Thalia Adelynn Rose

Bugün kulübemde sıkılmış bir vaziyetteydim.Elimde bir resim kağıdı resim yapıyordum ama bu kaçıncı resmimdi?! 10 tane resim yapmıştım ,gerçi güzel yapıyordum ama yeterince değil.Kararımı vermiştim Sanat ve Zanaat becerileri sınıfına gidecektim bugün.Belki ahşap boyama vardır?Üstümü değiştirdim ; pembe melez kampı tuniğimi,siyah uzun kolyemi ve de siyah delikli taytımı giymeye karar vermiştim.Kulübeden çıktım ve sınıfın yolunu tuttum.Sınıfa varmıştım.Henüz hoca gelmemişti.Açıkçası hocanın kim olduğuna dair bir fikrim yoktu fakat bir Afrodit kızı olması doğal bir şeydi.Çünkü sınıfa topuklu ayakkabı sesi yankılandı.Hocam gelmişti.

Bugün geç kalmıştım.Rahatlayayım diye Long Islang'a gitmiştim.Ama orada dalmış,dersliğe geç kalmıştım.Hızlı adımlarla yürüyerek dersliğin yolunu tuttum.Beni bekleyen bir melezin olmadığını umuyordum.Çünkü melezler sabahları gelmeyi tercih etmiyorlardı.Ayrıca beni beklemelerini istemezdim.Adımlarımı hızlandırdım,zaten az yolum kalmıştı.İçeriye girdiğim de sesler çıkmıyordu.Çantamı odamda ki masama koydum ve içeriye girdim.Birden beni bekleyen bir melez ile karşılaştım bu Thalia'ydı.Kardeşim geleli sanırım iki aydı.Belki daha fazla belki de az... Gülümsedim ve Thalia'nın yanına gittim.Yanına oturdum ve ona döndüm. "Merhaba,kardeşim.Hoşgeldin." Hemen derse başlamak istemiyordum biraz konuşsak iyi olabilirdi.Belki de Thalia'nın heykel yapmasında yardımcı olabilmesi için örnekleri gösterebilirdim.Thalia etrafa göz gezdiriyordu.Odanın içindeki süslemeler onun hoşuna gitmiş gibi gözüküyordu.Karşı da olan örneklere baktım.Bu hafta fazla kişi gelmemişti.Örnekleri her hafta değiştiriyordum.Dolapta sadece birkaç tane heykelcik vardı.Ayağa kalktım ve dolabın olduğu yere gittim.Dolabın altındaki çekmeceleri açtım.Birkaç tane heykelcik aldım ve dolabın boş kalan yerlerini doldurdum.Gülümsedim ve Thalia'nın yanına gittim.Elimi onun omzuna koydum. "İşe örneklere bakmak ile başlamaya ne dersin?" Thalia hevesle kafasını salladı.Birlikte örneklerin olduğu yere gittik.Parmağım ile ilk örneği gösterdim ve ona döndüm. Gördüğün gibi,bu bir kutu.Sıradan birşey ama bunu yapan melez ço zaman harcadı.Ve ne yalan söyleyeyim,güzel yaptı." Thalia bana katıldığını göstermek için kafasını salladı.Kardeşim ile ders yapmak çok eğlenceli olacak gibi duruyordu.

Öğretmenimin Lara olması işi güzelleştirmişti açıkçası.Örneklerin hepsi müthişti ve La'nın bana gösterdiği kutu çok hoşuma gitmişti."Ben de öyle bir kutu yapabilir miyim ama rengi gül kurusu olsun" dedim gülümseyerek."Tabii ki neden olmasın.Bundan sonra da heykellere geçeriz" dedi La.Heyecanlandım.Hemen arka taraftaki boyanmamış kutuların olduğu yere gittim.Kalp şeklinde olanların en büyüğünü seçip aldım.Masanın üstüne koydum.Sonra içinde boyaların olduğu yeri aramaya başladım."Boyaları arıyorsan onlar bu tarafta Thay" dedi La."Uupss,tuhaf kaçtı işte şimdi" dedim ve kıkırdadım.Arka tarafa geçip dolabı açtım.La o sırada bana süslü tüyler ve taşlar(sıradan taş değil!) çıkarıyordu.Dolapta bir sürü renk vardı.Pembenin bu kadar çok tonu olduğunu bilmiyordum doğrusu.Hemen gül kurusu rengini aldım.Ve arkadalarda çok hoşuma giden başka bir renk daha aldım : parlak gümüş rengi.Aldıklarımı masaya koydum.La yanıma geldi ve o da tüyleri ve taşları koydu."Fırçaları getiriyorum bekle" dedi La ve boya dolabının yanındaki dolabı açıp kalın bir fırça getirdi.

Fırçaları Thay'a verdikten sonra yanındaki sandalyeye oturdum.Thay iyice düşündükten sonra parlak pembeyi aldı ve kutunun kenarlarını boyadı.Açıkcası renk konusunda iyi bir seçim yapmıştı.Thay kutuyu renklendirirken bende heykel yapmak için malzemelerin olduğu yere gittim.Bir beton parçası ile birkaç tane gümüş uçlu kalem aldıktan sonra tekrar Thay'ın yanına gittim.Malzemeleri masaya koyduktan sonra Thay'ın yanına oturdum.Thay iyice düşündükten sonra gül rengini aldı ve kutunun ortasını boyadı.Daha sonra pembenin tonları olan taşları aldı ve boyanın üstüne yapıştırdi.Malzemelerini gözden geçirdikten sonra beyaz ve açık mor renkleri olan iki tane tüy aldı,taşların arasına sıkıştırdı. "Güzel gidiyorsun." Diye fısıldadım.Thay gülümsemeye başladı.kutusunu gözden geçirdikten sonra fırçasını eline alıp renklere baktı.Birden aklıma birşey geldi,çekmecelerin arasına simler olmalıydı.Sessizce dolaba yöneldim.Çekmeceleri hızla karıştırıp simleri buldum.Beyaz,nor,mavi,pembe,yeşil vb. gibi renkler vardı.Hepsini elime alıp masaya sevinçle döndüm.Simleri masaya koydum.Thay tıkırtıyı farketmiş olacak ki bana baktı.Simleri görünce birden mavi gözleri aydınlandı.Fırçayı hemen bırakıp simleri aldı.Kutusunu simler ile süslemeye başladı.Önce tam tahmin ettiğim gibi mor ve pembe renklerini aldı.Kutuyu bu simlerle süsledikten sonra onları yerine koydu,kırmızı rengini eline alıp diğer renkleri de karıştırmaya başladı.

"Hımmm..Sanırım topuklu ayakkabı güzel gider,diğerlerinden daha kolay hem" dedim."Tamam o zaman.Başlayalım" dedi."E..Tamam başlayalım da ne yapacağım" dedim."Biraz sabret Thay oraya da geleceğiz herhalde." dedi Lara.Bana nasıl yapmam gerektiğini anlattıktan sonra topuklu ayakkabıyı yapmaya üst tarafından başladım.Eh bir şekle benzemeye başlamıştı en azından.
Topuklu ayakkabımı yapmayı bitirdiğimde gerindim ve şaheserime bir baktım.Aslında o kadar da fena olmamıştı.Tek gereken şey biraz boyaydı.Ama öğretmen Lara'ydı."Hey La,sence nasıl olmuş?" dedim.