Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2)

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Empty
MesajKonu: Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2)   Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Icon_minitimePerş. Ara. 30, 2010 9:42 am

Partide her şey mükemmel gidiyordu. Ta ki Sere gelesiye kadar. Sere kulübeye daldı ve bizi görünce çok sinirlendi. Partiyi bitirdi ve bizi Athena kulübesinden kovdu. Mecburi hiçbir şey diyemedik ve kulübeden çıktık. Şimdi biz ne yapacaktık? Troy "Ormanda devam edelim." dedi. Elena ise "New York'a gidelim. Orada daha çok eğleniriz." dedi. Calvin başıyla onayladı ve "Hem de değişiklik olur." dedi. Bu fikri ben de çok beğenmiştim. Herkes Elena'nın önerisini kabul edince Thalia ağacında buluşmak üzere kulübelere dağıldık. Mağlum New York'a böyle gidemezdik. Tehlikeli olduğu için yanımıza gereken eşyaları almalıydık. Kulübeme gittim ve hemen çantama gereken eşyaları doldurmaya başladım. Aklıma gelen her şeyi almıştı. Unuttuğum bir şey varsa da onu diğer arkadaşlarım almıştır diye düşündüm. Kulübenin tamamına baktım. Hiçbir kardeşim yoktu. Her zamanki gibi bir yerlerde takılıyor olmalılar. Hazır olduğumda kulübemden çıktım ve Thalia ağacına doğru yürümeye başladım. Yolda giderken gökyüzüne baktım. Hava çok güzel -kışın ne kadar güzel olabilirse- görünüyordu. Babam her zamanki gibi dünyayı az da olsa ısıtıyordu. New York'ta durum nasıl hiç bilmiyorduk ama benim için pek sorun yoktu. Genellikle kolay kolay üşümezdim. Kısa bir süre daha bu düşüncelerle yürüdükten sonra Thalia ağacına vardım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elena Martin
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Elena Martin


Mesaj Sayısı : 445
Kayıt tarihi : 21/11/10

Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Empty
MesajKonu: Geri: Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2)   Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Icon_minitimeC.tesi Ocak 01, 2011 11:05 am

Athena kulübesinden çıktıktan sonra hemen kendi kulübeme gittim. İçeri girdiğimde abilerim Ed ve Alex'i gördüm. Onlara selam verdikten sonra hemen yukarı çıktım ve odama girdim. Çabuk olmalıydım. Çünkü arkadaşlarımı çok bekletmek istemiyordum. Kılıcımı aldım. Birkaç metak şey falanda aldıktan sonra hazır olduğuma kanat getirdim. Aşağı inerek kapıya yöneldim ve abimlerin konuşmalarına aldırmayarak kulübeden çıktım. Thalia ağacına doğru yürümeye başladım. Aklımdan bugün nasıl bir gün geçireceğimizi, ne gibi şeyler yapabileceğimizi düşünüyordum. En snunda Thalia ağacına vardım. Daha kimse gelmemişti. Geç kalmadığım iyi olmuştu. Çünkü geç kalmayı hiç sevmezdim. Arkadaşlarmı beklemeye başladım.Çok geçmeden Tiff gördüm. Yanıma geldiğinde sohbet etmeye başladık. "Alışveriş merkezine de uğrar mıyız?" diye sordu Tiff. Kısaca düşündükten sonra "Olabilir. Aslında sinemaya mı gitsek? dedim. Tiff güldü ve "Bütün gün bizim. İstediğimzi yaparız." dedi. Bunda haklıydı. Her şeyi yapabilirdik. Neler neler yapacağımızı düşünürken Athena çocukları; Troy, Summer ve Lucy üçlüsünü gördük. Sonunda gelebilmişlerdi. Tek gelmeyen Calvin kalmıştı. Hayret o hiç bu kadar geç kalmazdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Calvin Drake Westin
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Calvin Drake Westin


Mesaj Sayısı : 233
Kayıt tarihi : 06/12/10

Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Empty
MesajKonu: Geri: Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2)   Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Icon_minitimePaz Ocak 02, 2011 3:35 am

New York'a gitmeyi kararlaştırmıştık. Thalia Ağacında buluşacaktık. Hazırlanmak için kulübeme gittim. Keşke gitmeseydim. İçeri girdiğimde yüzüme pasta yedim. Çok şaşırmıştım. Ne oluyor diye etrafıma bakındığımda kardeşlerimin birbirleriyle savaş yaptıklarını ve yiyeceklerin havada uçuştuğunu gördüm. Ha bir de yastıklar uçuyordu. Bir yastık tam yüzüme çarpacakken son anda tutum ve sinirle "Durun!" diye bağırdım ama kardeşlerim beni dinlemiyorlardı. Bu savaşı durdurmalıydım ve sonra da üzerimi değiştirmeliydim. Çok geç kalacaktım. Tamara bana doğru koşarak geldiğinde onu tutum ve "Yeter!" diye bütün gücümle bağırdım. Sonunda sesimi duyurabilmiştim. Kardeşlerim savaşı kestiler. Tamara "Sen parti de olmayacak mıydın?" diye sordu. "Partideydim. Şimdi New York'a gidiceğiz. Benim hemen hazırlanmam gerekiyor, şu savaşı kesin." dedim. Ramona "Tamam, sen üzerini değiştir." dedi. Hepsine tek tek baktıktan sonra odama gittim ve hemen üzerimi değiştirip yüzümü yıkadım. Hazırlandıktan sonra odadan çıktım ve kardeşlerime bir daha baktım. Bir şeyler yapıyorlardı ama ne yaptıklarını anlayamamıştım. Kulübemden çıktığımda içeriden çığlıklar yükselmeye başladı. Anlaşılan savaş kaldığı yerde devam edyordu. Umursamadan. Thalia Ağacına gittim. Benim dışında herkes oradaydı. Yanlarına vardığımda "Beklettiğim için özür dilerim. Kardeşlerim yüzünden geciktim." dedim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Summer Katherine Ramsey
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Summer Katherine Ramsey


Mesaj Sayısı : 1643
Kayıt tarihi : 08/12/10

Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Empty
MesajKonu: Geri: Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2)   Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Icon_minitimePaz Ocak 02, 2011 4:16 am

Hüsranla son bulan partiden sonra dışarı çıktık. Ne yapacağımızı düşünürken New York'a gitmeye karar verdik. Herkes üstünü değiştirdikten sonra Thalia Ağacı'nın orada buluşacaktık.
Kulübeme girmeye korkuyordum ama başka çarem yoktu. Fazla dikkat çekmemeye ve ses çıkarmamaya çalışarak içeri girdim. Sere etrafı düzenlemekle meşguldü. Hemen dolabıma gittim ve üstüme günlük giysilerimden geçirdim. Böylesi daha rahattı.
Ben giyindikten sonra kapıda Lucy ve Troy göründü ve onlar da Sere'ye yakalanmamaya çalışarak dolaplarına doğru gittiler. Ben ise onları beklemek üzere dışarı çıktım.
Bir süre sonra onlar da üstlerini değişmiş olarak dışarı çıktılar. "Sere hala bize sinirli mi ?" diye sordum tereddütlü bir şekilde. "Bunun hesabını bizden daha sonra soracağına seni temin ederim." diye yanıtladı Troy. Tedirginlikle alt dudağımı ısırdım ama korkunun ecele faydası yoktu. Bu yüzden bu konuyu bir süreliğine unutmaya karar verdim ve birlikte Thalia Ağacı'na doğru yola koyulduk. Thalia Ağacına vardığımızda Calvin dışında herkes orada olduğunu gördük. Fazla beklememize gerek kalmadan o da gelmişti. "Beklettiğim için özür dilerim. Kardeşlerim yüzünden geciktim." dedi Calvin. Tiffany de "Sorun değil." dedi gülümseyerek. Sonra da bize dönerek "Eee, ne zaman çıkıyoruz yolculuğa ?" diye sordu. "Hepimiz hazır olduğumuza göre daha fazla beklememize gerek yok." diye yanıt verdi Lucy. Bunun üzerine hep birlikte pegasus ahırlarına doğru yürümeye başladık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://supernaturalrpg.yetkin-forum.com/
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Empty
MesajKonu: Geri: Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2)   Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Icon_minitimePtsi Ocak 03, 2011 9:06 am

Serena sonuna kadar haklıydı çünkü eğleneceğiz diye kulübemizi mahvetmiştik ama yine de yaptığı yanlıştı, sonuçta Troy ile yeni gelen kardeşimiz Summer'ın ortama alışmasını sağlamaya çalışıyorduk. Yine de yaptığının iyi tarafları da vardı. Tüm gün kulübede tıkılı kalmak yerine New York'a gidecek ve felekten bir gün çalacaktık. Yanımda çok sevdiğim iki kardeşim ve yakın üç arkadaşım olduğu için hiç endişelenmiyordum çünkü bir saniye için bile canımın sıkılmayacağından emindim. Aslında beni eğlendirmeye tek başına Troy'un bayat esprileri veya Tiffany'nin çılgınlıkları bile yetiyordu ama grup bir aradayken her şey kesinlikle çok daha mükemmeldi. Oraya Calvin'den sonra en geç kalanlar olmuştuk ve daha fazla vakit kaybetmeden, bir an önce kendimi kampın dışına atmak istiyordum. Bu nedenle gruba işaret ettim ve ahırlara doğru ilerlemeye başladık. Maksimum 5 adım atmayı başarabilmiştim ki, ensemde yakıcı bir sıcaklık hissettim. Kasılmış bir şekilde 180 derece dönerek, pişkin bir şekilde sırıtan Calvin ile burun buruna geldim. İşaret parmağını ensem hizasında havaya kaldırmıştı ve gözlerinde şimdi ona yapacaklarımdan korktuğunu belirten bir ifade rahatlıkla görülebiliyordu. Tiffany arkada bir köşelerde kıs kıs gülerken, ikisinin gerçekten de çok uyumlu bir çift olduğunu düşündüm; biri güneş, biri ateşti ve bu iki şey gerçekten de birbirini tamamlardı. Sinirle derin bir nefes aldıktan sonra zihinsel kalkanlarımı indirerek Calvin'in zihnine pek de şiddetli sayılmayacak bir acı gönderdim. Genç kahraman acıyla kasılıp birkaç adım gerilediğinde Summer şaşkınlıkla bana bakmaktaydı. Hiçbir fiziksel eylem gerçekleştirmeden karşımdaki kişiye zarar verebilmem onu etkilemiş görünüyordu. Troy ise iyi olup olmadığını sormak için Calvin'in yanına doğru giderken bana pis bir bakış atmayı ihmal etmemişti. Tüm bunlar sırasında sessizliğini korumuş olan Elena'nın sırası gelmişti. Kendisinden beklemeyeceğim bir çeviklikle erkek kardeşime çelme taktı ve onun iki seksen yere yapışmasını sağladı. Hızla yanına gittim ve bir beşlik çakarak sırıttık. Tiff ayakta dikildiği yerden bir Troy'a bakıp gülüyor, bir de Calvin'e bakıp dudak büzüyordu. En sonunda beni cezalandırmaya karar vererek yerden minik bir taş aldı ve onu güneş ışığıyla ısıtıp olanca gücüyle üzerime fırlattı. Rahatlıkla yana kaçabilirdim ama kaçsaydım, Summer minik ateş topunun hedefi olacaktı ve kardeşime zarar gelmesini istemiyordum. Bu nedenle sol bilekliğimin kalkanım Aegis halini almasını sağladım ve minik taş onun üzerinden sekip geri fırladığında, değerli hediyemi tekrar eski haline çevirdim. Dört bir yanıma dağılmış olan arkadaşlarıma tek tek baktıktan sonra, "Pekala, bu kadar ısınma yeterli sanırım. Artık eğlenceye başlasak iyi olacak." dedim ve yüzümü ahırlardan yana çevirdim. Ama o esnada cephaneliğin orada bir kargaşanın yaşanmakta olduğunu fark ederek kaşlarımı çattım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Empty
MesajKonu: Geri: Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2)   Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Icon_minitimePtsi Ocak 17, 2011 11:43 pm

Lucy'nin Calvin'e acı çektirmesi beni sinirlendirdi. Tamam, çok sinirlenmedim çünkü çok komiklerdi ama yine de Lucy'e gününü göstermeliydim. Ona sıcacık bir taş attım ama Lucy onu kalkanıyla engelledi. Küçük bir taş için kalkanını kullanması beni güldürdü. Gülmekten ölüyordum. Daha eğlenceye başlamamıştık ama yine de çok eğleniyorduk. Uzun bir süre daha güldükten sonra ahırlara doğru yürümeye tekrar başladık ama tam bu sırada cephanelikten sesler gelmeye başladı. Sesler tam bir kavgayı anlatıyordu ve ben kavgalara bayılırdım. Tek tek bütün arkadaşlarımın yüzüne baktım. Cephaneliğe gitmek istiyordum. Hiçbir şey söyleyemeden bir kız geldi ve "Cephanelikte kavga çıktı." dedi. Bir kahkaha patlattıktan sonra "Kiminle kim arasında?" diye sordum. Kız aceleyle "Hephaistos çocuklarıyla Ares çocukları arasında." diye yanıt verdi. Keşke vermez olaydı. Elena Lucy'nin kulağının dibinde "Ne!!!" diye bağırdı. Lucy kulağını kapattıktan sonra "Sağır oldum mu?" diye sordu. Troy'la Calvin gülüyorlardı. Calvin "Hayır ama böyle giderse olacaksın." dedi. Elena daha da sinirlendi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elena Martin
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Elena Martin


Mesaj Sayısı : 445
Kayıt tarihi : 21/11/10

Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Empty
MesajKonu: Geri: Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2)   Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2) Icon_minitimeSalı Ocak 18, 2011 6:25 am

Kardeşlerimle Ares çocukları kavga mı ediyorlardı? İnanamıyorum. Bu Ares çocukları kendilerini ne sanıyorlardı. Yok yok bunlar çok havalandı ama biz havasını indirmeyi biliriz. Kimse benim kardeşlerimle kavga edemez. Aşırı sinirlemiştim. Üstüne üstlük Calvin ve Troy her zamanki gibi dalga geçiyorlardı. Sinirle "Susun." diye bağırdım. Sesim o kadar kuvvetli çıkmıştı ki Troy ve Calvin hemen sustular. Tiff "Sakin ol. Her zamanki küçük atışmalardan biridir." dedi. Beni rahatlatmaya çalışıyordu ama bu hiçbir işe yaramıyordu. Cephanelikten hala sesler geliyordu. Sinirle "Ben cephaneliğe gidiyorum." dedim. Tiff "Bizde seninle geliyoruz." dedi. Summer'a 'kusura bakma' bakışı attım. O da bana anlayışla gülümsedi. Calvin, Troy ve Lucy'i aldırmadan cephaneliğe doğru koşmaya başladım. Çok hızlı gidiyordum. Hemen arkamdan da arkadaşlarım geliyordu. Calvin ve Troy kavgayla ilgili yorum yapıyordu ama şu an onlarla hiç ama hiç uğraşamazdım. Kısa bir süre sonra cephaneliğe vardım. ARkadaşlarımı beklemeden hemen içeri daldım.



Rp Bitmiştir! Devamı Cephanelikte!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/2)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/1)
» Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/3)
» Sonumuz Hep Aynı (Görev 71/4)
» Özel gücümü keşfediyorum (ve aynı anda 32. görevi yapıyorum)
» Hermes'den Görev [Görev 56] (Ormanın devamı)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kampın Girişi-Thalia'nın Ağacı-
Buraya geçin: