Thalia Adelynn Rose

Bugün çok heyecanlıydım.Büyü Teknik dersi alacaktım çünkü.Profesör Hektor Ease(Küçük Tanrı) olacakmış.Sınıfa gelebilmek için sormadığım kişi kalmadı.Arkadaşlar benle dalga geçtiler."Sakin ol Thay" diyordy çoğu. Yine de heyecanlıydım.Belki benim de bu konuda yeteneğimdi.Melez Kampı'na alışmıştım artık.Bol bol arkadaşta kazanmıştım.Neyse.Normalde derslerden ,zeki olmama karşın, nefret ederim.
Sınıfa girdim.Bir ses duydum.Sonra da ışıltı.Öğretmenim gelmişti : Hektor Ease...

Önümde bir kız duruyordu. İlk bakışta Afrodit kızı olduğunu anladım. Adı ise... Thalia idi. Bu ad bana çok tanıdık gelmişti. Neyse kızı daha fazla bekletmeyi düşünmüyordum.
"Merhaba ben Hektor, Psişik Güçler Tanrısıyım. Annem Hestia'dır
"Benim adım Thalia, Afrodit kızıyım
"Ee Thalia özel gücün var mı ? Yada hangi büyü çeşidi hakkında bilgi almak istersin ?
[(RPOUT: Başlangıçta detaylı bilgi verilmemiş. Bu yüzden yazacak bir şey bulamadım :/ Kusura bakma.)]

[önemli değil]

"Şey hayır büyü gücüm yok yani varsa da tam olarak bilmiyorum.Ama büyükonuş yeteneği olabilir bende çünkü karşımdaki kişiye ne yapmasını istiyorsam yaptırabiliyorum.Yine de emin değilim.Açıkçası kampta yeni olduğumdan nasıl güçlerin varolduğunu bilmiyorum.Burada olmamın nedenlerinden biri de bu diyebilirim." dedim.Bana kızmasından korktum çünkü bir melezdim yani şu ana kadar bol bol mitoloji kitabı okumam gerekirdi çünkü çoğu melezin ailesi onları bu konuda ikna eder.Ama ben okumadım.Zaten evlatlıktım.Neyse.Profesör düşüncelerimi yarıda kesti."Hımm.Anlayabiliyorum." dedi ve sanki işimiz zor olacak der gibi bana bakıyordu.Eh haksız da sayılmazdı."O zaman derslere geçelim." dedi.

Yine büyükonuş yeteneğine sahip bir öğrenci gelmişti. Bakalım Thalia ile Büyükonuş konusunda ustalaşabilecek miydik ? Söylediklerine bakarsak yeteneği kesinlikle büyükonuş'tu. Birlikte duvara doğru yürüdük ve duvara dokunmam ile birlikte duvarda bir kapı açıldı. Kapıdan geçtik ve özel büyü sınıfına çıktık. Burada istediğimiz gibi çalışabilirdik. Thalia'ya döndüm "En sevdiğin hayvan hangisi ?" Kız bu soruma şaşırmış gibiydi.
"Imm şey, sanırım köpek. Kızın önüne bir köpek getirdim.Daha doğrusu ışınladım.
"Zor bir hayvan seçtin.... Şimdi senden bu köpek ile konuşmanı ve ona beş kere havlamasını söylemeni istiyorum. Kız şaşırmış gibiydi. Şaşkınlığını üzerinden atınca köpeğe döndü. Gözlerini kapattı ve "Beş defa havlar mısın cici köpek?" dedi. Köpek hiç bir şey yapmadı.
"Havlamıyor bu köpek ! Kesin benim yeteneğim büyükonuş değil" dedi Thalia.
"Sen hayvan ile insanmış gibi konuşursan ayvayı yeriz biz. O bir köpek "Ye" dersin yer, "otur" dersin oturur. Sen hiç bir köpeğe "otururmusun cici köpek?" dendiğini duydun mu ? Duyduysan o kişi ile bende tanışmak isterim. Bayaa yetenekli bir öğretmen olmalı o kişi ama normal şartlarda köpekler basit komutlardan anlar. Bu tüm hayvanlar için geçerlidir. Hayvanlar çok karmaşık düşünemezler, onlar karmaşık düşünemeyeceğine göre senin basit düşünmen gerek. Hadi şimdi tekrar dene. Bu sefer daha basit bir komut seç.

Tuhafıma geldi.Köpeğe "15 kez havla" dedim.Sonra köpek 15 kez havladı."Şeyy ben saydım 15 kez havladı ama yanlış saymış olabilirim siz de saydınız mı?"Bana biraz somurtarak baktı."İçgüdülerine güvenmeyi öğrenmelisin Thalia.Neyse büyükonuş yeteneğine sahipsin fakat onu geliştirmen lazım.Neyi nasıl söylemen gerektiğini bilmen lazım özellikle de bir hayvanla konuşuyorsan."dedi hayvan kelimesini vurgulayarak."Bir güce sahibim öyle mi?Vay canına""Çok soru soruyorsun." dedi biraz kızarak."Özür dilerim,bu işler benim için gerçekten çok yeni" dedim ona bakarak."Şimdi içeri bir uşabti girecek.İnsanların yerini gerçekten iyi doldurur.Fakat bu uşabti oldukça ciddi bir şekilde yaratılmış aynı zamanda üşengeç.Ondan bir şey istemelisin.Bunu yerine getirirse bu yeteneğe sahip olduğun kesinleşecek ve onu geliştirmek için uğraşacağız."dedi.Aklımda uşabtilerle ilgili bir çok soru oluştu.Ama soramadım.Uşabtiye döndüm."Bana su getir" dedim.

Olanları uzaktan izliyordum. Thalia'nın emri üzerine Uşabti dikkatle ona baktı. Ardından umursamaz bir tavırla kafasını çevirdi. Kızın emrine uymamıştı, anlaşılan Thalia yeteneğinde o kadar iyi değildi. Geliştirecekti kendini...

Onun zihninin içine girdim ve sanki iç sesiymişim gibi ona "Daha sert ve vurgulayarak konuş. Ayrıca kendine güven. Böylelikle başabilirsin Thalia. Kız zihnindeki sesimi duymuş gibiydi. Bu sefer emri daha kesin oldu. "Bana SU GETİR !" Uşabti ikna olmuş bir şekilde Thalia'ya baktı. Kız başarmıştı galiba. Uşabti arkasını döndü ve geride, masanın üzerinde duran su dolu bardağı almak için ilerledi. Su bardağını kaptığı gibi Thalia'ya verdi. Kız başarmıştı. "Tebrikler ! İşin temelini kavradın !" dedim, yumuşak ve mutlu bir ses tonu ile. Kız sevinmiş gibiydi
- "Ne yani bu kadar mı ?"
- "İşin temelini öğrendin, yani bu kadar. Eğer istersen çalışmaya devam edebiliriz fakat artık sana öğretebileceğim pek bir şey yok. Bu kısımdan sonrası alıştırma yapmaya dayalı... İstersen zaman, zaman buraya uğrayıp çalışabilirsin...

Sevinçten ağlayacaktım neredeyse."Çok sevindim gerçektenn,zamanla geliştirmek için yine geleceğim" dedim ve teşekkür edip önünde eğilerek odadan ççıktım.Eğilmek şart mı bilmiyorum ama yine de işimi şansa bırakmamalıydım...