Parti!!!! (Herkes Davetli!)

Ben bir tanesine razıyken iki kardeşim olmuştu ve ben mutluluktan uçuyordum. Bu nedenle parti düzenlemeye karar vermiştik. Bizimkiler pijama partisi olmasında ısrar etse de, eğer pijama partisi yaparsak parti falan yapamayacağımızı bildiğimden, kesinlikle kabul etmemiştim.
Sabahın köründen beri hazırlık yapıyordum. Jasmin'i millete haber vermesi için kapı dışarı etmiştim. David'e sürekli koltuk tepesinde, tezgahta ve hatta merdivende uyukladığı için iş yaptıramamıştım. Hamarat bir Hypnos kızı olarak mutfak işlerini bitirip müzikleri ayarladıktan sonra gidip giyindim, süslendim. Hazır olunca babamıza en çok benzeyen kardeşim David'i zorla odasına sokup etrafı süslemeye başladım. Tam bu sırada kapı çaldı. Parti başlamaya hazırdı artık.

Elbisem:

Spoiler:

Alexis beni davet edince çok heyecanlandım;fakat daha sonra aklıma ava okçuluk dersim geldi ve biraz bozuldum.Sonra aklıma bir şey geldi.Üzerime rahat ama hoş görünen bir şeyler giydim,güzel bir pasta yaptım ve üzerine Lena'dan sevgiler yazdım.
Hypnos kulübesine gittim,henüz pek kimse gelmemişti.Alexis'e durumumu açıklayıp pastayı verdim ve iyi vakit geçirmelerini söyledim.
Dersim erken biterse ben de katılırdım belki!

Hypnos kulübesinde parti varmış.Eh ben bir parti kızıyım gitmezsem ayıp olur.Hemen elbisemi giydim ve Hypnos kulübesine yöneldim.Daha kimse gelmemişti.Yaşasın ilkim diye düşündüm.Hemen Alexis'in yanına gittim."Hey naber,nasılsın?Yeni gelen kimler,biliyorsun bir tek seni tanıyorum" dedim."Ben de iyiyim." dedi ."Şeker barında tıkınan çocuklar" dedi gülerek"Tamam" dedim hafif bir gülümsemeyle."Bu arada müzikten sorumlu olmak istiyorum.Hermes çocuklarına çaldırdığım şu malzemeye bak" dedim çantamdan malzemeyi çıkararak."O ne?" "Bu alet sayesinde hem müziği kontrol edebileceğim hem de dans edebileceğim" dedim göz kırptım."Tamam sorumlu sensin" dedi.Ayak sesleri duyuldu, diğerleri de geliyordu herhalde.

Elbisem;

Spoiler:

Bugün Alexi parti verecekti. Bu partiyi dünden haber vermişti, yeni kardeşleri için bir parti olacaktı bu. Alexi yeni kardeşleri olduğu için ve kulübede daha fazla yalnız kalmayacağı için çok mutlu olmuştu. Bugün kamp içinde dolaşırken Hypnos kızı Jasmin'i kamp içinde birileri ile konuşurken gördüm. Yanına gittim, onun bu saatte uyanık olması garipti.
"Neler oluyor Jasmin?"
"Parti veriyoruz Pers, unuttun mu? Aslında parti aklımdan hiç çıkmamıştı fakat saatini unutmuştum, parti 15.30 da başlayacakmış. Bu bilgiyi Jsminden öğrendikten sonra vedalaşıp kulübeme doğru koşmaya başladım.

Kulübeme girdiğimde hızla içeri odama girdim. Kardeşlerimden hiç birinin kulübede olmayışı dikkatimi çekmişti. Hemen kıyafet dolabımı açtım ve üzerime şık bir şeyler giydim. Artık partiye hazırdım. Ah, nasıl unutmuştum. Hektor'u da çağıracağıma söz vermiştim. Alexiye verdiğim sözü tutmalıydım. Gözlerimi kapatım ve Hektorun aramızda oluştuduğu özel bağ ile onla iletişim kurarak partiye davet ettim. Şimdi herşey hazırdı, artık partiye gidebilirdim.

Hypnos kulübesine vardığımda kapıyı çaldım. Kapı açılınca karşıma Alexi çıktı. Şık bir şekilde giyinmişti, kulübeleri çok güzel görünüyordu. Bir yanda yiyecekler öteki yanda müzik. Burası çok güzel olmuştu.
"Parti süper olmuş Alexi"
"Saol. Sen geç içeri otur. Ben de birazdan yanına gelirim"

Giysim:

Spoiler:

Pers'ün uyarı üzerine Alexi'nin partisini hatırladım. Tamamen aklımdan çıkmıştı o parti. Pers partinin başladığını söylemişti. Acele etmeliydim fakat daha hazır değildim bile. Bazen çok aptal oluyordum. Ben bir küçük tanrıydım, istediğimi anında giyebilirdim. Bu her zaman aklımdan çıkıyordu. Bir kaç el hareketi ile üzerime güzel şeyler giydim. Sonra sağ avucumu öne çıkarttım ve üzerinde 4 adet hediye paketi oluşturdum. Bunların içinde yastık vardı. Çok rahat ve uyumayı kolaylaştıran yastıklar. Artık hediyelerim de hazır olduğuna göre gidebilirdim.

Kendimi Hypnos kulübesinin önüne ışınladım. Kapıyı sakince çaldım, içeride birkaç kişi vardı. Pers'e baktığımda onu koltukta otururken gördüm. Bu sırada kapı açıldı, Alexi kapıdaydı.
"Hoş geldin Hek" diyerek sevindi Alexi. Mutlu olmuş gibiydi.
"Merhaba Alexis, parti çok güzel gözüküyor. Süpersin"
"Teşekkürler Hektor. Hadi geç içeri Pers'te burada" İçeri girdim ve Alexis'e dönüp.
"Ah, unutmadan. Bunlar size. diyerek hediyeleri uzattım. Alexi kendi paketini açtıktan sonra bana teşekkür etti ve hediyelerini vermek için kardeşlerinin yanına gitti. Ben de Pers'ün yanına oturdum. Konuşmaya başladık.

Kıyafetim:

Spoiler:

Bu sabah kalktığımda çok heyecanlıydım çünkü bugün Alexis kulübelerine iki yeni kardeşinin gelmesi şerefine parti veriyordu ve şanslıyım ki bu partiye beni de davet etmişti. Saatime baktım, daha hazırlanmak için oldukça vaktim vardı ama ben yine de erkenden hazırlanmaya karar verdim. İlk önce banyonun yolunu tuttum ve yüzümü bol suyla yıkadım. Uykumun iyice açıldığına kanaat getirdiğim zaman da mutfağın yolunu tuttum. Kahvaltıda biraz oyalandıktan sonra masayı toplayıp dolabıma yöneldim. Aslında ilk başta ne giyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu; oldukça kararsız kalmıştım. Ama birkaç dakika düşünüp kardeşlerime de danıştıktan sonra mor ile lacivert arasında bir renge sahip, dizlerimin altında bir elbiseyi giymekte karar kıldım. Hemen elbisemi giydikten sonra Lucy'nin bana uzattığı elbiseme uygun bir kolyeyi taktım. Elbisem zaten sade olduğu için biraz takı takmanın zararı olmazdı. Son olarak koluma da siyah bir bileklik taktıktan sonra partiye hazırdım. Saçlarımı tarayıp kendi hallerine bıraktım ve yanıma ceketimle çantamı alıp siyah ayakkabılarımı da giydikten sonra kulübemden ayrıldım. Heyecanla Hypnos Kulübesi'ne doğru yürüyordum. Kulübeye vardığımda konuklardan bazıları gelmişti bile. Hemen içeridekilere göz gezdirip parti havasına büründüm.


Kıyafet:

Spoiler:

Parti haberi geldiğinde kendimi çok tuhaf hissettim. Daha önce hiçbir partiye katılmamıştım. Ne giyeceğimi, nasıl davranacağımı bilmiyordum. Aklıma beni buraya getiren satirle aldığımız elbise geldi. Sam'in parası olduğunu öğrenince kendimi tutamamış, kesesini boşaltmıştım. Dolaba koştum ve elbiseyi çıkarıp giydim.Maviydi ve önünde kurdelası vardı.Yeşil gözlerimle uyuşmasada sarı saçlarımla güzel görünüyordu.Giysi sorunu çözülmüştü. Tarağımı aldım ve uzun, düz saçlarımı özenle taradım. Hazır gibiydim. Tek bir sorun vardı. Davranış. Gitmesem mi diye düşündüm ama Alexis bana çok iyi davranmıştı. Çok sevecendi. Gitmediğimi farkederse üzülebilirdi.
Kulübeden çıkıp kapıya yaslandım. Hypnos kulübesine gitmek için yürümeye başladığımda başkalarının da oraya gittiğini farkettim. Hem mutlu oldum hem de telaşlandım. Mutlu oldum çünkü birsürü kişi olacağa benziyordu. Davranışlarım o kadar dikkat çekmezdi. Telaşlandım çünkü Alexis, bana nasıl davranacağım konusunda yardımcı olur diye düşünüyordum. Bu kadar kişi arasında benimle ilgilenemezdi.
Derin bir nefes alıp adımlarımı sıklaştırdım.Kulübeye yaklaştıkça müzik sesi artıyordu. Durdum. Artık kulübenin önündeydim ve son kararımı vermek zorundaydım. Kapıyı açıp açmamak konusunda tereddütlüydüm. En sonunda derin bir nefes daha alıp kapıyı açtım. İçeride insanlar konuşuyor, gülüşüyor ve hafiften dans ediyorlardı. Herkes çok rahattı, kimse kendini kasmıyor ve olduğu gibi davranıyordu. İçeri girip biraz ilerledim. O sırada Alexis bana doğru kocaman bir gülümsemeyle yaklaştı .Üzerinde güzel bir elbise vardı.
"Gelmene çok sevindim." dedi ve beni partinin ordasına doğru çekti.

Spoiler:

Sonunda Summer gelmişti.Sıkıntıdan patlıyordum açıkçası.Daha pek konuk olmadığından Perseus ile Hektor koltukta sıkıcı konulardan bahsediyordu.Yeni gelen iki kardeş de şeker barındaki şekerleri çiğnemeden yutmakla meşguldü."Hey Summer!" dedim ona doğru yürüyerek."Eee görüşmeyeli ne yaptın?" dedim gülerek.Alexis"Büyük ihtimalle ders kitaplarını karıştırıyordu" dedi ve kahkaha patlattık hep beraber."Açıkçası pek bir şey yapmadım.Ah bu arada kardeşlerim de birazdan gelecek" dedi.O sırada tanımadığım ama bir Hekate kızı olduğunu düşündüğüm biri geldi.Alexis "Gelmene çok sevindim" dedi."Merhaba ben Thalia" dedim kıza."Ben de Nemia" dedi hafif bir gülümsemeyle."Hadi içeri geçelim kapı önünde gelenleri beklemeyelim kendileri girebilirler" dedim gülerek.

Normal turuncu melez kampı tsihtim ve kot pantolonumla aceyle kulübemden çıktım.Hypnos çocuklarına süper bir şey almıştım.Aslında normal bakınca pek gerekli değildi ama biraz şakayla karışık olsun diye bunu verecektim.Koşarak Hypnos kulübesinin kapısını çaldım.Kapıyı gülerek Alexis açtı. "Selam!" dedim bağırarak.Alexis kenara çekildi ve içeri girmemi işaret etti.Kulübe oldukça bakımlıydı.Paketi Hypnos çocuklarının önüne koydum ve suratlarına bakarak "Hadi açın." dedim.

hediye:

Spoiler:

Adaşım Hypnos kızı kulübelerinde yeni kardeşleri için parti yapacağını söylemişti. "İlk ben geleceğim" demiştim ama saatin kaç olduğunu fark edince hemen giyinmek için odama gittim. Kıyafetlerime bakınca hepsinin çok eski püskü ve sade olduğunu fark ettim. Gerçi benim tarzım buydu ama bu partiye herkes gelecekti ve şık olmalıyım diye düşünüyordum. Dolabımı karıştırırken hiç giymediğim çiçekli elbisemi gördüm. Onu hiç giymemiştim çünkü kendimi elbise giyince iyi hissetmiyordum. Daha doğrusu bana yakışmadığını düşünüyordum. Ama bu partiye giyilecek en uygun kıyafetimdi. Elbisemi giydim ve her zamanki gibi üzerine deri ceketimi giydim. Şu lanet ceketi giymeden edemiyordum. Elbisemin üzerine pek olmamıştı ama onu giyince kendimi daha iyi hissediyordum. Şimdi sıra ayakkabılara gelmişti. Benim hiç doğru dürüst, partilere giyilebilecek türden bir ayakkabım olmadığı için Sat'den kıyafetime uyan bir babet ödünç (!) aldım. Çok hafif bir makyaj yaptım ve Hypnos çocuklarına aldığım minik hediyeleri taşımak için deri bir çanta aldım. Hazırlığımı tamamladığımda hemen kulübeden dışarı çıktım ve Hypnos kulübesine doğru koştum. Nefes nefese Hypnos kulübesine gelince Nia'yı buldum ve "Geç kaldım mı ?" diye sordum. O da "Hayır adaş, parti daha yeni başladı." dedi. Biraz konuştuktan sonra Alexis ve kardeşlerine aldığım hediyeleri verdim ve kimler var diye etrafa bakındım. Sum Pers ile konuşuyordu, Thalia Hypnos çocuklarıyla takılıyordu ve dans ediyordu. Ama benim gözüme başka biri takılmıştı, yalnız başına öylece duruyor ve tedirgin bir şekilde bakıyordu. Tanışmak için yanına gittiğimde Hekate kızı olduğunu öğrendim. Kendimi tanıttım ve bir yandan abur cubur yerken bir yandan da tanrılar, Olimpos vb. hakkında konuşuyorduk.

Spoiler:

Parti haberini aldığımdan beri heyecanla hazırlanmaya başladım. Ama saat kaç oldu ben hala bir şey bulamamıştım. Giysilerimin hepsini abartı buluyordum o yüzden annemin bana aldığı gri çizgili gömleği ve altınada pantalonumu giydikten sonra aynaya baktım ve şimdi kendimi daha rahat hissediyordum. Hypnos çocukları için yaptığım özel tiramisumu güzelce hazırladıktan sonra kulübeden çıktım. İçeri girdiğimde Ange Hypnos çocuklarına hediyesini veriyordu. Bende merakla onların yanına gittim.

Bugün Alexis yeni gelen kardeşleri için parti veriyordu ve bende davetliydim. Hemen dolabımı açtım. Şık bir şeyler arıyordum. Bir çok giysiyi deneyip çıkarttım. Bir türlü beğenmiyordum. Saatin ilerlediğini görünce artık birini seçmeliydim. Bu zor seçimden sonra kıyafetime göre makyajımı yapmaya başladım. Saçımı açık bıraktıktan sonra hoş bir koku sıktım. Artık hazırdım. Aynada kendime baktım. Biraz sonra da kulübemden çıktım. Doğruca hızlı adımlarla Hypnos kulübesine gittim. Kapıyı çaldım ve beklemeye başladım. Müzik sesleri buraya kadar geliyordu. Anlaşılan çok güzel bir parti olacaktı. Birkaç dakika sonra kapıyı Alexis açtı.

" Çok şık olmuşsun. "

" Sağol tatlım. Sende çok güzel olmuşsun. " İçeri girdiğimde çok şaşırmıştım. Her şey harikaydı. Alexis'le birlikte kardeşimin yanına gittik.

Elbisem,

Spoiler:

Herkese parti haberini verdikten sonra kulübeme doğru yürümeye başladım. Açıkçası pijama partisi daha iyi olurdu diye düşünüyordum sonuçta hem parti hem uyku demekti. Kulübeye yaklaştıkça müzik sesleri duymaya başladım. Buna rağmen partiyi değil de uykuyu düşünüyordum bu yüzden de kendime sert bir tokat attım. Kulübemden içeri girince Alexis hemen yanıma gelip bana sarıldı sonrada üstümdeki kıyafete bakıp gülümsedi ve içeri geçmem için beni biraz dürttü. Bende içerdeki herkesle selamlaşıp kardeşim Davidin yanına oturdum ve hemen hediyelerimi açtım. Hediyelerimi açalı birkaç saniye geçmeden yüzünde büyük bir gülümsemeyle gelen Angeyi gördüm. Tam önümüze bir paket bırakıp "Hadi açın." dedi. Hediyenin ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

Asosyalistlik…Sanırım bu onun hastalığı.Kimseyle konuşmak istemeyen bir tavrı var ve bunu her zaman gösteriyor.Bu yüzden fazla arkadaşı yok şimdilik.Tek başına kulübede oturmaktansa en azından eğlenceli bir ortamın içinde durmak istiyordu canı nedenini bilmezcesine.Kimseyle iletişime geçmek istemiyordu,sadece dışarıdan inceleyecekti olanları.Düşüncesi sadece buydu. Sessizliğin içinde yankılanan karanlığın tınıları kulaklarını tırmalarcasına vuruyordu bedenine. Düşmemek için yaslandığı ranzasına bir kez daha baktı. O kadar tatlı ve sıcaktı ki. Onu bırakıp gitmek, ölümden bile beterdi. Ayaklarına hükmetmeye çalışan zihni. Uyuşukluğunu üzerinden atamamıştı. Soğuk yere değen çıplak ayaklarından bedenine doğru vuran titreme hissiyle birlikte bedeninde oluşan akım onun daha fazla sinirlenmesine olanak tanıyordu. Sinirini ranzaya yumruk atarak geçiştirmeye çalıştı ama o bile işe yaramamıştı.Gar dolabını açtı ve içinden kıyafetlerini çıkardı.Yavaşça çıktığı kulübesine bir kez daha göz gezdirdi.Yüzündeki memnuniyetsiz tavrı sildi yerine yapmacık bir gülücük koydu ve Hypnos’un kulübesine gitti.Yavaşça içeri girdi ve insanların kendi kendilerine takıldıklarını gördü.Ücra bir köşe bulup oraya yerleşti…

Elbisem :

Spoiler:

Parti çok güzel geçiyordu. Kampın neredeyse yarısı buradaydı ve ben suratımdaki sırıtmayla oradan oraya gidiyordum. Kimisi dans ediyor, kimisi dedikodu yapıyor, kimisiyse atıştırıyordu. David ve Jasmin'i kontrole gittim. Parti onlarındı ama şuracıkta uyuyabilirlerdi ve bunu yaparlarsa onları parçalardım. Bu nedenle tüm enerjileriyle partiye katılıyorlardı.
Bir an gözüm Mia'ya takıldı. Kampa yeni gelen Hekate kızı kampın sıcak dostluğuyla gülümsüyor, birşeyler anlatıyordu. Arkadaşlar çok ironik hediyeler almışlardı ama ben hepsine bitmiştim. Özellikle Ange'nin aldığı derdime dermen olacaktı.
Bu sırada kenarda yalnız başına oturan birini gördüm. Kampa yeni gelmiş olmalıydı. Sessizce oturmuş etrafa bakıyordu. Hey, uyuşuk olması gereken Hypnos çocukları bir parti düzenlemişken, Hypnos çocuğu olmadığını tahmin ettiğim birinin böyle oturması çok saçmaydı. Yanına gittim ve "Selam! Ben Alexis!" deyip yanına oturdum. Çocuk şaşkınlıkla ve biraz da sinirle bana bakıyordu. Yalnızlığını bozmuştum, buna sinirlenecekse bir partinin ortasında ne işi vardı?