Babamın yanından döndüğümden beri moralim biraz bozuktu. Nasıl olmasındı ki ? Onu öyle görünce... Neyse, şimdi bunları düşünmemem gerekiyordu. Ben de kafamı biraz olsun dağıtabilmek için plaja gittim. Birkaç melez dışında pek kimse yoktu. Zaten onlar da kendi hallerinde takıldıkları için beni fark etmemişlerdi. Böylesi daha iyiydi zaten, biraz yalnız kalıp olanları anlamam ve kabullenmem gerekliydi. Bunun ne kadar zor olduğunu biliyordum ama başka şansım yoktu.
Dalgalar kumla sertçe buluşurken aklıma bir fikir geldi: Ogygia Adası ! Yani Titan Atlas'ın kızı Kalipso'nun yaşadığı yer.
Kalipso ile ilgili fazla şey bilmiyordum ama çok etkileyici, güzel ve yardımsever biri olduğunu duymuştum. Onunla tanışmak bana iyi gelebilirdi, bana üzüntülerimi bir süreliğine de olsa unutturabilirdi belki. Hem Kalipso ile de tanışmış olurdum. Nasıl biri olduğunu gerçekten çok merak ediyordum. Her ne kadar anlatsalar da görmek, bire bir yaşamak gibi olmazdı herhalde.
Bir süre sonra kararımı vermiştim, Ogygia Adası'na gidecektim. Ama önce kulübeme gidip almam gereken eşyalarımı her zamanki gibi çantama doldurmalıydım.
Kulübeme varınca hiç vakit kaybetmeden hemen gerekli malzemeleri çantama tıkmaya başladım. Bir an önce Kalipso'nun yanına gitmek, onu görmek istiyordum. Bu yüzden çantamı hazırlar hazırlamaz pegasus ahırlarına gittim ve her maceramda yanımda olan dostum Nessie'ye kulübemden getirdiğim birkaç kesme şeker verdim. O da hemen atladı tabii. Bir yiyişte getirdiklerimin hepsini bitirmişti.
Pegasusumla birlikte plaja doğru giderken Nica ile karşılaştım. Birbirimize selam verip halimizi hatrımızı sorduktan sonra Nica bana "Hey, Kate ! Pegasusunla birlikte nereye gidiyordun böyle ?" diye sordu. Ben de "Kalipso, Atlas'ın kızı. Onu görmeye gideceğim ve şansım varsa başıma bir şey gelmeden döneceğim." dedim. Nica üzerimdeki karamsar havayı fark etmişti. "Seninle gelmemi ister misin ?" diye sordu. Ah, benim vefakar arkadaşım. Demek benim için endişeleniyordu. Ona hafifçe gülümsedim ve "Buna gerek yok Nica, gerçekten. Hatta oraya tek başıma gitsem daha iyi olur diye düşünüyorum." dedim. Nica'nın beni anlayacağını biliyordum. Beni yanıltmadı ve daha fazla ısrar etmeyip başını sallayarak "Eh, peki sen bilirsin. Ama biliyorsun ben hep senin yanındayım." dedi ve sarıldık.
Nica ile vedalaştıktan sonra yavaşça plaja yöneldim. Arkama, Melez Kampı'na, son bir kez baktım ve pegasusum Nessie ile Ogygia Adası'na uçmak üzere havalandım.
Devamı Ogygia Adası'nda.