Orman maceramdan sonra plaja dinlenmeye gitmistim. Oldurdugum ilk yaratik harpyaydi. Kendimle gurur duyuyordum. Kumlarin uzerine uzanip gozlerimi kapattim. Gunes isiginin yuzume vurup isitmasi kadar beni mutlu eden birsey yoktu. Kendimi guvende ve evimde hissediyordum. Anlasilan tek gunes isigini seven ben degildim. Biraz sonra uzerime bir golge coktugunu hissetim. Yavasca gozlerimi araladim. Bir kadin silueti goruyordum, gunes arkadan vurdugu icin yuzunu secemesemde yaydigi enerjiden bunun annem Afrodit oldugunu anlamistim. Yanima kumun uzerine oturdu ve bacaklarini uzatti. Beyaz uzun bir elbise giymisti. Ruzgarda savrulan saclari arada bir gozlerinin onune geliyordu. Tatli gulumsemesiyle bana bakip konusmaya basladi.
"16 yil once dogdugunda, bir gun gelip sana verecegim gorevi yapacagini hic dusunmemistim. "
Yuzumde hafif bir gulumseme olusmustu. bana verdigi gorev basit ve temizdi. Ben daha iyisini yapabilecegimden emindim. Ancak hic konusmadan sozlerini bitirmesini bekledim.
" Bana kizgin olmani anliyorum ama olimpos'da insan kani tasiyan birisi uzun sure yasayamaz. Ayrica baban cok iyi bir olumluydu. Sana iyi bakacagindan hic suphemde yoktu. Ayrica farkinda degildiniz ama her dogum gununde oradaydim hepsinde."
Gozlerinden dogru soyledigi anlasiliyordu. Biraz bekledikten sonra konusmaya basladim. Sozlerimi cok dikkatli secmeye baslamistim. Yeterince uzuldugunu hissedebiliyordum. Daha fazla uzulmesine gerek yoktu artik.
"Kizgin degilim sana." Yuzunden sasirdigini anlayabilmistim. Ayrica biraz olsun mutlu olmustu bu sozlerimle. Konusmayi surdurdum. "Aslinda seni anliyorum, birkac saat once bir harpya'yi oldurmek zorunda kaldim. Ve daha kac tane onun gibi yaratikla mucadele etmek zorundayim bilmiyorum. Tek bildigim bana onlardan uzak 16 yil verdigin, bedeli annemi tanimamak olsa bile. Sanirim senin yerinde olsam bende aynisini yapardim." Gulumsedim. Oda bana icimi isitan bir gulumseme ile karsilik verdi. Sonra aklima geldi ve sordum, "Babama goturdugum o zarfda ne yaziyordu?" son zamanlarda kafami kurcalayan onemli bir soruydu zarfi acmadigima pisman olma derecesine gelmistim neredeyse.
Elini yanagima uzatip yuzumu tuttu ve sevecen bir ifadeyle " Hicbirsey... Hicbirsey yazmiyordu. Sadece icine doktugum iksirin kokusu vardi." Yuzumdeki saskinligi gorup derin bir nefes aldi ve konusmaya basladi. " Seni kampa biraktigindan beri baban islerin ustesinden gelemedi, cok fazla aci cekiyordu. Bende ona bu olanlari daha kolay atlatmasi icin bir cesit mutluluk iksiri yolladim. Zarfi acinca koku odaya yayilacak ve kokladigi zaman gecici bir sureligine daha az aci cekecek ve iksirin etkisi kayboldugunda ise acilarini zaten atlatmis olacak" dedi.
Sonra hatirlamis gibi " Bu arada sana soz verdigim gibi iste odulun" dedi. Elinde tuttugu rozeti uzatti. Rozetin uzerinde kendi resmi vardi. konusmaya devam etti. " Bu rozeti tam kalbinin uzerine tak. Gerektigi zaman seni ve istedigin herkesi kalbinin oldugu yere yani evine getirecektir." Rozeti aldim tesekkur etmek icin kafami kaldirdigimda ortadan kaybolmustu. Rozetimi tam kalbimin uzerine taktim. Calismasini istedim. Gozlerimi kapattim ve actigim zaman kulubemdeydim. Gulumsedim.