Ben ve Hektor bir grup, Pers ve Lena bir grup oldu. Hektor ve Pers'ün arasındaki zihinselimsi bağ sayesinde haberleşecektik. New York sokaklarına dağıldık ve canavar ini olabilecek yerler aramaya başladık.
Aklıma takılan bir şey vardı. "Şimdi, bizim ölümlü ailelerimiz kaçırıldı ya, benim sadece annem mi kaçırıldı? Yoksa üvey babam da mı kaçırılma olayına dahil?" diye sordum Hektor'a. "Sadece annen." diyince kapalı duran telefonuma sarıldım.
Hektor şaşkınlıkla bana bakıyordu. Telefonu açtığımda Max'ten gelen 20 arama olduğunu gördüm. Hemen aradım.
"Alexis! Sonunda aradın! Annen-" telefon anında açılmış ve Max anında anlatmaya başlamışken sözünü kestim ve "Biliyorum Max. Onu kaçıran yaratıkları gördün mü? Nasıl tiplerdi?" diye sordum. Max ve annem Sis'in içindekileri görebiliyorlardı. Bu nedenle bize yardım edebilirdi. "Üç drakondu. Alexis, delice bir şey yapma!" dedi. Gözlerimi devirdim ve "Tamam, delice bir şey yapmayacağım. Görüşürüz." dedim. Ama bunu söylerken bir ayağımı havaya kaldırmıştım, yani delice bir şey yapacaktım. Telefonu kapatıp "Üç drakon..." dedim. "Tamam, Pers'lere ilettim. Üç drakon ve başka canavarları arıyoruz." dedi.