Küçük Tanrıyla Karşılaşmak..

Kampa geldim geleli Long İsland da gezinmeyi çok severim. Canım yine Long İsland Kıyısı’na gitmek istemişti. Bu yüzden kahvaltıdan sonra hemen Long İsland kıyısına gittim. Ama küçük bir sürpriz yaşayacaktım.Çünküeskiden benim gibi olan biriyle karşılaşacaktım.Yani bir küçük tanrıyla..

Her zamanki mor tişörtüm ile ıssız bir yerde otururken yanımda biri belirdi.Normalde korkmam gerekirdi.Ama artık böyle olaylara alışmıştım.Sonuçta Melez Kampı.. Ona şaşırmadığımı belirten bir sesle gülümseyerek :

Sizde Kimsiniz ? diye sorduğumda bana gülümseyerek şöyle dedi:

Ben Hektor.Psişik Güçler Tanrısı..

Psişik Güçler Tanrısı mı ? Öyle bir tanrı bilmiyordum. Hektor beynimi okumuş olmalı ki bana gülümseyerek:

Aslında bende senin gibi bir melezdim.Sonra da Tanrılar isteğimi kabul ederek beni Tanrı yaptılar dedi.Belki bende Tanrı olabilirdim. Hektor yine aklımı
okumuş olmalı ki:
Kim Bilir? dedi. Ama aklımda bir soru vardı ve sordum:

Peki hangi Tanrı’nın veya Tanrıça’nın çocuğuydun ? dedim.

"Hestia çocuğuydum. Aslında kulübemi çok severdim ama Tanrılar işte sağları solları belli olmuyor. Küçük Tanrı oluverdim bir anda. Gerçi bu halimden de memnunum" Kevin bana uzun bir süre baktı. Sanki bir şey inceliyor gibiydi. Bu sefer onun aklını okumadım, kelimelerin onun ağzından dökülmesini istiyordum. "Ee niye buraya geldin ?" Aslında buraya gelmek içimde gelmişti. Böylece ben de buraya gelmiştim. Demek ki bu yüzden sabahtan beri özel bir eşya yaratma çabasındaydım. Kader bizimle oyun oynuyor olmalıydı. "Buraya öylesine geldim. Tam bu noktaya gelmek geçti içimden. Demek ki yaptığım özel eşyayı sana vermem lazımmış. Al bakalım bu senin. Kev kolyeyi eline aldı ve incelemeye başladı.
"Ne işe yarıyor bu ?"
"Doğrusunu istersen ben de bilmiyorum..."

Bir kolye mi ? Belki de işime yarayabilirdi. Ona gülümseyerek teşekkür ettim ve kolyeyi aldım. Kolyenin üstünde motifler vardı. Ama bu motifleri anlamamıştım. Üstünde Antik Yunanca yazılar vardı. Garipti ama güzeldi. Kolyeye çok dalmış olmalıyım ki Hektor Kolyeyi galiba beğendin dedi. Gerçektende beğenmiştim. Ona gülümseyerek Evet çok beğendim dedim. Hektor bana gülümseyerek O artık senin dedi ve kolyeyi takmamı istedi. Kolyeyi takınca kendimi güçlenmiş gibi hissettim. Evet gerçekten güçlenmiştim. Hektor’a güçlendiğimi söyleyince bana aynı gülümsemeyle Sevmene sevindim. O artık senin. dedi ve ekledi. Artık benim gitmem gerekiyor. Sonra görüşürüz Kevin. O kolyeyi iyi koru. Sana yardım edebilir dedi ve kayboldu. Artık biliyordum.. Arkamda küçük tanrı vardı ve elimde beni
güçlendiren bir kolye bulunmaktaydı.