Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı)

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı) Empty
MesajKonu: Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı)   Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı) Icon_minitimePtsi Ara. 27, 2010 8:26 am

Bugün Calvin'le Long Island kıyısında buluşup eğlenecektik. Yiyecekler ve içecekler Calvin'e aitti. Bana sadece hazırlanıp gitmek kalıyordu. Eminim ki süper bir gün bizi bekliyordu. Hazırlanmaya başladım. Rahat olmak için mavi renkte bir kazak ve onun altına gri renkte bir pantolon giydim. Aynanın karşısına geçip önce saçlarımı, sonra da makyajımı yaptım. Tamamen hazır olduktan sonra kulübemden hızlıca çıktım ve Long Island kıyısına doğru yürümeye başladım. Elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyordum. Yürürken etrafıma bakınıyordum. Kampa büyük bir sessizlik hakimdi. Bu çok garipti. Normalde böyle bir şey olmazdı. Kamp en son savaşta bu kadar sessizdi. En azından ben böyle biliyordum. Acaba ne oluyordu? Yürürken, oturan bir kaç melez gördüm. Hiçbiri gülmüyordu ve üzerlerinde bir mutsuzluk havası vardı. Tanrılarım ben kafayı mı yiyordum! Melezlere ne olduğunu sormak için onlara doğru yönelmiştim ki ileride Calvin'i gördüm. Bana doğru geliyordu ve onun da yüzü asıktı. Şaşkınlıkla ona baktım ve yanıma geldiğinde melezleri gösterip "Ne oluyor?" diye sordum. Calvin melezlere bakıp iç çektikten sonra bana döndü ve "Bilmiyorum." dedi. Uzun bir süre gözlerimin içine baktıktan sonra da gökyüzüne baktı. Ne olduğunu merak ettiğim için ister istemez ben de gökyüzüne baktım. Gökyüzü çok kötü görünüyordu. Bir sürü kara bulut dünyanın üzerinde dolaşıyordu ama sorun şuydu ki bunlar normal kara bulutlara benzemiyordu. Sanki dünyayı lanetliyor gibiydiler. Uzaktan görmek bile beni korkutmuştu. Çok şükür ki bu bulutlar kampa giremiyordu. En azından böyle gözüküyordu. Babama baktım. Onun arabası bile önceki günler kadar parlamıyordu. Kesin bir yerlerde fırtınalar kopuyordu. Calvin bana "Birilerine ne olduğunu soralım mı?" diye sorduğunda gökyüzünü incelemeyi bıraktım ve "Soralım." dedim. Ancak melezlere doğru baktığımızda onları göremedik. Anlaşılan biz kendi aramızda konuşurken onlar çoktan gitmişlerdi. Sıkıntıyla of çektim. Şimdi biz kime soracaktık. Calvin'e baktım. O da ne yapacağımızı bilmiyor gibiydi. Biraz yürümeye karar verdik. Mutlaka karşımıza birkaç melez çıkıcaktı. En azından biz öyle umuyorduk. Uzun bir süre yürüdükten sonra artık umudumuzu kesmeye başlamışık. Tam bu sırada uzaktan Kheiron'u gördük.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Calvin Drake Westin
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Calvin Drake Westin


Mesaj Sayısı : 233
Kayıt tarihi : 06/12/10

Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı) Empty
MesajKonu: Geri: Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı)   Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı) Icon_minitimePaz Ocak 02, 2011 4:33 am

Bugün için Tiffany’le harika planlarımız vardı. Long Island da denize karşı keyif yapacaktık. Her şeyi ben hazırlayacaktım. Mutfağa gittim ve önceden saklamış olduğum abur cuburları ve içkileri dolaptan çıkardım. Hepsi harika görünüyordu. Bunları yememek için kendimi zor tutuyordum. İçkileri kampa getirmek için gösterdiğim çabaları hiç kimse yapmamıştır. Sonuç olarak kampa sokmayı başarmıştım. İçkileri ve abur cuburları spor çantama yerleştirdim. Çantanın içindekiler hiç belli olmuyordu. Yakalanacağımı hiç sanmıyordum. Odama gidip üzerimi değiştirdim. Şık bir kazak giymiştim. Aynanın karşısına geçtim ve saçımı yapmaya başladım. Saçlarımı hafiften havaya diktim. Fazla jöle sürmemeye dikkat ettim çünkü Tiffany jöleyi hiç sevmiyordu. Hazırlandıktan sonra kardeşlerime yakalanmadan kulübeden çıkmaya çalıştım. Çünkü onlara yakalanırsam bir sürü soru soracaklardı. Bu durumda hiç uğraşamazdım ama ne yazık ki bunu başaramadım. Beni yakalayan kardeşim Tamara’ydı. Beni görür görmez tam düşündüğüm gibi soru yağmuruna tutmaya başladı. Tamara’yı kenara çektim ve kapıyı açıp kulübeden çıktım. Derin bir nefes aldıktan sonra Long Island kıyısına doğru hızlıca yürümeye başladım. Oraya Tiffany’den önce varmalıydım çünkü Tiffany geldiğinde her şeyi tam olarak görmesini istiyordum. Long Island kıyısına vardım ve etrafıma bakındım. Tiffany daha gelmemişti. Herkesten uzak, güzel bir yer seçtim ve orayı hazırlamaya başladım. Her şey tamamen hazır olunca yere uzandım ve gökyüzüne baktım. Gökyüzü bugün kapalıydı. Bu durum benim çok garibime gitti ama şu an bunu düşünemezdim. Tiffany’yi on beş dakika daha bekledikten sonra meraklanmaya başladım ve ayağa kalkıp kulübelere doğru yöneldim. Şansım sayesinde yolda Tiffany’le karşılaştım. Tiffany de bugün bir gariplik olduğunun farkındaydı. Bu konu hakkında konuştuktan sonra Kheiron’u gördük. Ona, neler olduğunu sormaya karar verdik. Yanına vardığımızda direkt sadede geldim ve “Kheiron neler oluyor?” diye sordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kheiron
Yardımcı Admin/Sentor/Kampın Müdür Yardımcısı
Yardımcı Admin/Sentor/Kampın Müdür Yardımcısı
Kheiron


Mesaj Sayısı : 370
Kayıt tarihi : 18/12/10

Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı) Empty
MesajKonu: Geri: Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı)   Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı) Icon_minitimePerş. Ocak 06, 2011 5:13 am

Bugünlerde her şey çok kötü gidiyordu. Tahminlerime göre Hades ve Poseidon dünyayı nasıl yıkacaklarını planlıyorlardı. Çünkü kış gündönümünde Hades ve Poseidon, Zeus’a karşı baş kaldırmışlardı. Bu da tam bir felaketti. Yeryüzüne, gökyüzüne, kampa büyük bir karamsarlık çökmüştü. Kış gündönümünden haberdar olan melezler çok üzgündüler ve hiç gülmüyorlardı. Yani tamamen neşeleri kaçmıştı. Haberleri olmayan –çoğunun haberi yoktu- melezlerse hayatlarına devam ediyorlardı ama bir şeyler olduğunun farkındaydılar. Bütün kamp üzülüp karamsarlığa kapılmasın diye bu kış gündönümünde neredeyse kimseye bahsetmemiştim. Sadece bazı melezlerin haberi vardı. Kamptaki melezlerin durumlarını kontrol etmek için dolaşıyordum. Yol üstünde gördüğüm melezlerle konuşuyor, onlara hiçbir şey belli etmemeye çalışıyordum. Tabii ki kimse anlamıyordu. Etrafta dolanırken Tiffany’i ve Calvin’i gördüm. Bana doğru geliyorlardı. Yüzündeki ifadelerinde her şey vardı.; korku, endişe, şaşkınlık… Anlaşılan onlarda olanların farkındaydı. Yanıma geldiklerinde Calvin bana "Kheiron neler oluyor?" diye sordu. Yüzlerine dikkatçe baktıktan sonra anlamamazlıktan gelerek "Neye, ne oluyor?” diye sordum ama bu işe yaramadı. Tiffany "Kampta bir sessizlik var. Gökyüzü berbat. Her şey çok tuhaf." dedi. İç çektim ve "Fırtına öncesi sessizlik." dedim. Bana hiçbir şey anlamadıklarını ifade eden bir bakış attılar. Yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirerek "Hiçbir şey olduğu yok. Hadi, siz eğlencenize bakın." Dedim. Calvin ve Tiffany söylediklerime inanmışa benzemiyorlardı. Bunun için alelacele “Sonra görüşürüz çocuklar.” Dedim ve Büyük Ev’e doğru gittim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Tiffany Trully


Mesaj Sayısı : 1885
Kayıt tarihi : 11/10/10

Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı) Empty
MesajKonu: Geri: Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı)   Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı) Icon_minitimeSalı Ocak 11, 2011 6:15 am

Fırtına öncesi sessizlik mi? Kheiron çok hüzünlü ve karamsar görünüyordu. Bize bunu söylemişti. Ne demek istediğini anlamamıştım. Hangi fırtınadan bahsediyordu? Neler oluyordu? Kheiron bizim aklımızda binlerce sorunun uçuştuğunu anlamış olacak ki bizi geçiştirdi ve gitti. Kheiron her şey normalmiş gibi davranıyordu ama sanki bizden sakladığı bir şeyler vardı. Calvin’le birbirimize bakakalmıştık. Anlaşılan o da hiç bir şey anlamamıştı. En sonunda Calvin, “Yapacak bir şey yok. Hadi long Island’a gidelim.” dedi. Haklıydı. Belki de biz abartıyorduk. Her şey normaldir. Kheiron’un gittiği yere doğru baktıktan sonra Calvin’e tekrar döndüm ve “Tamam.” dedim. Birlikte Long Island kıyısına doğru yürümeye başladık. İçim hiç rahat değildi ama bugünü mahvetmek istemiyordum. Yolda pek konuşmadık. Kısa bir süre sonra Long Island kıyısına vardık. Calvin beni daha içerilere bir yere götürdü. Orada yiyecekler, içecekler ve benzeri her şey vardı. Her şey çok güzel görünüyordu. Calvin’e döndüm ve “Mükemmel görünüyor.” dedim. Calvin gülümsedi ve yiyeceklerin yanına oturduk. Abur cuburları yemeye ve içkilerimizi içmeye başladık. Bir yandan da sohbet ediyorduk. Calvin art arda espriler patlatıyordu. Gülmekten ölüyordum. Kheiron’u, melezleri, kampı, havayı, her şeyi unutmuştum. Sadece safça gülüyordum. Abur cuburlar ve içkinin tadı süperdi. Sonsuza kadar bunları yiyebilirdim. Calvin her şeyi mükemmel hazırlamıştı. Gerçekten çok eğleniyorduk. Ancak ne yazık ki bu fazla uzun sürmedi. Dalgalar şiddetlenmeye başladı. Gök gürlüyor ve şimşekler çakıyordu. Ne olduğunu anlayamamıştık. Calvin’le beraber hemen ayağa kalktık. Dalgalar artık dibimize adar geliyordu. Geri geri gitmeye başladık. Korkmaya başlamıştım. Dünyanın sonu gelmiş gibiydi. Denizin suyu çekilmeye başladı. Anladığım kadarıyla deniz büyük bir dalga oluşturmak için hazırlanıyordu. Çekiliyor, çekiliyor, çekiliyor… Yerimden kıpırdayamıyordum. Şok olmuştum. Calvin elimi tutu ve “Kaçmalıyız!” diye bağırdı. Ancak ben hala yerimde duruyordum. Bir santim bile oynamamıştım. En sonunda Calvin kuvvetlice elimden çekti ve beni kendime getirdi. Calvin “Buradan hemen uzaklaşmamız gerekiyor.” dedi. Beraber koşmaya başladık. Arada sırda arkama bakıp denizi kontrol ediyordum. Dalgalar bir at gibi şaha kalkmıştı. Kıyıya doğru ilerliyordu. Hayatımda gördüm en büyük dalgaydı. Anlaşılan tüm kıyıyı sular kaplayacaktı. Kayaların, engellerin üzerinden atlayarak koşuyorduk. Bütün gücümüzü kullanıyorduk. Dalgalar tam arkamızdaydı. Daha hızlı olmalıydık, yoksa sularda boğulacaktık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Calvin Drake Westin
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Calvin Drake Westin


Mesaj Sayısı : 233
Kayıt tarihi : 06/12/10

Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı) Empty
MesajKonu: Geri: Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı)   Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı) Icon_minitimePerş. Ocak 13, 2011 4:41 am

Tiffany yaptığım sürprizi çok beğendi. Onu mutlu etmek beni çok sevindirdi. Birlikte oturup eğlenmeye başladık. Gönlümüzce yiyor, sohbet ediyorduk. Her şey tam düşündüğüm gibi gidiyordu. Ta ki felaketler başlayıncaya kadar. Dalgalar çok şiddetlendi. Kıyıya çok kötü vuruyordu. İşin kötüsü gittikçe daha çok büyüyordu. Ayağa kalktık. Tiffany şok olmuş denize bakıyordu. İçimden bir ses acilen buradan kaç diyordu. İçimdeki sesi dinlemeye karar verdim. Tiffany’nin elini tuttum ve "Kaçmalıyız." dedim. Tiffany hareket etmiyor, öylece durup dalgalara bakıyordu. Bir şeyler yapmalıydım. Tiffany’nin elini hızlıca çektim. Tiffany bunun etkisinden kendine geldi. "Buradan hemen uzaklaşmamız gerekiyor." dedim. Tiffany beni başıyla onayladıktan sonra koşmaya başladık. Bütün gücümüzü kullanıyorduk. Tiffany’nin geride kalmamasına özen gösteriyordum. Dalgalar tam arkamızdaydı ve bize yetişmek üzereydi. "Tiffany, daha hızlı olmalıyız." dedim. İkimizde hızlanmaya başladık. Çok yorulmuştuk ama duramazdık. En sonunda dalgalar bitti ve deniz tekrar çekilmeye başladı. Bu sefer öncekinden de büyük bir dalgaya hazırlanıyor gibiydi. Etrafıma bakındığımda bizim gibi kaçan melezler gördüm. Herkes bir yere koşuşuyordu. Daha doğrusu denizden uzaklaşmaya çalışıyorlardı. On saniye kadar soluklandıktan sonra bu melezleri takip etmeye başladık. Tam kampın ortalarına gelmiştik ki birden yer sarsılmaya başladı. Bu sarsıntı çok kuvvetliydi. Herkes yere yattı. Atılan çığlıklar tüm kampı kaplıyordu. Bu sarsıntı dinmeyecek gibiydi. Yer adeta bir beşik gibi sallanıyordu. Kısa bir süre sonra bu sarsıntılar azaldı. Tam olarak dinmemişti ve şiddetlenecek gibi duruyordu. Ya şimdi Kheiron’un yanına gidecektik ya da burada mahsur kalacaktık. Tiffany’e baktım. O da bana bakıyordu. Gülümsedi ve ayağa kalktı. Bende ayağa kalktım. Bizden cesaret alan diğer melezlerde kalktı ve dikkatli bir şekilde koşmaya başladık. Arada sırada düşme tehlikesi geçiriyorduk ama sarsıntı artmadan Büyük Ev’in önüne varmayı başardık. Orada birçok melez Thalia Ağacı’na doğru gidiyordu. Anlaşılan herkes orada toplanacaktı. Bizde Thalia Ağacı’na doğru koşmaya başladık. Kısa bir süre sonra oraya vardık. Tam düşündüğüm gibi tüm kamp burada toplanmıştı.



Long Island Kıyısı'ndaki Rp Bitmiştir! Devamı Thalia Ağacı'nda!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 1 - Long Island Kıyısı)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 1*Long Island Kıyısı)
» Titan Atlas'ın Kaçışı / Kurgu 1. (Long Island Kıyısı) [6]
» Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 3 - Poseidon'un Krallığı)
» Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 4 - Hades'in Sarayı)
» Kargaşanın Son Bulması / Kurgu 2 (Bölüm 5 - Kheiron'un Ofisi)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Long Island Kıyısı-
Buraya geçin: