Medusa'yı bulmaya çalışırken o bizi bulmuştu. İşte şimdi tehlikedeydik. Alan avantajı ondaydı. Hemde gizlenmiş olanda oydu. "İşte şimdi hapı yuttuk" dedim Zack'e. Daha makyajımı bile tazeleyememiştim, üstüne üstlük daha adam akıllı bir şekilde dinlendiğim bile söylenemezdi. Ares oğlu dövüşte çok iyiydi, sonuçta dövüşmek onun kanında vardı. Dehşetle etrafıma bakıyordum. Medusa her an her yerden çıkabilirdi. Şu anda ondan saklanamazdık da. Burası onun iniydi, her yeri biliyor olmalıydı. İçimden "Keşke Pers burada olsaydı" diye geçirdim. Ardından Zack'e döndüm. Zack çoktan savaş pozisyonunu almış tetikte bekliyordu. Öyle bir duruyordu ki sanki sinek havalansa onu bile ortadan ikiye ayıracak gibiydi. Çok sinirli ve öfke dolu bakıyordu.
Zack'i görünce bende kolyemi kılıcıma dönüştürdüm. Artık bende savaşa hazırdım. Zack ile tetikte bekliyorduk. Bu sırada Medusa'nın kahkahaları bahçeyi inletiyordu. Sanki bizimle bu şekilde oynamaktan zevk alıyor gibiydi. Tetikte dururken birinin beni dürttüğünü hissettiğim. Bu Zack'ti, bir an etrafımda neler olup bittiğini unutmuştum. Zack bana döndü ve ileride yerde duran bir taşı gösterdi. Bu aradığımız taştı. Zack "ben onu alırım" dercesine bir bakış attı. Ardından hızla taşa doğru koşmaya başladı. Onun taşa doğru koşması ile bağırmam bir oldu "Dur Zack, bu bir tuzak" ama geç olmuştu. Medusa bir anda tepeden bir yerde bir anda belirmişti ve Zack'in üzerine atladı. Beraber yere yapıştılar. Zack öfkeyle ayağa kalkmaya çalışıyordu. Bu durumdan kurtulması imkansızdı. Yardım etmem gerekiyordu. Medusaya doğru koşmaya başladım. Beni fark eden Medusa'nın dikkati dağıldı. Bu fırsatı değerlendiren Zack, Medusa'dan kurtuldu ve onu ayağından yaraladı. Şimdi avantaj bizdeydi.