Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Antik Silah (Emp.)

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimePtsi Ocak 17, 2011 5:52 am

Melez Kampında kılıç dersliğimdeydim. Yeni eğitmenim Lucy ile alıştırma yapıyordum. Çalışmaya mola verdikten sonra önce hava soğudu. Ardından bir uyku bastırdı anlatamam. Kılıçların koyulduğu yere kıvrılıp uyudum. Kesinlikle Lucy beni tekmeleyerek uyandıracaktı ama çok uykum vardı. Uyuduğum da rüyamda daha önce hiç görmediğim bir kadın gördüm. Çok güzeldi. Bembeyaz bir teni vardı sesi de kar kadar yumuşaktı. Bu benzetme aklıma nereden geldi bilmiyordum ama bir an öyle geçmişti içimden. Bana bir şeyler anlatıyordu çok güzel konuşuyordu doğrusu. Beni kendi sarayına davet etti. Bende gelemem diyemedim. Kim olduğunu bilmiyordum ama onu bulacaktım. Belki bana hediye falan verir diye düşünüyordum. Ve ardından umduğum gibi oldu. Sırtımda keskin bir acı ve bir çığlıkla ayağa kalkmak. Lucy sırtıma tekmeyi geçirmişti. Tepemde dikiliyordu. Ama etraf tanıdık değildi. Buraya daha önce gelmiştim ama uyuduğum yer değildi burası. Artık kılıç antrenman sınıfında değildim. Thalia'nın ağacının oralardaydım. Bir an Lucy'nin bana şaka yapıp pantolonumu çıkarttırıp dolaştıdığını zannettim malum zihin falan kontrol ediyordu. Ama pantolonuma baktığımda hala yerindeydi. Bu beni çok rahatlattı. Ve Lucy'ye sordum.

"Neredeyiz Lucy, ben buraya nasıl geldim" dedim. Lucy bana baktı güleceğini falan zannettim ama konuştu.

" Sende uyudun mu ? " dedi. "Uyudum" diye cevap verdim. " Peki rüya gördün mü? " diye sordu. O anda rüya gördüğümü hatırlayıp " Aaa evet çok güzel bir kadın gördüm böyle teni falan bembeyazdı" dedim. " Khione'yi görmüşsün. Gerçi o melezleri pek sevmez ama, seni de sarayamı çağırdı? "diye sordu. "Evet" dedim. "Bir Tanrı çağırdıysa gideceğiz artık hemen pegasuslarla gidelim" dedi " Hayır uzun sürer ışınlanacağız. "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeSalı Ocak 25, 2011 3:35 am

Kar Tanrıçası Khione kesinlikle 5 çayına gideceğiniz tipte bir arkadaş değildi. O genellikle yarı tanrıları buzdan heykeller olarak görmeyi tercih ederdi. Son yaşanan olayların da kanıtladığı gibi tanrılara sırtını çevirip Gaia ile işbirliği yapmıştı. Kısacası, onun bizi çağırdığını görmemiz kesinlikle hayra alamet değildi. İşin kötü yanı, ne olursa olsun o bir tanrıçaydı ve çağrısını duymazdan gelemezdik. Yon'a pegasuslarımıza binmemiz gerektiğini söylediğimde bana ışınlanacağımız cevabını verdi. Tek kaşımı kaldırarak ona baktım ve "Fazla uzay filmi izliyorsun dostum." dedim. Fakat Yon'un suratındaki ifade oldukça ciddiydi. Nedense şaka yapmıyor olduğuna ikna oldum. Artist bir şekilde "Hey, benim babam Apollon." diyip sırıttı. Bu Tanrı Apollon'un çocuklarının hepsinde aynı problem vardı. Babalarını dünyayı kurtaran adam sanıyorlardı. Halbuki Tanrı Apollon sadece fazlaca havalı bir tanrıydı, neden ona bu kadar sevgi besleyip saygı duyuyorlardı? Belki de sorun benim annemle olan ilişkimdeydi. Bilgelik Tanrıçası ile kuramadığım samimiyetten ötürü diğer melezleri kıskanıyordum... Ama... Tanrı Apollon da Rayban'leri gözünden çıkarmayan ve kendine her gün bir başka sevgili bulan bir tanrıydı. Yani düşüncelerimde pek de haksız sayılmazdım. Gözlerimi devirip "Baban Apollon veya mahalle bakkalı. Şu ışınlanma işi de nedir anlat bakalım." dedim. Kılıç dersliğimden çıkarıldığım zaman hep böyle sinirli oluyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeÇarş. Ocak 26, 2011 8:23 am

Lucy ışınlanacağız dediğimde gözlerini devirip "Baban Apollon veya mahalle bakkalı. Şu ışınlanma işi de nedir anlat bakalım." dedi. Heralde beni her şeyiyle övünen küçük melezlerden sanmıştı. Ona baktım. Aslında nasıl açıklayacağımı bende bilmiyordum. Açık konuşmaya karar verdim. " Eee aslında teknik olarak yani nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Normalde Apollon çocukları, -bildiğini varsayarak- vücudundan ışık falan çıkarabiliyor. Karanlıkta fosforluymuş gibi parlıyabiliyoruz. Ama sadece ışık saçıyoruz. Fakat ben güneş ışığının kendisine dönüşüyorum. Yanımda dokunduğum şeyleri de ışık hüzmesine dönüştürüp peşime takabiliyorum. Ayrıca ışık olmuşken istediğim hızda haraket edebiliyorum. Işık hızına kadar tabii. Her neyse istediğim yere gidebiliyorum aslında giderken milyon kez kayboluyorum ama ışık hızında haraket edince pek farketmiyor. " Bunu dedikten sonra gülümsedim. Lucy bir Athena kızıydı ve bayağı zeki biriydi. Zihinsel etkileri falan vardı. Ne dediğimi anlamıştı. Ama yüzünde bir karasızlık vardı. Ya güneş ışığı olarak kalırsam. Öyle kalmak istemiyorum. BUnları düşündüğünü bilmek için akıl okumaya gerek yoktu. " Ben seni bıraktığımda tekrar eski haline dönersin" dedim. Onun sormasını beklemeyerek. Oda bana baktı " Seninle yeni tanıştık sana nasıl güvenebilirim ki " dedi. Bu soruyu beklemiyordum, haklıydı aslında ben olsam bende güvenmezdim. Ama acelem vardı. " İstersen pegasusunla gidebilirsin". dedim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeÇarş. Ocak 26, 2011 12:44 pm

Yon söylediklerinde çok ciddi gibiydi. Yani... birinin güneş ışığına dönüşmesi benim gibi hayatını maksimumlarda yaşayan biri için bile uçuk bir şeydi. İlk başta beni kandırıyor olabileceğini düşünmüş, ciddi olduğunu anlayınca da iyiden iyiye meraklanmıştım. Kaşlarımı kaldırarak "Yanımda ışınlanabilen bir çocuk var ve ben pegasusla mı gideceğim? Peehhh." dedim. Elbette yaşayacağım tecrübe beni telaşlandırıyordu ama ışık huzmesine dönüşmek de eğlenceli olacağa benziyordu. Hani ilerde laf arasında 'ben de geçen gün ışık hızıyla gidiyordum' diyebilecektim. Yon sözlerim üzerine son kararımı öğrenmek isteyerek bana baktı. Sırıtarak "E tamam işte gidelim, ışınlanalım." dedim. Daha önce en yakın arkadaşım Stell ve sinir bozucu Robyn ile gölge yolculuğu yapıp mide kaslarımı oldukça zorlamıştım, ışınlanmanın da en fazla o kadar sinir bozucu olabileceğini düşünüyordum. Hem yanımda duran Apollon çocuğunun bunu hep yapıyormuş gibi bir hali vardı. Kılıçta başarılıydı ve disiplinli bir öğrenciydi. Herhalde sonsuza dek bilinmedik bir boyutta sıkışıp kalma riskim olsa bana böyle bir teklifte bulunmazdı. Ne olursa olsun riskleri ve yeni maceraları seven bir yapım vardı, bugün de ışık huzmesine dönüşecektim. En azından hiçbir melez gibi ben de hayatımın monoton geçtiğini iddia edemezdim. Kaşlarını çatmış hala bana bakmakta olan Yon'a tehditkar bir tonda "Yalnız Khione'nin yanına vardığımızda yine tek vücut olmak istiyorum." dedim. Hayır yani kolum başka bir yerde kalırdı falan, sonra parçalarımı toparlamakla uğraşamazdım. Evet, bir ışığa dönüşmenin nasıl bir şey olduğu hakkında zerre kadar fikir sahibi değildim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeÇarş. Ocak 26, 2011 1:13 pm

Eh iyiki daha önce yanısıra ışınlanmayı birinin üzerinde denemiştim. Tanrıça Nyks'i kandırıp ondan kaçarken Tiff'i tutup kampa ışınlanmıştım. Gerçi Tiff Apollon çocuğuydu ama ne olacak ki canım Bende ses hızında falan giderim bir şey olmaz Razz Altı adım önümde duran Lucy'e yaklaştım. " Hazırmısın" diye fısıldadım. Sonra elini tuttum. Eli soğuk kış gününde sıcacıktı. Ya da benim ki fazla soğuktu. Güzelim Mavi gözleri, pamuk beyazı teni, al dudakları derken bunları aklımdan kovmaya çalıştım. Ne de olsa aklımı okuyabiliyordu. Bir an zamanı unutup etrafa saf saf bakmıştım sanırım, beni harakete geçirmek için konuştu. "Eh hadi gitmiyormuyuz artık. Her gün ışınlanmıyorum heyecanlandım" Bana bakarken yüzünde muzip bir gülümseme vardı. " E-ee tamam gidiyoruz" dedim ve Güneşe odaklandım. Ve o anda Vücudumun dağıldığını hissettim. Yolculuk başlıyordu. Lucy'nin neler gördüğünü bilmiyordum ama ben nereye gideceğimizi biliyordum. Gözlerim bu hızı takip etmeye alışmıştı. Ya da ben baştan beri bunu yapabilecek şekilde doğmuştum. Yaklaşık 1 Saniye sonra Boreas'ın soğuk ve havada ki Sarayına ulaşmış; uçsuz bucaksız merdivenlerinde duruyorduk. Lucy halinden memnundu sanırım ışınlanmanın bir yan etkisi yoktu. Ona garip bir gülümseme fırlattım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeÇarş. Ocak 26, 2011 1:28 pm

Yon elimi tuttuktan sonra başıma geleceklerden korkarak gözlerimi kapatmıştım ve gözlerimi açtığımda kendimi birden bire Boreas'ın Sarayı'nda buldum! Sevinçle "Bu hiç de düşündüğüm kadar kötü değildi." dedikten sonra bizi buraya çağıran tanrıçayı bulmak için etrafa bakınmaya başladım. Yon da bir süre gülümsedikten sonra buraya geliş nedenimiz olan Khione'ye odaklanmaya karar verdi. Artık resmen bir görevde olduğumuz için kalkanlarımı etkisiz hale getirdim, yani zihnimi uçan kuşun düşüncelerini okuyabilecek kadar açtım. Tabii ki arkadaşıma saygı duyduğum için Yon'un zihnini fazla kurcalamamaya dikkat edecektim. Kısa bir bekleşiyin ardından karşımıza birbirine aynı ırkın iki üyesi olmalarının getirdiği birtakım özellikler dışında zerre kadar benzemeyen iki çocuk çıktı. İlk başta telaşla onların fırtına ruhu olduklarını sandım ama tipleri hiç de canavara benzemiyordu. Yon ve benim konuşmayacağımızı anladıktan sonra içlerinden kendini dünyanın en yakışıklısı sananı "Siz kimsiniz ve burada ne işiniz var?" diye sordu. Yanında duran şişko da ellerini yumruk yapıp ve özellikle Yon'a adaklanıp "Dövmek ben!" dedi. Gözlerimi devirerek bir süre zihinlerini okudum ve sonra bilmiş bir edayla daha zeki olanlarını muhattap alarak "Ben Athena kızı Lucianna, arkadaşım da Apollon oğlu Yondaime. Siz de Zethes ve Calais isimli Boread'larsınız. Şimdi o saçaklı kılıçlarınızı çekme hatasına düşmeden yolumuzdan çekilin çünkü Tanrıça Khione ile görüşeceğiz." cevabını verdim. Sivilce tarlasını andıran Zethes bize ne yapacağını bilmez bir şekilde bakmaya başladı. Ah, zihin okumak kesinlikle süper bir şeydi!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeÇarş. Ocak 26, 2011 1:50 pm

"Ben Athena kızı Lucianna, arkadaşım da Apollon oğlu Yondaime. Siz de Zethes ve Calais isimli Boread'larsınız. Şimdi o saçaklı kılıçlarınızı çekme hatasına düşmeden yolumuzdan çekilin çünkü Tanrıça Khione ile görüşeceğiz." dedi Lucy. İşte o zaman zihin okumanın nasıl bir şey olduğunu anladım. Karşındakini en büyük korkuları ile yargılamak demekti. Gerçekten tehlikeli bir özellikti. İyi ki Athena çocuklarının hepsinde bu özellik yoktu. Yoksa halimiz nice olurdu. Hangisiyle düello yapsan haraketlerini önceden bilir silah oyunlarını baştan çözerdi. Ama bunları düşünürken Zethes Lucy'ye bir garip bakıyordu. Yani seni sevdim hep burada kal der gibi. O bakış rüyalarıma gireceğinden emindim. Zethes bana döndü " Geçme iznin yok çocuk" dedi. Bu bardağı taşıran son damlaydı. Kendini beğenmişliği sevmezdim. Bir düzeyden sonrası beni deli ederdi. İnsan haketmediği sürece övünmemeliydi. Elim sırtıma gitti. Baştan beri orada duran ama görünmeyen katanamı elimde hissettim. Ve hızlı bir şekilde kınından sıyırdım. Aslında yanımda kullanmayı daha çok sevdiğim yüzüklerim yani çift kılıçlar da vardı ama Katana kullanmak daha karizmaydı. Kılıcı iki elimle kavradım, ama Lucy eliyle beni durdurdu. " Khione geliyor" dedi. Ama Lucy'de Boreadlara sinirlenmişti. Ve o zaman zihin okumanın en tehlikeli yönünü gördüm. Lucy'nin gözbebekleri aniden küçüldü ve gözleri sonuna kadar açıldı. Sonra da emir verircesine bağırdı
" Uyuyun !!" Boreadlara baktığımda ikiside yerde yatıyordu. Ama uyuyor gibi değillerdi. Lucy yorulmuştu ne nefes nefese kalmıştı. Ama kullandığı özellik dövüşün üç ana kuralının tamamında etki gösteriyordu. 1.si rakibinin kim olduğunu nasıl dövüştüğünü ve hangi haraketleri kullandığını saptamak. 2.si Kaç kişi veya kaç silah kullanabileceğini düşünmek. 3. Bedensel ve Zihinsel rakibini çöküntüye uğratmak. Gerçek bir savaşçı bunların hepsini yapabilir. Ve ben yanım da gerçek bir savaşçı görüyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeC.tesi Ocak 29, 2011 12:08 pm

Son birkaç aydır zihinsel gücümü geliştirmek için çalışıyordum ve şimdi karşımdaki iki Boread bana kendimi deneme imkanı sunmuştu. Bayılırsam Yon'un beni koruyacağına güvenerek tüm irade gücümü kullandım ve onlara uyumaları emrini verdim. Yeteneğimin bu yönünü daha önce sadece birkaç kez (!) canavarlar denizindeki yaşlı adamın teknesini bana ödünç vermesi için kullanmıştım. Tabii ki bir insanın zihnini yönetmek, iki Boread ile irademi kırıntısına kadar kullanmaktan çok daha az yorucuydu ama o zaman bile göz kapaklarımı zor açardım. Şimdiyle yorgunluktan kelimenin tam manasıyla ölüyordum. Tanrıça Khione karşısında daha güçlü görünebilmek için aceleyle cebimdeki minik nektar şişesini çıkarıp kafama diktim. Sonra da sağ bileğimdeki bilekliğin kılıcım Nefesalan şeklini almasını sağladım. Athena'nın kızı olabilirdim ama kaba kuvvet her zaman en sevdiğim savaşma tekniği olmuştu. Hatta çoğu zaman zihinsel güçlere sahip olduğumu bile unutur, kılıcıma sarılırdım. Kısacası, beni tamamlayan parçayı elimde tutarak kendimi daha rahat hissedebileceğimi düşünmüştüm, yoksa bir tanrıçayla düelloya girişecek kadar delirmemiştim. Pekala, Khione kaşınırsa ona karşılık vermekten çekinmeyeceğimi biliyordum. Donmak, çok da kötü bir tecrübe olmayabilirdi. En nihayetinde yanımda Güneş Tanrısı Apollon'un oğlu varken Kar Tanrıçası'nın beni güçlerini kullanarak öldürmesi zor gibiydi. Eh, Khione iyi bir kılıç ustası tipine de sahip değildi. Düşüncelerim sonucu ulaştığum aşırı cesareti ses tonuma yükleyerek, "Tanrıça Khione, bizi buraya çağırma nedeninizi öğrenme şerefine erişebilir miyiz acaba?" diye sordum. Ona sinir oluyordum çünkü Gaia'nın tarafındaki küçük tanrılardan biriydi ve... çok güzeldi!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimePtsi Ocak 31, 2011 2:21 am

"Tanrıça Khione, bizi buraya çağırma nedeninizi öğrenme şerefine erişebilir miyiz acaba?" dedi Lucy. Gözlerimi Lucy'den ayırıp Khione'ye baktığımda ilginç hissettim. Kadın gerçekten güzeldi. Ama yüzünde ki ifade beni ondan hoşlanmamaya itmişti. Khione merdivenlerin üstündeydi. Zarif adımlarla yavaş yavaş inmeye başladı. Bizi uzun süre bekletti, kulaklarımızın ve burnumuzu hissetmemeye başladığımız zaman konuştu. Sesi çok harika çıkıyordu. İnsanları etkileyebildiğini biliyordum. Eminim Lucy kanmayacaktı ama ben de kanmayacaktım irademin son kırıntısına kadar dayanacaktım. " Sevgili melezler hoşgeldiniz size bir teklifim var" dedi Khione. Khione bakıp " Ne teklifiymiş bu" dedim. Khione bir iki adım daha yaklaştı ve çenemi tuttu. " Yondaime Hokage olimposu benim için fethedeceksin " dedi ve Ardından Lucy'ye dönüp aynı şeyi Lucy'yede söyledi. Önce oley yaparım gibi atlayacaktım. Ama sonra düşündüm. Bana büyü yapıyordu. Yüzümün ne hal aldığını çok merak ediyordum. Lucy, Khione ona söylediğinde yüzünü ekşitip bana bakmıştı. yeterince gücü yoktu zaten yorulmuştu. BEn bana uzun bir süre gibi gelen süre düşündüm. Ne yapacağımı anlamıştım. Elimde tuttuğum kılıcımı daha sıkı kavradım. Ve Khione'nin boynuna hızlı bir şekilde vurdum. Khione hiç çekilmedi kafası öne doğru düştü ama kan veya ikor yoktu. Tekrar baktığımda ise vurduğum şey bir kar yığını olmuştu. Khione tekrar merdivenlerin üzerindeydi. Ardından bağırdı. " Olimposu beraber yöneteceksiniz lanet olasıcalar güç sizin olacak" dedi. İşte ozaman içimde bir çatışma yaşayacaktım. Çok farkettirmesekte Lucy'de bende güç düşkünüydük ve böyle bir teklif karşısında sadece birbirimize bakakaldık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeSalı Şub. 01, 2011 2:05 pm

Khione'nin sinir bozucu olduğunu mu söylemiştim? Pisliğin teki olduğunu eklemeyi unutmuşum. Bize uyguladığı baskı ve büyü dolu sözler kendimi kontrol etmemi oldukça zorlaştırmıştı ama irademi elimde tutmayı son ana kadar başararak kendimle gurur duymuştum. Yon da beklediğimden dayanıklı çıkmıştı. Yanımda başka bir erkek olsa büyük ihtimalle şu anda Kar Tanrıçası'na salyalarını akıtarak bakmakta olurdu. Beni endişelendiren, böyle tekliflerle karşılaştığımda her zaman yanımdaki bir arkadaşımın bana 'saçmalama Lucy' mesajı vererek beni vazgeçirmesiydi. Şimdiyse yanımda en az benim kadar güç düşkünü bir Apollon oğlu vardı ve nedense bana saçmalamamamı söylemeye çok uzak görünüyordu. Aklımda zihnimi kemiren bir soru oluşmaya başladı: Neden olmasın? Belki de Olimpos'un başına geçersem hayatım daha güzel olurdu. En baştaki kişi olmak, lider olmak, her zaman herkesin istediği şey değil midir zaten? Bizim Zeus'tan ne eksiğimiz vardı? Birkaç adım öne çıkarak Khione'ye yaklaştım ve "Olimpos'u fethetmek öyle ağızdan çıktığı kadar kolay değil. Bir planın var ki bizi buraya çağırdın. Dökül bakalım." dedim. Korkunç bir kibarlık örneği sergilemediğimin farkındaydım ama nedense karşımdaki Khione olunca babamın bana yıllarca verdirdiği eğitim pek fazla anlam ifade etmiyordu. Baştaki yönetimi ve devrin en güçlü tanrılarını devirmek adına gerçekleştirilen bir konuşmada saygı ve ahlak kuralları hiçbir zaman baskın olmazdı. Yon da birkaç adım atarak tekrar benim hizama geldi ve bir süre merakla Khione'yi süzdükten sonra, "Çok güçlü bir silah falan mı var elinde?" diye sordu. Çok yorgun düşmüş olduğumdan bir tanrıçanın zihnine girme manyaklığı yapmadım ama Khione bizimle aynı dilde konuşurken zaten buna gerek de yoktu. Hiç de dostça denemeyecek bir kahkaha attıktan sonra "Tam üstüne bastın Yondaime!" diye cırladı. Sonra dudaklarını büzüştürdü ve "Ama silah bende değil." diyerek cümlesini tamamladı. O anda bizden istediğinin ne olduğunu anlamıştım ve nedense kabul etmek gözüme hiç de kötü görünmüyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeÇarş. Şub. 02, 2011 4:40 am

"Ama silah bende değil" dedi Khione. O sırada aklımdaki krallık fikirleri bir an suya düştü ama sonra konuştum. " Eğer bizden fetetmemizi istiyorsan konuş açıkla ne yapacağımızı. Söylediğin zaman karar vereceğiz." dedim. Khione bana bakıp yüzünü ekşitti. " Çok meraklısın çocuk ama anlatacağım sana. Dünya'da atamız Uranüs'den önceki en bilici tanrıların bile bilmediği zamanlardan kalma silahlar vardır. Birini herkes biliyor fakat kimse öyle bir şey olduğundan haberdar değil. Kalan iki tanesi ise tanrılar tarafından bile bilinmiyor. Belki ( kafasını Lucy'ye çevirerek) onun annesi biliyordur. BU en muhtemeli. Benim sizden isteyeceğim o 3'ü arasında en zor bulunan daha doğrusu oluşturması en zor olan şey. Bir zamanlar Uranüs'ün kullandığı kılıç. O kılıc üzerine dökülen her damla kanda daha güçlü bir hal alıyor. Ve en son Kronos babasını kendi tırpanıyla değil o silahla parçalara ayırdığı zaman silah gücünün doruklarına ulaştı. Ama Uranüs bunları kullandırtmayacak kadar zekiydi. Sadece kendi kanı bir daha o kılıcı bir yarı tanrı tarafından kutsanırsa kılıç eski gücüne kavuşacak ve Zeus'un ilk şimşeğinden Poseidon'un yabasının toplamından binlerce kat daha güçlü olacak. Bu iş için Uranüs'ün kanını bulabileceğiniz tek kişi ise Afrodit. Uranüs'ün Öcünü almak için Afrodit'in kanını aldığınızda kılıç kendiliğnden size gelecektir" diyerek bitirdi konuşmasını ve kayboldu ardından soğuk bir hava estirerek. Lucy'ye bakıyordum. Bu gücü tek başıma elde edemezdim ama onun yardımıyla Tanrıların tanrısı ben olabilirdim..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimePerş. Şub. 03, 2011 10:22 am

(Koçum benim ya, süper yazmışsın! Very Happy)

Khione'nin gidişinin ardından söyledikleri filmlerdeki gibi bir süre kulağımda çınladı. Biraz toparlanmayı başarınca Yon'a döndüm ve "Başından beri ikimizin de istediği bu değil miydi zaten?" diye sordum. Apollon oğlu yaşadığı kısa tereddütün ardından başını sallayarak beni onayladı. O silahı tekrar meydana getirmemiz gerekiyordu ve sonunda bunu nasıl yapabileceğimizi öğrenmiştik. Kar Tanrıçası'nın arada işe yaradığı da oluyordu anlaşılan. Bir süre boş boş dünyayı yöneten kişi olduğumu hayal ettikten sonra Yon'un "Peki Afrodit'in kanını nasıl alacağız?" sorusuyla içinde bulunduğumuz ana döndüm. Kısa bir süre düşündükten sonra, "Onu buraya çağırmalıyız." dedim. Yon bana ukala bir 'hadi yahu' bakışı attıktan sonra "Aşk Tanrıçası Afrodit, buraya gelsene!" diye bağırdı. İçinde bulunduğumuz duruma rağmen kendimi tutamayarak kahkaha attım ve sonra sırıtarak, "Bekle bir de ben deneyeyim." dedim. Cebimden bir drahmi çıkarıp havaya fırlattım ve "Aşk Tanrıçası." dedim. Birkaç saniye içerisinde Afrodit'in saydam görüntüsü karşımızda belirdi. Gülme krizine tutulmamak için Yon'un morarmış suratına bakmaktan kaçınıyordum. Afrodit gülümseyerek "Buyrun melezler?" dedi soru soran bir tonda. Az sonra ona zarar verecek olmamız çok acıydı. Suratımı ağlamaklı bir hale getirip, "Tanrıça Afrodit! Acilen yardımınıza ihtiyacımız var. Bizi sizden başka kimse kurtaramaz, Boreas'ın Sarayı'ndayız!" dedim. Sözlerimin bitişine doğru Yon, ondan çıktığına hayret ettiğim bir hırıltı eşliğinde İris mesajını bozdu. Eh, sanırım bu tiatral sahne Afrodit'i buraya getirmeye yetecekti. Bazen gerçekten de zekamla gurur duyuyordum!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeCuma Şub. 04, 2011 4:27 am

Salak durumuna düşmüştüm. Nadir salak durumuna düşerdim hatta ilk defa düşüyordum. Bir Apollon çocuğundan beklenmeyecek kadar zeki ve hilebaz olduğum için belki de. Apollon çocukları saf sanılırdı ama bazı istisnalar vardı tabii. Lucy'ye dönüp " Elime düşeceksin" diyerek gülümsedim. Lucy daha da gülerek " Merak etme o günü sabırsızlıkla bekliyorum" dedi. Buna sinirlenmedim. Laflar beni etkilemezdi. Biz küçük çaplı tartışmaya dalmışken elinde parfüm şişesiyle biri önümüzde belirdi.

" Ne var melezler randevuma geç kalacağım" dedi. Lucy'yide iteleyerek önünde saygısızca eğildik. Kafamı kaldırıp " Hoşgeldiniz tanrıça Afrodit" dedim. Aşk büyüsü çok kuvvetliydi. Bir süre sonra ağzımın suyu akacaktı. Dilim tutuluyordu konuşamazdım. Lucy'nin aklımı okuyor düşüncesi aklıma gelince bütün gücümle aklımdan geçirdim. Tanrıça Afrodit'in elindeki parfümle aklımıza pek dikkat ettiği yoktu.

Bütün gücümle planı aklımdan geçirmeye başladım. " Bana büyü yaptı lanet olası tanrıça, konuşamam. Lucy dinle eğer Ares'in onun kanından güzel bir hediye yapacağını söylersek eminim verir. Afrodit hediyelere bayılır. Tanrıların dünyasında bilirsin kan değerli bir araçtır umarım verir. Ve senin bunları tahmin ettiğini biliyorum." dedim. Ve kendimi sadece büyüye kapılmamak için direnmeye bıraktım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeÇarş. Şub. 09, 2011 7:03 am

Afrodit'in yanımızda belirişi Yon'u Khione'ninkinden katlarca daha fazla etkilemişti ve ona kesinlikle hak veriyordum çünkü Afrodit o sinirli kemeriyle etrafa büyü saçıp durmaktan hep zevk alırdı. Yon gibi ben de onun kadar olmasa da Tanrıça'nın önünde eğildim ve "Geldiğiniz için teşekkür ederiz." dedim kibarlıktan çatlayacakmışçasına. Afrodit acelesi olduğunu belli eden bir bakış attıktan sonra "Neden çağırdınız beni?" diye sordu. Yon'un zihnine hızlıca bir göz attıktan sonra tüm işin bana yıkılmış olduğunu anladım çünkü kendisi konuşabilecek durumda değildi. Birkaç saniye içinde söyleyeceğim cümleleri kafamda toparladıktan sonra sesimi ağlamaklı hale getirerek "Ta-tanrıçam, çok zor durumdayız v-ve bize sa-sadece siz yardım e-edebilirsiniz." dedim. Afrodit sözlerime ilgili bir bakışla karşılık verdi. Bu Tanrıça'nın yufka yüreğini gerçekten seviyordum. "Anlat melez, sorun ne?" diye sordu. Gözümde biriken yaşlarla birlikte "Tanrı Ares. S-sizin için eşsiz bir he-hediye hazırlamak istiyormuş. Arkadaşımla ba-bana hediye için gerekli olan şeyi ona ge-getirmemiz için görev verdi." cevabını verdim. Tanrıça'nın konuşmasına fırsat tanımadan "Her yolu de-denedik ama başaramadık. Hediye için ge-gerekli olan şey sizin kanınız Tanrıça'm ve bi-bize yardımcı olmazsanız Tanrı Ares bizi öldürecek." diye sözlerime devam ettim. Yon'un zihninden büyüyünce tiyatrocu olmam gerektiği yönünde düşünceler duyunca, gerçekten iyi oynamış olduğumu fark ettim; Afrodit'in suratındaki ifade bana inandırıcı bir etki yarattığımı fazlasıyla anlatıyordu. Olimpos Konseyi'ndeki bir tanrıçanın kanını istemek, insanın ölüm fermanını imzalaması gibi bir şeydi. Ama kanı isteme nedenimiz Afrodit'i sevindirmişe benziyordu. Düşüncem Ares'in sürprizi numarasını yuttuğu yönündeydi ama bir tanrıça, bir tanrının ona hediye hazırlaması için bile olsa, kanını vermeyi kabul eder miydi? İşte bu o sırada aklımı kurcalayan tek soruydu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. F. Newgate
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Edward J. F. Newgate


Mesaj Sayısı : 1784
Kayıt tarihi : 21/12/10

Antik Silah (Emp.) Empty
MesajKonu: Geri: Antik Silah (Emp.)   Antik Silah (Emp.) Icon_minitimeÇarş. Şub. 09, 2011 9:10 am

Edit -) Bu Rp'yi tamamlamam gerek Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Antik Silah (Emp.)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İlk silah.
» En Güçlü Silah...
» Silah Arayışım
» Silah Yapımı
» Cephanelikten Silah Aşırmak.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: Quebec :: Boreas'ın Sarayı-
Buraya geçin: