Dorduncu boyuta geleli birkac saat olmustu sadece. "Yunan tanrilari mi? Ben onlari sadece efsane saniyordum." Aslinda
sadece varliklarini ogrenmekle kalmayip onlardan birisinin oglu
oldugumu ogrendikten sadece birkacgun sonra bu "KAMP" denen yere
gelmistim. Izledigim efsane ve bilimkurgu filmlerinden cok fazla
etkilenip sizofreniye yakalanmadiysam, bunlarin hepsi gercekti. Birinci
ihtimal suanda cok cazipti benim icin. En azindan tedavi olup kurtulma
ihtimalim olurdu bu cilginliktan. Evet bu benim icin bir cilginlikti. 16
yil boyunca vasat bir ogrenci siradan bir cocuk, her ne kadar ufak
tefek tuhaf deneyimlerim olmus olsa da, tek derdim okuldaki guzel
kizlarin pesinden kosmakla, notlarimi avarajin biraz ustunde tutmak olan
halimi simdiden ozlemeye baslamistim. Yasadigim en zor ani hatirlamaya
calistim bu tanri ve yari tanri sacmaligi hakkinda hic bir sey
bilmedigim zamanlardan kalan.
Sanirim tanrica cocugu
oldugunu ogrenmemle ayni gun icerisindeydi. Okulda en yakin arkadasimi
koseye kistiran cusseli bir cocugun suratina attigim yumruk sonrasinda
dusup bayilmasiydi, bircok kisiye gore kalbi bile bir sureligine
durmustu, ne oldugunu anlamadan mudurun odasina suruklenmistim,
cigliklar ve fisiltilar arasinda. Mudurumuz herzamanki gibi adaletsiz ve
asagilayici bir tavirla egilip, sogan kokan nefesini suratima
carptiracak sekilde " Basin buyuk belada genc adam" dedi.
Isin ilginc tarafi bu belki de ondan duydugum en sevecen kelimeler
topluluguydu. Yaklasik bir saat sonra babam hisimla mudurun odasindan
iceri girdi. Bana cok kizdigini cok saglam bir azar isitecegimi
yanindada ekstra olarak, iki uc aydan alti aya kadar degisebilecek oda
cezasi alacagimi dusundum ancak bana bagirmak yerine ikiyuzlu mudurumuzu
kenara cekip birseyler fisildadi. Ne konustuklarini duyamamistim ancak
mudurun yuzunde cok endiseli bir ifade belirdi. Neler olup bittigini
anlayamamak icimdeki korkuyu daha da korukluyordu. Birkac saniye sonra
babam yanima geldi. Yuzu ifadesiz e dumduzdu. Onu tanidigim icin
hicbirsey soramadim. Sorsaydim bile sormamisim gibi davranacakti. Bu
umursamaz tavirlari beni herzaman sinir etmisti. Annemi, yani o gune
kadar annem sandigim kisiyi, hep biraz daha fazla severdim. Babamin
yuzundeki tek bir kas bile oynamadi. Dudaklarinin arasindaki bosluktan
gelen sozlerle biran irkildim. " Hemen gidiyoruz."Endisem giderek yerini meraka birakiyordu. Ancak soracak cesareti hala bulamamistim. Refleks olarak " Once dolapdan ceketimi aliyim." dedim.Babam sol kolunda astigi ceketimi gostererek. "Ben senin icin aldim." dedi.
Hala ciddiyetini koruyordu. Gozlerine yakindan bakinca bu ciddiyetin
altinda korku oldugunu anladim. Hic sesimi cikarmadan onu takip ettim.
Hizli adimlarla arka otoparktaki arabaya gittik. Araba otoyolda hizla
gidiyordu. Okuldan ayrilali bir saate yakin olmustu, ancak ne babam ne
de ben konusmuyorduk. Sonunda icimi kemiren merak galip gelmisti. " Uzgunum. Ben sey... Boyle olsun istemedim sadece arkadasimi korumak itemistim."titrek
bir sesle konustum. Babam sanki orada degilmisim gibi davranmaya devam
etti. Iki saatlik uzun ve sessiz bir yolculugun ardindan. Deniz kenarina
gelmistik. Babam arabayi kenara cekti ve kapiyi acip disari cikti.
Gozlerini denize dikti. Hemen ardindan bende arabadan indim ve yakinina
gittim. Birkac saniyelik sessizligin ardindan sonunda konustu. " Bu kadar erken olacagini hic dusunmemistim." O anda farkettim. benimle degil sanki baska birisiyle konusuyordu ya da kendi kendine. "Hep hazirim sanmistim ama simdi ne yapacagimi bilmiyorum." Sonra
bana dondu. Bu kez gozlerinde gordugum saf korku ve kederdi. Agzini
acip biraz duraksadi. Sanki soyleyeceklerini kafasinda tartiyordu. Sonra
konusmaya bakladi. " Ben... bilirsin hic
bir zaman kelimelerin adami olamadim, ancak bu soyleyeceklerimi ifade
edebilecegim en mantikli sekilde aciklamaya calisacagim. " Gercekten korkmaya baslamistim. Devam etti. " Karen senin gercek annen degil. Onunla sen dogduktan 2 yil sonra evlendik. Senin gercek annen ise" biran duraksadi yuzunde cok aptalca bir ifade olustu sanki asik olmus bir yeni yetmeydi. "
Gercek annen ise bir tanrica, adi Eugene" Cumlenin baslarini duyunca
cok sasirmistim ama sonra annen bir tanrica dedigi kismini duyunca kendi
kendime " Bu kez basin fena dertte adami nasil soka soktuysan ne
dedigini bilmiyor." diye dusundum. Babam sozlerine devam etti, "
Annen ile 16 yil once buyuk bir trafik kazasi gecirdigimde tanistim.
Sehirler arasi otoyoldaydim, arabanin lastigi yerinden cikti ve bariyere
carptim. Kazanin etkisiyle bilincimi kaybetmisim. Gozlerimi yeniden
actigimda kucuk bir kulubedeydim ve basimda o guzel gulumsemesiyle annen
oturuyordu. Gulumsemesi ayni seninki gibiydi." dedi. Saskinliktan soka donmustum, babamin ciddi oldugunu anlayinca. konusmaya devam etti. "
Bana hayatimi nasil kurtardigini anlatti. Birkac hafta o klubede bana
bakti. Iyilestigimde is ortadan kaybolmustu. 8 ay boyunca ondan en ufak
bir haber alamadim. Zamanimin buyuk kismi onu aramakla geciyordu." derin bir soluk aldi. O an derin bir ask yarasi oldugunu farkettim. Yeniden konusmaya basladi. "
Umidimi tamamen kaybettigim bir gun evden arabama dogru yuruyordum.
Aniden yer sarsilmaya basladi. Deprem zannettim ancak sonra gordum ki
sadece onumdeki birkac metrekarelik yer sallaniyordu. Sirtustu yere
dustum sarsintinin etkisiyle. Tam ayaga kalkmak icin toparlanirken,
aslfalt zemin catladi. Altindaki toprak gozukmeye basladi. Topragin
icinden hizlica, bir bir bucuk metre buyuklugunde, alev renginde bir
aslanagzi cicegi cikti. Yapraklari kocaman ve kapaliydi. Bir kac saniye
icinde yapraklar aralandi ve iceride yesil bir kundaga sarilmis halde
seni gordum. Biraz huzursuzdun ancak gozlerin parliyordu. Yaklastim.
Etrafina ates seklinde yesil bir kolye sarilmis olan bir mektup vardi
tam kundagin ustunde. Not annendendi. Senin yeraltinda kalamayacagini
insan tarafinin oraya cok duyarli oldugunu ve sana benim bakmam
gerektigini yazmisti birgun yari tanri guclerine kavusacagini ve o gun
ne yapmam gerektigini ve seni ne kadar sevdigini yamisti o mektuba." Beynim
durmustu sanki. Algilarim calismiyordu. Cebinden bir kagit parcasi ve
yesil alev seklindeki kolyeyi cikarip bana uzatti...
O sirada kapinin calmasiyla anilarim yarida kesildi kapinin arkasindan kalin bir ses. "Ahira gitmen gerek kendine br pegasus bulmalisin" dedi. " Harika simdi de pegasuslar..." diye gecirdim icimden. Hizla kapiya yoneldim.