Kheiron'a ne kadar dil döksem de, ne kadar yalvarsam da cezamdan vazgeçiremedim. Tam akşam yemeği vaktinde, tüm melezler antrenmanların verdiği yorgunluk ve açlıkla çılgınlarcasına yemek yedikleri için -sanırım bir ara yemek savaşı da çıkmıştı çünkü tabaklarda farklı desenler oluşmuştu- bütün bulaşıkları yıkamam saatlerimi aldı. Mutfağa giderken başka melezlerin de ceza almış olmasını umuyordum. Ama kapıdan içeri girince boşuna ümitlenmiş olduğumu fark ettim... Harika bir günü seçmiştim doğrusu, herkes uslu uslu elişi filan örmüştü sanırım. Öfkeyle lavabonun başına geçtim ve Empire State Binası'yla yarışabilecek uzunluktaki bulaşık yığınlarıyla boğuşmaya başladım. Eğer annem bana zorla bulaşık yıkatmasaydı şimdi kampın tabak stoğunu bitirebilirdim sanırım. Neyse ki sadece iki kırıkla atlattım. Bunları düşürme sebebim de birinin tamamen yağla kaplı olması- tabakları mı güreştiriyorsunuz yahu?- diğerinde de artık öfkelenip sirtaki yapmaya başlamamdı. Neyse ki o sırada Kheiron içeri geldi ve beni durdurup kulübeme yolladı. Ben de bu öneriyi seve seve kabul ettim ve kafam yastığa dokunmadan uyuyakaldım.
RP BİTMİŞTİR!