İçim rahatlamıştı doğrusu. Üstelik de beni mutlu etmişti. Çünkü bildiğim bir konuyu ona öğretmek eğlenceli olacak gibi duruyordu. Amy ile dalga geçmek zaten her zaman yaptığım bir şeydi, o yüzden sabırsızlanıyordum. Ama Amy hala isteksiz duruyordu. "Hadi ama neşelen biraz. Ne olmasını bekliyorsun ki?" dedim. Bana garip bir şekilde baktıktan sonra "Senin önünde rezil olmak istemiyorum Teo. Durumum bu derece kötü yani." dedi. Ben de "Ah yapma. Ben seninle her zaman eğleniyorum, rezil olsan bile. Hem sen demin beni en garip hallerimden birinde gördün, şimdi sıra bende." dedim. Bu onu gülümsetmişti. Henüz yeni başlıyorduk, antrenmana başladıktan sonra bu gülümsemenin kahkahaya dönüşmesini umuyordum.
"Pekala, anlaştık galiba. Ama bir sorun var. Antrenmanları nerede yapalım? Okçuluk sahası?" diye sordum. "Eğer oraya gidebilecek kadar cesur olsaydım olabilirdi." dedi. "Orman'a ne dersin? Ya da hayır, orada avlananlar vardır. En iyisi Thalia'nın ağacının oraya gidelim. Hem kimse yoktur, hem de şanslıysak bir iki canavarla karşılaşırız." dedim. Bu önerim hoşuna gitmişti. "Peki olur. Hadi kalk hemen başlayalım. Bugün bu işi bitirmek istiyorum." dedi. Sonra birlikte kapıya doğru yürüdük ve kulübeden çıktık.
Buradaki Rp bitmiştir.