Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Temizlik - 10

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Martin Tudor
Küçük Tanrı
Küçük Tanrı
Martin Tudor


Mesaj Sayısı : 555
Kayıt tarihi : 03/01/11

Temizlik - 10 Empty
MesajKonu: Temizlik - 10   Temizlik - 10 Icon_minitimePerş. Şub. 10, 2011 11:04 am

4 Temizlik yap!
Açıklama: Herhangi bir mekanda yapabilir, istersen melezlerin denetleme rp'lerine katılıp onlara yardımcı olabilirsin.
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

#

"Saçmalıyorsunuz! Ben bir tanrıyım, tanrı!" diye bağırdım Bilgelik Tanrıçası'na. Ateş saçan bakışlarını doğrudan gözlerime dikerek "Aynı zamanda da kızımın erkek arkadaşısın." cevabını verdi. Ah, her şey Lucy ile olan ilişkime dayanıyordu. Annesi sırf benim canımı sıkmak için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Tanrıça Athena, biz küçük tanrıların her daim çekindiği Olimposlulardan biriydi ve şimdi beni kara listesinin bir numarasına yerleştirmişti. Lucy'ye olan aşkım sayesinde her şeyin üstesinden gelebilirdim ama temizlik... "Sayın Tanrıça'm, sizden bir süre kampta ikamet etmeyi rica ederken aklımda böyle bir sahne hiç canlanmamıştı. 221 yaşındayım, Tanrı Apollon'un oğluyum, geleceği görüyorum, beni nasıl melezlerin kulübesine gönderirsiniz işçi gibi?" diye sordum. Ses tonumu saygılı ve hüsrana uğramış tutmaya özen göstermiştim. Athena'nın surat ifadesinde hiçbir değişiklik olmadı. Bana dondurucu soğuklukta bir ses tonuyla, "Burada kalmak istiyorsan, bazı sorumluluklar yüklenmelisin. Senden Hades kulübesini temizlemeni istiyorsam, gidip orayı temizlemelisin. Yok, ben zora gelemem diyorsan, cimcime tanrılar mahallendeki evine geri dönebilirsin." cevabını verdi. Cimcime tanrılar mahallesi? Pallas beni resmen böcek gibi eziyordu. İçimden bir ses ilahi halime dönüşerek ona savaş ilan etmemi fısıldadıysa da, acıların çocuğu modunda başımı öne eğdim ve Büyük Ev'den çıktım. Lucy ile daha fazla vakit geçirebilmek için kampta kalmak istiyordum çünkü onun burada üstlendiği kılıç eğitmenliği gibi sorumlulukları vardı ve tüm vaktini Olimpos'ta geçirme imkanı yoktu. Bense tabiri caizse boş gezenin boş kalfasıydım. Yıllardır bilgi dağarcığımı geliştirmek haricinde hiçbir işe karışmamıştım. Kamptaki hayat bana çok hareketli ve dolu gelmişti. Bu nedense yllar süren dinlenme dönemimin ardından çok hoşuma gitmişti. Evimin Küçük Tanrılar Mahallesi olduğunu biliyordum ama, burada kalmak ve yarı-tanrıların neşeli ve tehlikeli dünyasına katılmak istiyordum. En azından, Athena beni moleküllerime ayırana kadar burada kalmayı istiyordum ve kendime verdiğim söz dolayısıyla, ona beni parçalara ayırmasını sağlayacak bir koz vermeyecektim.

Eh, bana yol görünmüştü. Gururumu ayaklar altına alarak Hades çocuklarının yaşadığı kulübeye gittim. İçeride kimsenin olmaması umuduyla kapıyı çaldım ama karşıma iri yarı ve pis bakışlara sahip bir melez çıktı. Onun Hades'in oğullarından biri olduğunu anlamam için, gözlerinin kırmızı kırmızı parlamasına hiç gerek yoktu; surat ifadesi aklından geçen tüm dehşetengiz düşünceleri dışa vuruyordu. Yerlerde sürünen süperegomu kalkındırma çabasıyla
"Ben Geleceğin Tanrısı'yım. Size yardım etmeye geldim melez." dedim. Sarışın çocuk kaşlarını çatıp bir süre beni inceledikten sonra suratına bir gülümseme yayıldı. "Demek Tanrıça Athena'nın seçtiği kurban sensin." dedikten sonra hiç çekinmeden gevrek bir kahkaha attı. Hey, görücü olan ben değil miydim? Bu çocuk benim kulübelerine asıl geliş nedenimi nereden bilebilirdi? Merakıma yenik düşerek "Özel gücün ne senin?" diye sordum. Cehennem tazılarını bile ürkütebilecek tarzda bir bakış attıktan sonra, "Ölülere hükmederim. Arada da bana haber taşırlar." cevabını verdi. Pekala, ben bu cehenneme nereden düşmüştüm? Sıkıntıyla bir nefes aldıktan sonra "İsmin ne?" diye sordum. Madem kaçışım yoktu, o zaman bu çocukla iletişim kurmayı başaracak ve... Bir kulübe temizliği yapacaktım. Cesur yürekli tanrılar pes etmezdi ve ben cesur yürekli bir tanrıydım. Ölüleri yönetebilen çocuk kendini beğenmiş bir edayla "Robert. Ama genelde 'En Büyük Kabusum' ismiyle çağrılırım." dedi. Gözlerimi devirdikten sonra "Ben de Martin. Büyük Kabus bana temizlik malzemelerinin yerini gösterme zahmetine girebilir mi acaba? Bir tanrıyım ve buradaki ufak detayı derhal halledip Tanrılar Şehri'ne dönmem icap ediyor." diyerek kol saatime baktım. Robert "Küçük detay ha? Bu kulübe en son ne zaman temizlendi, haberin var mı senin?" tarzında bir şeyler geveledikten sonra bana banyo olduğunu tahmin ettiğim minik bir bölümü işaret etti. Sonra 'Ah, kulübemizi temizlediğin için sana minnettarız' anlamına hayatta gelmeyecek bir bakış attı ve kulübeden çıktı. Arkasından "Seninle bir gün Olimpos'ta da karşılaşırız." diye mırıldanarak temizlik malzemelerini almak üzere banyonun yolunu tuttum. Ölüsever çocuk beni kandırmamıştı. İçerisi gerçekten de berbat haldeydi. Toplanmamış yatak sayısı 5'ti. Bu da kulübede 5 kişinin kaldığı anlamına geliyordu. Bazı hassas noktalar vardır örneğin, bozuk saat günde iki kez doğruyu gösterir veya bir Hades çocuğu asla yatağını toplamaz.

Elimi sertçe alnıma vurarak etrafı toparlamaya başladım. Elbette temizlik nasıl yapılır biliyordum. Tanrısal güçlere sahiptim ama arada tanrılar da dağınıklıklarını toplarlardı. Etrafa dağılmış abur cubur paketlerini, kirli çamaşırları ve savaş aletlerini toparladım. Başucundaki resimlerden anladığım kadarıyla ismi Stella olan kızın yatağının altında bir el bombası ve yanında da 'Küçük Cadı'ya sevgilerimle, Robert.' yazan bir not bulduğumda kısa süreliğine kampı terk etmeyi bile düşündüm. Tüm zımbırtılar toparlandıktan sonra sıra yerleri süpürmeye geldi. Parmaklarımı şıklatarak elektrikli süpürgenin bu işi bensiz halletmesini sağladım. O kendi işiyle ilgilenirken ben de toz alma fırsatı bulabilirdim. Etrafta hayatımda gördüğüm en büyük toz öbekleri vardı ve kulübeyi hepsinden arındırmak epeyce uzun sürdü ama bu işlemi de bir mayına basmadan veya bubi tuzağını çalıştırmadan halletmeyi başardım. Duvarda asılı duran devasa Hades portresinin tozunu alırken resme bakmamaya özen gösterdim çünkü onun cansız bir tuval parçasından ibaret olduğunu düşünmüyordum; yaptığım işleri takip eden gözleri bana son derece gerçek ve canlı görünmüştü. Toz alma işlemi de bittikten sonra neler yapabileceğimi hızla düşündüm ve içeriye değişik bir hava katmaya karar verdim. Yaptığım yeni dizayn kırmızı ve siyah tonlarından içeriyi az da olsa arındırmayı başardı. Beyaz kır çiçekleriyle dolu kristal vazolar, parlak ve şık duvar kağıtları, odaları boğmayacak açık renklerde perdeler ve birkaç ufak değişikliğin ardından, etraf her normal insanın yaşayabileceği gibi bir yer halini aldı. Tabii bu değişikliklerin Hades kulübesi mensuplarınca beğenilmeyeceğinden adım kadar emindim ama kız kardeşine el bombası hediye eden ve ölülerle konuşan bir kabadayının mutluluğunun beni bağladığını söyleyemezdim. Son bir kez içeriye göz atıp unuttuğum bir şeyin kalmamış olduğunu gördükten sonra
"İşte bu iş de bu kadar." diyerek gülümsedim ve kulübeden çıktım. Ayaklarım otomatik olarak kılıç antrenmanlarının yapıldığı arenaya yönlendiğinde nedense hiç şaşırmadım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexandra Bethany Daniels
Afrodit'in Çocuğu
Afrodit'in Çocuğu
Alexandra Bethany Daniels


Mesaj Sayısı : 1854
Kayıt tarihi : 05/09/10

Temizlik - 10 Empty
MesajKonu: Geri: Temizlik - 10   Temizlik - 10 Icon_minitimeCuma Mart 04, 2011 1:53 am

Değerlendirmede.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Temizlik - 10
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Zeus Kulubesi Temizlik RP'si (Temizlik Denetlemesi 5)
» Kirlenmek Güzelse Temizlik Neden?|Temizlik 15
» Temizlik 11
» Temizlik Rp'si - 2
» Temizlik Rp'si - 6

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Hades Kulübesi-
Buraya geçin: