Izabelle Jearollia Hekate'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 170 Kayıt tarihi : 29/01/11
| Konu: Kanatlı At İşine Giriyorum Perş. Şub. 03, 2011 8:41 pm | |
| Pegasuslar çok sevimli canlılar.
Kampa geleli birkaç gün olmuştu. Yeni alışmaya başlamıştım ki ahırları görene kadar. Burası bir sürü kanat takmış atlarla doluydu. Pardon gerçekten kanatları vardı. Satir dostum Murphy bana artık bir pegasusun olmalı demişti. Bunu duyduktan sonra ışık hızıyla ahırlara koştum. Ahırlar cephanelik ve çilek tarlalarına yakındı. Nefes nefese içeri girdim. Burada birbirinden güzel pegasuslar vardı. Renkleri özellikle güzeldi. Rüya gibilerdi. Ben içeri girince debelenmeye başladılar. Aralarında beyaz renkli, gümüş yeleli bir pegasus vardı. Yelesinde kırmızı noktalar vardı. Tüyleri biraz garip göründü gözüme. Sanki gerilmiş gibiydi. Her an bir şey olabilirmiş gibi dik duruyorlardı. Asil ve ağırbaşlı duruyordu. Gözleri çok derin bakıyordu. Yani bir pegasustan bu kadar derin bakış beklemezdim. Maviydiler. Diğerlerine bakmadan onun yanına gittim anlar umuduyla konuştum ''Merhaba αξιοπρεπής.'' Bu ismi nasıl Yunanca söyledim bilmiyorum ama güzel bir isimdir umarım diye düşündüm. Pegasusum yeni sahibini sevmiş gibiydi. ''Sevinçle'' kişnedi. Ona biraz küp şeker verdim. Pegasuslar ne yerlerdi ki? Neyse, küp şekeri sevdi sanırım. Daha sonra gidip oradaki görevliye adımı yazdırdım. Pegasusumun olması çok havalıydı. αξιοπρεπής Yunanca'da Kral anlamına geliyordu. Ki bence pegasusum o asaletle bu ismi sonuna kadar hak ediyordu. Ona veda ettim, birlikte çok yoculuk yapacaktık galiba. | |
|