Ormanın derinliklerinden, çıkışa doğru koşmaktaydım. Az önce gördüğüm manzara, sinirlerimi altüst etmeye yetmişti. Nefes nefese durduğumda ise izleniyormuşum hissine kapıldım. Yardım çağırmam lazımdı. Derin derin nefes aldım. Ve sonrasında, bir ağacın arkasından tanıdık bir yüz çıktı. Pers! Benim telaşımı görünce "Ne oldu?" diye sordu. Ve ben de ona durumu anlatmaya başladım. Ormanın neredeyse bitişinde, bir satir ve bir aslan görmüştüm. Gerisini tahmin etmesi için ona baktım. O ise anlamışcasına başını salladı ve biraz ileriyi gösterdi. Aslan! Satiri yaralayan aslan! Ona baktım. Satirin olduğu yere gitmemiz gerekiyordu.
Tam ayaklandık kı, arkadan gelen bir ses ile durmak zorunda kaldık. Yoksa biri daha mı bize katılmıştı?