"Nerden çıkıyor bu lanet olası şeyler ?" dedi Pers sinirle. Ben de "Buna alışmalısın, canavarlar her an her yerden çıkabilirler." dedim ve kılıcımı tekrar çektim. Pers de aynısını yaptı.
Onları teker teker yok etmeyi planlıyorduk ama hem biriyle uğraşıp hem de diğerlerinden kaçmak zor olacaktı. Fakat eğer hızlı olursak başarma şansımız vardı. Böylece daha fazla vakit kaybetmeden saldırıya geçtik. En küçüğünden başlamıştık. Gerçi en küçüğü de en az üç katımdı ama...
İlk önce birimiz devin bir ayağına, diğerimiz de öbür ayağına kılıcımızı sapladık. Dev acıyla haykırırken yanında duran diğer devin üstüne devrildi. Şimdi ikisi de yerdeydi. Böylece işimiz daha kolay olacaktı.
Diğer devler bizi engellemeye fırsat bulamadan hemen yere devrilenlerin yanına koştuk ve birimiz birinin, diğerimiz de diğerinin kafasına kılıçlarımızı saplayarak işlerini bitirdik. Ama daha öldürmemiz gereken iki tane daha dev vardı ve bunlar onlardan daha güçlü görünüyorlardı.