Satirin durumu fenalaşırken, çareyi onu Thalia'nın ağacına taşımakta bulduk ve el birliği ile oraya ulaştık. Satir, sanki aslandan kurtulduğunu hissetmiş gibi kıpırdandı ve ağzı, muazzam bir çaba ile açılmaya çalıştı. Onu rahatlatmak için yere bıraktık ve dinlemeye başladık.
Yaklaşık iki dakika hiç ses çıkmasa da, sonra satirden cılız bir ses çıktı. "Yemek!" diyordu satir. Bunun üzerine birbirimize şaşkınlıkla baktık ve en son ben "Onu Kheiron'a götürmeliyiz. Ya da revire." dedim. Pers ve Claire bana hak verircesine, hafifçe başlarını salladılar.
Birkaç saniye yerde yatan satirin debelenmesini seyrederken, arkadan umut verici toynak seslerinin geldiğini duyduk. Kheiron olmalıydı bu! Toynak sesleri gitgide yaklaşırken, arkamı döndüm. Ve sizin de tahmin edebileceğiniz gibi, Kheiron'un tanıdık yüzü ile karşılaştım. Her zamankinden daha telaşlı gözüken Kheiron, satire korku dolu gözlerle baktı. Sonrasında gözleri bize kayan Kheiron'un, o an bizden şüphe ettiğine yemşn edebilirim.