Summer K. Ramsey

Kampta aylak aylak dolaşırken birden aklıma pegasusum Nessie'yi uzun zamandır ziyaret etmediğim geldi. Evet, onun yanına sadece ihtiyacım olduğu zamanlarda uğruyordum. Ona biraz daha ilgi göstermeliydim. Bu düşüncelerle kulübeme gittim ve yanıma pegasusuma götürmek üzere bir miktar kesme şeker alıp kulübemden ayrıldım. Pegasus Ahırları'na ulaştığımda neşeyle Nessie'nin yanına koştum. Onu okşayıp küp şekerleri yedirirken aklıma bir fikir geldi. Onu Pegasus Binicilik Sınıfı'na götürecektim. Tabii ya, neden daha önce düşünememiştim ki ? Pegasusum küp şekerlerini iştahla yiyip bitirdiğinde onu ahırlardan çıkardım ve Pegasus Binicilik Sınıfı'nın yolunu tuttum. Pegasusuma binmeyi az çok biliyordum ancak onu her zaman kontrol edemiyordum. Kim bilir kaç kez pegasusumdan düşme tehlikesi geçirmiştim. Neyse ki şu ana kadar şansım yaver gitmişti de o tür bir şey gelmemişti başıma. Ama bu hiçbir zaman böyle bir şey olmayacağı anlamına da gelmezdi. Bu yüzden bu sınıfta ders görmek benim için oldukça faydalı olacaktı. Hem bu sayede sadece binicilik hakkında değil, pegasuslarla iletişim hakkında da bir şeyler öğrenirdim belki. Bu düşüncenin verdiği sevinç ve heyecan ile Pegasus Binicilik Sınıfı'na girdim. Bu sınıfın eğitmenlerinin Poseidon kızlarından Cornelia ve Rosamarie olduklarını duymuştum. Acaba benim eğitmenim hangisi olacaktı ?

Rose ile birlikte dışarı çıkıp bizi bekleyen pegasusum Nessie'nin yanına doğru yürüdük. Nessie beni karşısında görünce sevinçle kişnedi. Ben de onun yumuşak tüylerini ve yelelerini sevecenlikle okşadım. Sonra ne yapmamız gerektiğini öğrenmek için Rose'a baktım. Rose, elinde birkaç küp şeker tutmuş, bana uzatıyordu. "Öncelikle ona olabildiğince kibar, sabırlı ve hoşgörülü davranmalısın. Pegasuslar ilgiden daima hoşlanır." dedi. Kafamı tamam anlamında sallayarak Rose'un uzattığı küp şekerleri elinden alıp Nessie'ye doğru uzattım. Nessie, karşısında küp şekerleri görünce heyecan ve sevinç içinde kişnedi. Sonrası ise malum, vakit kaybetmeden küp şekerleri mideye indirmeye başladı. Tüm şekerler bitince de bana 'Daha yok mu ?' der gibi baktı. Ben onu okşamaya devam ederken "Şimdilik bu kadar Nessie. Ama merak etme, sana dersten sonra da küp şeker yedireceğim, söz." dedim. Nessie biraz yatışmış gibiydi. O sırada Rose "Eh, madem pegasusunun karnı doydu o zaman biz de onunla ufak bir gezintiye çıkalım." dedi gülümseyerek.

Athena, beni çağırmış ve acilen Rose'u ona yollamamı istemişşti. Neden bu işe ben bakıyordum ki? Şimdi nerden bulacaktım ben Rose'u? Oflaya puflaya kulübesine baktım. Orada yoktu. Sonra birden aklıma derslik geldi. Koştura koştura dersliğe gittim. Orda da Lia vardı. Rose görünmüyordu. Soluk soluğa kalmıştım. Biraz nefes aldıktan sonra " Lia, Rose nerde? " dedim. Lia ayağı kalkarak " Summ'a ders verio şu açıklık aladalar ne oldu? " dedi. " Athena çağırıyor. " dedim. SOnra koşarak derslikten çıktım.

Kısa süre sonra açıkık alana gelmiştim. " Selam Sum. Selam Rose. Rose Athena seni çağırıyor ok acil görmesi lazımmış seni. "

" Niye ki? " Bilmiyorum işareti yapınca konuşmaya devam etti. " O zaman ben bir gideyim Summ'a da sen ders vermeye devam et. " " Tamam. " dedim. Şimdi Summ'la başbaşa kalmıştık. Tabi birde yanımızda Nessie vardı.

Rose, Tanrıça Athena -yani annem- tarafından çağrıldığı için gitmek zorunda kalmıştı. Hal böyle olunca da onun yerine eğitmenim olarak Claire gelmişti. Rose sınıftan çıktıktan sonra Claire bana dönerek gülümsedi ve "Selam Summ." dedi. Oldukça enerjik ve neşeli görünüyordu. Ben de ona gülümseyerek "Selam Claire." dedim. Sonra Clay, "Eh, Rose Athena tarafından çağrıldığına göre yeni eğitmenin ben olacağım. Umarım sorun yoktur." dedi. Hemen kafamı iki yana sallayarak "Tabii ki sorun yok." dedim. Bunun üzerine Claire "Güzel, öyleyse artık derse geçsek iyi olur. En son nerede kalmıştınız ?" diye sordu. Kısaca düşündükten sonra "En son Nessie ile birlikte bir uçuş alıştırması yapacaktık." dedim ve Clay'a baktım. Claire başını salladı ve "Öyleyse yapalım bakalım. Büyük ihtimalle onca görevden sonra zaten pegasusa binmeyi biliyorsundur, bu yalnızca küçük bir alıştırma gibi olacak." dedi. Haklıydı, bunca zamandır pegasuslar hakkında çok şey öğrenmiştim. Uçmak da buna dahildi. Sanırım kendimi geliştirmem gereken nokta daha çok pegasuslarla iletişim ile ilgiliydi.

Bir ıslık çalarak Ariannna'yı çağırdım. Arianna birkaç saniye içinde yanımızda belirdi. Arianna'yı okşayarak Summ'a " Hazırmısın? " dedim. Summ, Nessie baktı ve " Hazırım. " dedi. Summ'da hazır olduğuna göre artık ufak bir gezintiye çıkabilirdik. Arianna'nın sırtına bindim ve Summ'ı bekledim. Summ'da Nessie'nin sırtına binince birlikte havalandık.

Summ'ın Nessie ilk binişi olmadığı için normal bir gezinti yapmayacaktık. Normal bir gezintiyi zaten Summ çok iyi yapabiliyordu. Summ'ın Nessie'yi çok iyi kontrol edebildiğini biliyordum. Bu yüzden havada onu biraz zorlayavak hareketler, zikzaklar yaptırmaya karar verdim.

Summ, Nessie'yle birlikte giderken birden " Şimdi. " diyordum ve onun sağsola dönmesini istiyordum. Summ'ın refleksleride güçlü olduğu için bunu kolayca yapabiliyordu. Daha zor bir hareket olan zikzak çizdirmeliydim. Summ'la Nessie'nin yanına Arianna'yla yaklaşarak " Şimdi zikzak çizeceksin. Bu zor bir hareket. Fkat yapabileceini biliyorum. " dedim. Eğer bu hareketide yaparsa mutlaka 2. seviyeye gelmeliydi Sum. 2. seviyede daireler, takla açmalar vardı ve bunu daha hiçbir melez yapamıyordu eğitmenlerin dışında.

Clay yapmam gerekenleri söylediğinde açıkçası biraz gözüm korkmuştu ama hemen de pes edecek birisi değildim elbet. Başımı onaylar anlamda sallayarak "Tamam, pegasusumla havada bir zikzak çizmeye çalışacağım." dedim ve içimden de 'Umarım düşmem.' diye düşündüm. Gerçekten, eğer böyle bir şey olursa rezil olurdum. Ama şimdi böyle olumsuz bir şekilde düşünmemem gerekiyordu. Eğer yapacağıma inanırsam, başarabilirdim. Böyle düşününce kendimi biraz daha iyi hissetmeye başlamıştım. Nessie'nin kulağına eğilerek "Nessie, şimdi havada küçük zikzaklar çizmemiz gerekiyor. Bunu yapabilir misin kızım ?" diye sordum fısıltıyla. Nessie de beni anlamış gibi kişnedi. Bu kişnemenin evet anlamına geldiğini umarak "Tamam öyleyse, haydi bakalım." dedim ve Nessie'nin zikzaklar çizmesini sağlamaya çalıştım. Bir yandan buna çalışırken bir yandan da dengemi korumak oldukça zordu. Hatta en az yedi defa düşecek gibi olmuş, kendimi son anda dengeleyebilmiştim. Nessie de bu durumdan pek hoşlanmış gibi durmuyordu. Biz yamuk zikzaklar çizerken huzursuzca kişniyordu. Ama neyse ki ben onun keyfini neyin yerine getireceğini biliyordum. Küçük bir duraklama yapıp ona gelmeden önce cebime doldurduğum eriklerden birkaçını verdim. Tabii hal böyle olunca da pegasusumun neşesi tekrar yerine gelmişti. Bunun üzerine tekrar zikzak çizme denemelerine başladım. Düşmemek için konsantrasyonumu asla kaybetmemem gerekiyordu.

Summ ilkine göre daha iyi konsatre olmuştu ve buda daha iyi bir sonuç getirmişti. Fakat yinede biraz yamuk zikzaklar çiziyordu. Aslında bunun böyle olması çok normaldi. Çoğu kişi bu harakette bile çok zorlanırken Summ onlara göre süperdi.

" Süpersin Summ. Bence bu kadar yeter. Haydi aşağı inelim. " diye Summ'a bağırdıktan sonra Arianna'yı aşağı doğru yönlendirdim. Arianna iniş yapınca sırtından indim. Onu biraz okşadıktan sonra ahıra yolladım. Bu sıradada Summ'la Nessie iniş yaptı. Nessie'nin yanına gidip onu okşarken Summ beni soru yağmuruna tutmaya başladı: " Nasıldım? Çok kötüydük değil mi ya?... " Bu soruların sonunun gelmeyeceğini anlayınca sözünü keserek cevap verdim: " Hayır saçmalama ikinizde harikaydınız. Uçuş görevin tamamlandı. Nessie'yi çok iyi kontrol edebiliyorsun. Öok iyi bir çiftsiniz. " Summ'la Nessie gülümseyince sözüme devam ettim. " Evet şimdi sorunlarınızı halledelim. " Summ Nessie'yle ilgili bir sosrunun var mı? Yada onunla ilgili öğrenmek istediğin bir şey? " Sabırsızlıkla gelecek yanıtı beklemeye başladım.

Claire'ın bu sözleri karşısında bir süre düşündükten sonra aklıma gelen bir soruyu sordum. "Pegasuslar... onlar bizi anlıyorlar değil mi ?" Tamam, kabul ediyorum. Belki biraz saçma bir soruydu ama daima merak etmiştim. İçimden bir ses Nessie'nin beni her zaman anladığını söylüyordu. Bunun doğruluğunu test etmek için de bu soruyu sormuştum işte. Claire, hafifçe gülümsedikten sonra "Aslında bu soruya net bir cevap veremeyiz. Bunu somut olarak kanıtlayamayız da. Ancak bazı melezler pegasuslarının onları anladığını düşünür. Eğer aralarında kuvvetli bir bağ varsa bu mümkün olabilir de. Sanırım sen de böyle hissediyorsun Summ." dedi. Haklıydı, ben de aynı bu şekilde hissediyordum. Bu yüzden Claire'e dönerek "Evet." dedim. "Çoğu zaman pegasusum Nessie'nin beni anladığını düşünüyorum." Claire, yüzünden eksik etmediği gülümsemesiyle "Öyleyse sizin aranızdaki bağ kuvvetli olmalı. Pegasusunla anlaşabildiğine sevindim." dedi. Ben de "Evet, bu gerçekten harika bir duygu." diye karşılık verdikten sonra konuyu değiştirerek "Clay, şimdi yapacağımız bir alıştırma var mı ?" diye sordum.

"Clay, şimdi yapacağımız bir alıştırma var mı ?"

" Bundan sonraki alıştırmalar bir üst seviye için tatlım. Oraya beklerim seni. Çok iyi bir öğrencisin. " dedim. Sonra da ekledim.

" Nessie'yle çok iyi bir çiftsiniz. Kıskanılcak bir çift. Onun değerini bil onu üzme. Onla ilgilen, onu ihmal etme. Havadaki hakimiyetinde süper. Yardımcı Pegasus Eğitmeni olarak binicilik dersinden seni meszun ediyorum. "