoktu.