Ange ile Sat Görev Başında - 3

Ange'nin peşinden pegasus ahırlarına doğru yol almaya başladım. Buraya uzun zamandır uğramıyordum, Plüton beni özlemiş olamalıydı. Ya da adını aldığı Hades gibi uysuz davranarak beni tersleyecekti, asi pegasusum. Hala kolum acıyordu, ama kuzenime belli etmemeye çalışıyordum. Ahırlara hoplaya zıplaya girdikten sonra Plüton'u buldum ve ona doğru koşmaya başladım. Ange de kendi pegasusuna doğru yol alıyordu.

''Naber Liss,özledin mi beni?''

dedim ve masanın üstünde duran şekerlerden biraz aldım.Liss kaprisliydi her zamanki gibi.Ama bu sefer onu çok eltiğim için burnundan soluyordu.Şekerlerimi reddetmedi ama.

''Ahh,hadi ama kızım.Bizi biraz gezdirsen?''

Liss,göz ucuyla Plüton'a baktı.Plüton'la aralarında göz teması kurdular.Sat'la karar vermelerini bekledik.Arasıra kişniyordu atlarımız.En sonunda Liss boyun eğdi ve Liss'in yanına gitmeden önce Plüton'un yanına gidip kulağına fısıldadım.

''Saol Plüton.Liss en az hafta küserdi.''

Plüton Liss'i ikna etmişti. Ange ile beraber atlarımızı besledikten sonra pegasuslarımızla beraber yürümeye başladık. Ange'ye döndüm, sanırım havalanma zamanı gelmişti. Ahırlardaki görevliye giderek artık gitmemiz gerektiğini söyledim. Ama pegasuslarla görevli adam bana bir form imzalatmaya çalışıyordu. Böyle bir şey daha önce görmediğim için şüphelenmiştim, Ange ile Liss'i çağırarak adamla konuşturttum. "Ange, sen daha önce böyle bir uygulama gördün mü?" diye sorduktan sonra Ange'ye baktım. Belki de bu kağıt, imzalamamız gereken bir kağıttı.

Gözlerimi kısarak adama bakıyordum. ''Hayır kuzi bu yaşıma kadar melezdim bana hiç kağıt imzalatmadılar.'' Sat'da başını salladı.Oda görmemişti.Adama şüpheyle baktım.Yazık,kağıt imzalatmadan nefret eden melezler vardı.Hepsiyle teker teker uğraşıyordu.Ve bütün melezlerin ayrı güçleri vardı ki bu ayrı korkutucu birşeydi. ''Bunu ne için imzalamamızı istiyorsun?'' Adam ikimize de baktı.Bizde korkutucu melezlerdik.Korku salmak hoşuma gidiyordu bu duyguyla gülümsedim.

''Bu Tanrı savaş kağıdı için bir form.Şey...Bunu imzalayarak Zeus'un tarafında olduğunuzu bildiriyorsunuz.'' Ne kadar gülmemeye çalıştıysam da ağzımdan bir kahkaha çıkıvermişti.Adam deli melezlere çattık der gibi bana bakıyordu.Kuzenimde kendini tutamamış kahkaha atıyordu.Kendimizi toparladığımızda adama baktım. ''Şakamıydı bu?'' Adam bir kaşını kaldırdı ve başını salladı. ''Hayır.'' Tekrar gülmemek için yanağımı ısırırken cevap verdim. ''Ben taraf tutmuyorum.Ya sen kuzi?''

Ange taraf tutmuyordu, ben de taraf tutmuyordum. Adama hala kıkırdayarak bakıyordum. "Ahırlarda bu formun işi ne?" diye sorduktan sonra Ange ile kendimizi tutamayıp kahkaha patlaması yaşadık. Görevli adam tek kaşını kaldırdı. "Yoksa siz Poseidon veya Hades'in tarafında falan mısınız?" Kaşımı kaldırdım. "Ange, tarafsızız ne demek?" diye sordum yarı ciddi, yarı ciddiyetsiz bir şekilde. Ange de gülerek açıkladı. "Sanırım taraf tutmuyoruz demek kuzi." dedikten sonra adamı ve formu iterek yürümeye başladık.

''Evet,kkuzi bencede tutmuyoruz.Şimdi nereye gidyoruz biliyormuusun?'' SAt kurnazca gülümsedi.Kuzimden birşey saklamak gerçekten çok zordu. ''Elbette biliyorum kuzi.'' Liss'in sırtına binerken bildiğim halde sordum.

''Nereye?''

''elbette,dayıma gidiyoruz.Güneş arabasını almaya!''
Başımı salladım ve baraber pegasuslarımızın sırtında havalandık.

(kuzi sen açarsın artık dimi? )

Pegasuslarımızın sırtında Olimpos'a doğru yol almaya başlamıştık. Arkamızdan bağıran adamı duymamaya çalışarak yükseliyorduk. Özgürlük bence ve kuzenimce buydu. Birbirimize bakıp kıkırdadıktan sonra ahırlara son kez baktık ve havalanmaya devam ettik.

Rp Olimpos'ta Devam Edecektir.