Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Kotu Bir Baslangic Gorev-30 | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Kotu Bir Baslangic Gorev-30 C.tesi Ocak 29, 2011 11:11 am | |
| Pegasusumla nehrin üzerinden hızla geçerken yüzüme vuran rüzgar, öfkemi körüklüyordu. Kampa geleli birkaç hafta olmuştu ancak annemle tanışamamıştım. Bana hala bir açıklama borçluydu. Ama beklemekten sıkılmış sabah ilk iş olarak, pegasusum Ash'i yanıma almamla birlikte Empire State Binasına doğru bir yolculuğa çıkmam bir olmuştu. Uzun antremanlar, ağır dersler ve karşılaştığım onca canavarın verdiği yorgunluğa ramen öfkem beni ayık tutuyordu. Kampi annemin yonettigini biliyordum ama ben geldiğimden beri etrafta görememiştim. Olimpos'da olduğunu öğrenmemle bekleyecek sabrımın kalmaması da bu yolculuğa çıkmam için bardağı taşıran son damla olmuştu. 45 dakika yolculuktan sonra Binanın giriş katındaydım. Yaklaştıkça heyecanım artıyor. İçimde köpüren öfke yerini meraka bırakıyordu. Binadan içeriye adım attığımda biran için kaçıp kampa geri dönmeyi istemiştim. Yüzleşmekten korktuğum, gerçeklerdi. Ancak her zaman ki gibi aklım kalbimden baskın çıktı ve yürümeye devam ettim. Asansörün önündeydim. Derin bir nefes aldıktan sonra açılan otomatik kapıdan içeri girdim. Asansörde yanlızdım. Annemle karsilastigimda ilk ne diyecegimi dusunuyordum. Ondan nefret etmiyordum. Aslinda sorun da buydu iste annem oldugu icin ona karsi nefret besleyemiyordum. Beni onca yil annesiz buyumeye mahkum etmesine, babamin bazen ne kadar sorumsuz biri olabilecegini bilmesine ramen olacaklara goz yummasina... Rahatlamak icin derin bir nefes aldim. Asansor en ust kata gelmisti. Artik hazirdim. Yuzume sert ifademi takindiktan sonra, yuksek ve keskin bir ses tonuyla konusmaya basladim. " Tanrica Athena..." bir kac saniye durakladiktan sonra " Anne!" soz agzimdan zehir tukurur gibi cikmisti. " Seninle konusmak istiyorum buraya gelir misin?" Bir kac dakika gecti. Halen gorunurde kimse yoktu. Gecen her dakika ile umutlarim biraz daha kiriliyor ofkem biraz daha parliyordu. Cumleler kafamin icersinde donuyor, hepsi ozgur kalmak icin kafesin acilmasini bekleyen kuslar gibi, agzimin acilmasini bekliyordu.
RP Disi Not: Hala Turkce karakterler icin bir program veya benzeri birsey ariyorum kusura bakma simdilik | |
| | | Athena Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Mesaj Sayısı : 5210 Kayıt tarihi : 16/08/10
| Konu: Geri: Kotu Bir Baslangic Gorev-30 Çarş. Şub. 02, 2011 7:07 am | |
| Aslında böyle bir kaba çağrıya kulak vermemem, çoğu tanrının tam da benden bekleyeceği bir davranıştı ama konu çocuklarım olunca nedense o taş kalpli imajımı bir tarafa bırakıyordum. Tabii bu saygısızlığı oğlumu buharlaştırarak cezalandırsam kimsenin kafasını çevirip ne yaptığımı sormayacağını da biliyordum ama zaten pek de örnek bir anne sayılmazdım. Tam bir ölüm makinesine dönüşmek bana bir şey katmazdı. Olimpos'a giden uzun ve çoğu melezin geçmekte zorlandığı köprünün üzerinde belirdim ve delici bakışlarımı William'a odaklayarak "Fazla vaktim olmadığı için hemen konuşmaya başlasan iyi olur." dedim. Oğlumun suratındaki şaşkın bakış suratıma bir gülümsemenin yerleşmesini sağladı. Sıradan bir tanrıça olsam normal bir giriş yapabilir, belki sorumsuzluklarım için özür dilerdim. Fakat ben Bilgelik Tanrıçası'ydım ve zamanın kıymetinin fazlasıyla bilincindeydim. William da buraya geldiğine göre aldığı riskin farkındaydı ve annesiyle konuşmanın onu biraz zorlayacağının bilincindeydi. Henüz benim kim olduğumu tam olarak kavrayamamışsa bile yapacağımız konuşmanın ardından zihninde özgün bir konuma sahip olacağımdan emindim. Hala şaşkınlıkla bana bakmakta olan oğluma gülümseyerek "Evet, seni dinliyorum." dedim. O beni ilk kez görüyor olabilirdi ama ben hayatı boyunca onu izlemiş, fark ettirmeden önemli anlarında yanında olmuştum. Şimdi karşıma geçti diye rol yapmanın bir anlamı yoktu. Her zaman fevri bir çocuk olmuştu ama artık tam anlamıyla kim olduğunu biliyordu ve karşısındaki tehlikelerden haberdardı. Kıymetli canını her durumda korumayı öğrenebilmesi için önünde uzun bir yol vardı. Sanırım hayatının yeni bir sayfasını bugün, benimle yaptığı konuşmanın ardından açacaktı.
| |
| | | William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Geri: Kotu Bir Baslangic Gorev-30 Çarş. Şub. 02, 2011 4:18 pm | |
| Annemin gelmeyeceğini düşünmeye başladığım anda köprüde belirmesi beni şaşırtmıştı. Ancak beni şoka uğratan asıl şey giriş cümlesiydi. "Fazla vaktim olmadığı için hemen konuşmaya başlasan iyi olur." Ne olduğunu anlayamamıştım. Daha sonra gülümsediğini gördüm. O anda, bunun annemi ilk görüşüm olduğunu farkettim. İnsan gibi görünse de parlak gülümsemesi etrafa yaydığı güç onun insan olamayacağının kanıtıydı. Bir kaç saniyeliğine onun yaydığı enejiye kapıldım. Ancak onun sözlerinden sonra kendime gelebilmiştim. "Evet, seni dinliyorum." Kendimi toparlayıp birkaç dakika öncesine kadar hissettiğim yoğun öfkeye odaklandım. Derin bir nefes alıp, sözlerimi iğneleyici bir ses tonuyla yinede saygılı bir şekilde dikkatlice sözleimi seçerek konuşmaya başladım. "Üzgünüm daha önce hiç tanışmadığım annemi karşımda görünce daha farklı bir giriş cümlesi beklemiştim!.." Bir kaç saniye duraklayıp " Belki hayatımın kaçırdığın 16 yılının nasıl geçtığını bilmek istersin diye düşünmüştüm tabi zamanınızı çalmak gibi olmasın tanrıçam." Ne kadar ileri gittiğimin farkında değildim annemin aslında nasıl bir anne olduğunu bile bilmiyordum. Aslında anne ve oğulun ilişkisi nasıl olur onu bile bilmiyordum. Tek bildiğim hayatta hep yarım kalmıştım anne sevgisini hiçbir zaman bulamamıştım. Şu anda benı buharlaştırması ihtimal dahilindeydi ama bunu zerre kadar düşünmüyordum.
| |
| | | Athena Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Mesaj Sayısı : 5210 Kayıt tarihi : 16/08/10
| Konu: Geri: Kotu Bir Baslangic Gorev-30 Ptsi Şub. 07, 2011 8:46 pm | |
| William yaptığım sert girişe dobra bir tepki vererek gözüme girmeyi başarmıştı ama bunu ona belli edecek değildim. O kişi annesi bile olsa bir tanrıçaya karşı daha kibar olması gerektiğini ona öğretmem gerekiyordu yoksa ben buharlaştırmasam, bir başkası tarafından buharlaştırılırdı. Sesimi olabildiğince sert tutarak "Tanışma eylemini klasik bir şekilde gerçekleştirmeyi yaklaşık iki bin yaşındayken bıraktım." dedim. Bu sözler oğluma alması gereken tüm mesajları net bir şekilde iletiyordu. Bir tanrıçanın oğlu olduğu için şu anda kendini hiç şanslı hissetmediğinin farkındaydım, özel olduğunu da düşünmüyordu fakat zamanla kendi değerinin farkına varacaktı. Gözlerime doğrudan ve öfkeyle bakmaya başladığında onu gerçekten de buharlaştırmak istedim ama kendime engel oldum çünkü ona asla söyleyemeyecek olsam da haklı olan tarafa mensuptu. 16 yıl boyunca mahrum kaldığı annesini karşısında bu şekilde bulmak, onun için kolay olmasa gerekti. Benim de oğluma fazla yardımcı olduğum söylenemezdi. Suratıma hafif bir gülümseme yerleştirdikten sonra "Ben senin hayatının her evresini, yaşadığın her güzelliği ve kötülüğü biliyorum. Sen farkında değilsin ama bu yaşına kadar sürekli izledim seni, gerektiğinde tehlikelerden korudum." dedim. Bu açıklama onu yumuşatacak mıydı yoksa iyice sinirlenmesine mi neden olacaktı bilmiyordum ama terbiyesizce sözlere tahammül edemeyeceğimden emindim. | |
| | | William Maxwell Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 294 Kayıt tarihi : 20/01/11
| Konu: Geri: Kotu Bir Baslangic Gorev-30 Salı Şub. 08, 2011 5:15 pm | |
| Annem konuştukça ben bazı ilginç özelliklerimi ondan aldığımı farkettim. Bunlardan en bariz olanı, o da benim gibi üzüntüsünü gizlemek için gülümsemeye çalışıp önemsemiyormuş gibi davranmasıydı. Her ne kadar ona kızgın olsamda onunda aslında neler hissettiğini anlayabiliyordum. Ben de normal bir tepki vermemiştim. On altı yılın ardından annesini gören birisi koşup sarılırdı muhtemelen. Kimse benden bunu beklemezdi tabi. Sesimdeki hırçın, kavgacı tonu tavırlı ancak anlayışlı bir tona çevirip konuşmaya başladım. "Keşke ben de senin yanımda olduğunu hissedebilseydim. Senden nefret etmiyorum. Sen benim..." sözcüklerin devamını getirmek içimden gelmiyordu. Kızgın olduğumda veya ineleyici bir tonda rahatlıkla söyleyebiliyordum ama... Sonunda derin bir nefes aldım. Ve devamını getirdim. "...annemsin." O kadar da zor değildi. Aslında o güne kadar bu sözü söylerken hiç bir zaman gerçek bir kişiye ithafen söylememiştim. Bu çok yeni bir histi. Karşımda kanlı canlı duruyordu annem. düşünceler kafamın içerisinde patlıyordu. Artık gözlerine bakamıyordum. Çünkü öfke kalkanı olmadan gözlerim savunmasızdı. Gerçekte neler hissettiğim gözlerimden fırlayacakmış gibi hissediyordum. Yere bakarak konuşmamı sürdürdüm."Ama sadece şunu bilmeni istiyorum. Seni annem gibi görmem uzun sürecek." Tamamen yalandı tek istediğim kalkanımın düştüğünü anlamamasıydı. Athena çocuğu olmama ramen mantık dışı hareket ediyordum. Mantık dışı olan şey bir tanrıçayı kandırmaya çalışmak mıydı yoksa duygularımın beni ele geçirmesine izin verme miydi bilmiyordum. Tek bildiğim artık nefret ederek yaşamak istemiyordum. Annemin de içten içe üzüldüğünü bilmek biraz olsun acımı hafifletmişti. | |
| | | | Kotu Bir Baslangic Gorev-30 | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|