Güzel Bir Gece

Kano gölünde Pers'le güzel bir gece geçirdikten sonra ayrıldık. Güneş yeni yeni batıyordu. Güneş batımını çok severdim. Pers'le güneş batmını izlemeyi kaçırmıştık. Fakat bir dahaki sefere izleyeceğiz diye söz vermişti. Bunun için içim rahattı. Canım kulübeme hiç gitmek istemiyordu. Bu yüzden de öylesine boş boş yürümeye başladım. Sonra aklıma amfitiyatro geldi. Orda mutlaka bir şeyler vardır diyerek yönümü amfitiyatroya çevirdim. Amfitiyatroya geldiğimde Elena'nın yalnız başına oturduğunu gördüm. Sessiz bir şekilde yanındaki koltuğa oturdum. Yanındaki koltua oturduğumda beni farketti doğal olarak.

" Selam. " dedi gülümseyerek.

" Selam. Ne işin var burda yalnız başına? "

Elena'yı genelde yalnız hiç görmezdim. Bugün burda yalnız olmayı özellikle seçmiş gibiydi. Kesnlikle bir şey olmuştu. Anlatmasını bekleyerek sustum. Uzun bir sessizlikten sonra Elena konuşmaya başladı.

Yeni yaptığım bir makineyi kardeşlerim yanlışlıkla kırdı. İlk başta çok sinirlendim ama sonra bu sinirin yerine üzüntü aldı. Sonuçta kardeşlerim bilerek kırmamıştı. Onlara böyle kızmak hiç adil değildi. Makine için de yapacak bir şey yoktu. Hızlıca kulübemden dışarı çıktım. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Tek istediğim biraz hava almak ve yalnız kalmaktı. Önüme bakmadan yürüyordum. Çok geçmeden amfitiyatronun önüne geldiğimi fark ettim.

Şu an burada kimsenin olmaması gerekiyordu. İçeri girdim ve bir koltuğa oturdum. Tam tahmin ettiğim gibi kimse yoktu. Uzun bir süre düşndükten sonra yanıma biri oturdu. Ona baktığımda Claire'i gördü. Selamlaştıktan sonra bana derdimi sordu. İç çektikten sonra "Abimler yaptığım bir makineyi yanlışlıkla kırdılar. Amann, boşver sen beni şimdi. Pers'le aran nasıl?" diye sordum. Claire gülümsedi ve konuşmaya başladı.

" Çok iyi gidi... " Sözümü daha bitiremeden gülüşme sesleri amfitiyatronun içini sardı. Gelen Hermes kulübesiydi. Doru ya bugün burda Apollon kulübesnin gösterisi vardı ve yavaş yavaş bütün kulübeler buraya geliyordu. Acaba benim kardeşlerim ne zaman geleceklerdi? Hermes kulübesinde tanıdığım çok kişi vardı. Bunlardan biri olan Aly ve Step'e el salladım. Bizim burda olmamıza biraz şaşırmış gibiydiler. Ama sonra o şaşkınlık gidince onlarda el sallayıp boş bir yere oturdular. Hermes kulübesi tam takım gelmişlerdi. Bu yüzdende kahkaha hiç eksik olmuyordu salonda.

Salona yeni bir kahkaha sesi hakim olmuştu. Bunlar kesinlikle Athena kulübesi olmalıydılar. Lucy'nin kahkahası tüm salonu etkisi altına almıştı bile. İçeri girdiklerinde tahminimin yalnış olmadığını görerek Elena'yla birlikte güldük. Athena kulübesini ELena'da bende çok severdik. Lucy'le Troy yanımıza gelip hatrımızı sordular. Ayaküstü sohbetten sonra onlarda kardeşlerinin yanlarına döndüler. Benim gözüm kapıda kalmıştı. Pers'te mutlaka gelecekti bu gösteriye ama büyük ihtimalle kardeşleriyle birlikte gelecekti. Onarı sabırsızlıkla bekliyordum.

Amfitiyatro yavaş yavaş dolmaya başladı. Claire sürekli girişe bakıyordu. Pers'ü beklediğini anlamak çok zor değildi. Güldüm ve "Birazdan gelir." dedim.

Claire bana baktı ve "Ha, hee!" dedi. Onun bu tavrı daha da komiğime gitti ve bir kahkaha attım. Tam bu sıradan içeriye kardeşlerim girdi. Claire hemen ayağa kalktı ve Pers'in anına gitti.

Bende kardeşlerime el salladım. Pers haricinde bütün kardeşlerim yanıma gelip oturdular. Pers'le Claire ise yavaş yavaş, sohbet ede ede geliyorlardı. Artık tüm kamp gelmişti.

Kamp ateşi yakıldı ve Apollon kulübesi konserine başladı. Claire de kardeşlerine merhaba demek için gitti. Bende Apollon kulübesini izlemeye ve kardeşlerimle arada sohbet etmeye başladım.

Kardeşlerim makineyi kırdıkları için bir kez daha özür dilediler. Onlara önemli olmadığını söyledim. Kısa bir süre sonra yanımıza Claire geldi ve Pers'le benim yanıma oturdu.

Kardeşlerime merhaba dedikten sonra " Neden oturmuyorsun? " dedi Anna. Yanlarına oturdum ama canım Pers'in yanına gitmek istiyordu. Bunu kardeşlerime nasıl anlatacaktım ama? Sürekli Pers'e bakmamdan Lara anlamış olacak ki " Hadi hadi bak Pers seni bekliyor yanına git istersen. " dedi. Bana çok yardımcı olmuştu. Lara'ya teşekkürler anlamında göz kırptıktan sonra " Eee tamam o zaman ben biraz sonra gelirim yanınıza " diyerek aradan sıvıştım. Pers'le Ell'in arasına oturdum. Böylece ikisine de yakındım. Bir süre sonra sohbetimizi Apollon kulübesinin gösterisi için yarıda kestik. Apollon kulübesinin konseri bitince büyük bir alkış koptu amfitiyatroda. Herkes çok beğenmişti bende dahil. Konser bitince kardeşlerim kulübemize dönmek için ayaklandılar. Benim de kalkmam gerekiyordu. Pers, Ell ve hephaistos kulübesiyle vedalaştıktan sonra kardeşlerimin yanına gittim. Alex gülümseyerek " Hani yanımıza gelecektin biraz sonra. Nedense o biraz sonra gelmek bitmedi. " dedi. Kardeşlerimin hepsi kahkahalar atmaya başladı. Bende gülüyordum. Bir yandan da kardeşlerime laf yetiştirmeye çalışıyordum. Fakat 12 kardeşime laf yetiştiremiyordum birtürlü. Amfitiyatrodan çıkarken Pers'e el salladım. Kulübemize gittiğimde ise yorgunluktan ölecek gibiydim. Kardeşlerimizle sohbet ettikten sonra hemen uyudum.

RP BİTMİŞTİR!..