| Canavar Tutkumuz - 2 | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Satellite Morgan Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3387 Kayıt tarihi : 24/08/10
| Konu: Canavar Tutkumuz - 2 Paz Ara. 26, 2010 9:52 am | |
| Henry ve Summer'ı arkada başbaşa bırakmıştım ve önden yürüyordum. Neler konuştuklarını duymuyordum, çünkü iki çiftin özeline girmek istemiyordum. Biraz yürüdükten sonra parıl parıl parıldayan altın postu gördük ve yanına gittik. Hayranlıkla altın posta bakarken onu kurtarma maceramızı hatırladım ve birden mazinin o kadar da mükemmel olmadığını hatırlayıp, aklımdan geçmişi sildikten sonra ikisine döndüm. "Her şey hazır mı? Bir kontrol edin." Onlar çantayı kontrol ederken ben de ağaca yöneldim, mükemmel kabuğuna kendimi kaptırmıştım. | |
|
| |
Edward J. F. Newgate Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 1784 Kayıt tarihi : 21/12/10
| Konu: Geri: Canavar Tutkumuz - 2 Paz Ara. 26, 2010 10:23 am | |
| Bu sabah kulübemden çıktım.. Yemek odasına doğru gitmeye karar verdim.. Vakitin geçtiğini biliyordum ama belki daha yemekler bitmemiştir diye geçirdim içimden.. Dağ tepe bayır ne varsa yürüdükten sonra kendimi tanımadığım bir yerde buldum.. Kahretsin.. Yine mi kaybolmuştum.. Kendime bir harita almalıydım.. Ama artık kesinlikle yemek bitmiştir diye düşünüyordum.. İlerde güneşin altında birini gördüm gibi gelmişti.. Gri kıyafetlerinin içinde Sat orada parlıyordu.. Onu gördüğüme o kadar sevinmiştim ki.. Eminim bana yolu tarif edebilecektir diye içimden geçiriyordum.. Ona doğru koşmaya başladım içimdeki mutluluğu anlatamam yemeği kaçırmayacaktım..
Heyy.. Sat nasılsın..
Bana baktı.. Şaşırmıştı.. Yüzünün ifadesinden ters bir şey yaptığımı düşünüyordum ki cevap verdi..
Senin burada ne işin var..
Yemek salonuna gidiyorum.. dedim..
Seni salak yemek salonu 6.5km arkamızda. Nasıl bu kadar..
Nasıl diye cevap verdim. Hayallerim yıkılmıştı.. Kahvaltımı nasıl yapacaktım ben şimdi.. | |
|
| |
Summer Katherine Ramsey Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1643 Kayıt tarihi : 08/12/10
| Konu: Geri: Canavar Tutkumuz - 2 Paz Ara. 26, 2010 10:40 am | |
| Sonunda canavar avı için yola çıkmıştık. Biraz tehlikeli görünse de eğlenceli olacağa benziyordu. Sat bizim daha rahat konuşabilmemiz için önden gidiyordu. -Çok ince bir arkadaş olduğunu söylemiş miydim ?- Henry'ye "Nasıl hissediyorsun ?" diye sordum. "Oldukça heyecanlıyım. Sen ?" diye sordu. "Ben de. Sonuçta bu göreceğimiz ilk canavar olacak." dedim. Bir süre daha yürüdükten sonra Sat'ın sesini duyduk: "Her şey hazır mı? Bir konrol edin." Hemen çantayı açtık ve eksik bir şey var mı diye çantayı karıştırmaya başladık. Gerekli olan her şey çantadaydı, eksik yok gibiydi. Kafamı kaldırdığımda Sat bir ağacın yanında durmuş, dikkatle ve hayranlıkla onu izliyordu. O sırada yanına bir melez geldi ve bir şeyler konuşmaya başladılar. Ne konuştuklarını merak etmiştim. Konuşmaları bittikten sonra "Eksik yok Sat, her şey tamam." diye seslendim. Sat bizim olduğumuz tarafa doğru döndü ve "Güzel, öyleyse hazırız." dedi gülümseyerek. | |
|
| |
Henry Trust
Mesaj Sayısı : 22 Kayıt tarihi : 18/12/10
| Konu: Geri: Canavar Tutkumuz - 2 Ptsi Ara. 27, 2010 8:43 am | |
| Altın Post'un yanına geldiğimizde Summer bana "Nasıl hissediyorsun ?" diye sordu.Aslında pekde kötü hissetmiyordum.İçim biraz kıpır kıpırdı.Hemen cevap verdim "Oldukça heyecanlıyım. Sen ?".Onunda heyecanlı olacağını tahmin ediyordum.Çünkü ikimizinde göreceği ilk canavar olacaktı.Summer "Ben de. Sonuçta bu göreceğimiz ilk canavar olacak." dedi.Cevap tehmin ettiğim gibi gelmişti.Sat hepimize "Her şey hazır mı? Bir konrol edin." dedi.Summer'la birlikte çantalarımızı açıp son kez kontrol ettikten sonra çantalarımızı kapatıp Sat'a döndük ve Summer "Eksik yok Sat, her şey tamam." diye seslendi.Sat'ta Summer'e gülümseyerek "Güzel, öyleyse hazırız." dedi.İşte beklediğimiz an gelmişti.Kamp sınırlarından dışarı çıktık ve yürümeye başladık.Sat herkese ''Eğer karşımıza bir canavar çıkarsa sakın paniğe kapılmayın korkacak bir şey yok.Aslnda biraz var!'' dedi ve güldü.Aslında ben pekde gülecek bir durumda değildim fakat bende istemeye istemeye ona bakarak güldüm.Ardından ileride 2 tane minotor göründü.Derin bir nefes alıp verdikten sonra onlara doğru ilerlemeye başladık.Minotorlar bizleri gördüklerinde biraz sinirlendiler ve onlarda bize doğru gelmeye başladılar.Sat ''Hazır olun!'' dedi ve hepimiz silahlarımızı çekip canavarlara saldırdık... | |
|
| |
Satellite Morgan Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3387 Kayıt tarihi : 24/08/10
| Konu: Geri: Canavar Tutkumuz - 2 Salı Ara. 28, 2010 9:49 am | |
| Canavarlar üstümüze üstümüze yürüyorlardı. Şansımıza minotor çıkmıştı karşımıza. Bayağı zor olacaktı işimiz, ama dört melezdik, başarabilirdik yani. Kılıçlarımızı çektik ve saldırmaya başladık. Koşturarak minotora doğru koştum ama kafasıyla üzerime doğru gelmeye başlayınca geri çekilmek zorunda kaldım. Diğerleri de savaşa atlamıştı. Henry bir yandan Summer'ı korumaya çalışırken diğer yandan da savaşmaya çalışıyordu. Ama Summer hep öne atlayarak savaşmak istiyordu. Kuzenim de oklar fırlatıyor ve minotoru etkisiz hale getirmek için vargücüyle savaşıyordu. | |
|
| |
Summer Katherine Ramsey Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1643 Kayıt tarihi : 08/12/10
| Konu: Geri: Canavar Tutkumuz - 2 Salı Ara. 28, 2010 11:23 am | |
| Canavarları birden karşımda görünce biraz korktum tabii. Ama sonra tüm cesaretimi toplayıp kılıcımı çektim. Sonuçta bu bizim doğamızda vardı. Karşımıza çıkan canavarın kocaman, sivri boynuzları vardı. Daha önce okuduklarımdan tasvir edilen bilgilere göre bu bir minator olmalıydı. Doğrusu bu kadar büyük olacağını düşünmemiştim. Atağa ilk olarak Sat geçti. Kılıcını çekip minatorun üstüne doğru koştu ama minator onun üzerine yürüyünce geri çekilmesi gerekti. Bu arada hepimiz minatora saldırmaya başlamıştık. Henry bir yandan minatorla savaşırken bir yandan da beni korumaya çalışıyordu. Ama böyle yaparsa dikkati dağılabilir ve yara alabilirdi. Bunu hiç istemezdim işte. Bu yüzden ben de her fırsat bulduğumda atağa çıkıp kendimi koruyabileceğimi göstermek istiyordum. Yondaime ise Apollon'un oğlu olduğu için doğuştan gelen okçuluk yeteneğiyle minatora zarar vermeye çalışıyordu. Hepimiz ayrı bir taraftan savaştığımız için minator biraz afallamıştı. Biz de bu fırsatı değerlendirdik ve ona vurabildiğimiz kadar darbe vurmaya çalıştık. Minatorun farklı yerlerinden kanlar akıyordu ve her vuruşumuzda acıyla haykırıyordu. Şimdi daha da hırslı ve sinirli görünüyordu. Burnundan dumanlar çıkararak üstümüze doğru koşuyordu. | |
|
| |
Edward J. F. Newgate Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 1784 Kayıt tarihi : 21/12/10
| Konu: Geri: Canavar Tutkumuz - 2 Salı Ara. 28, 2010 11:06 pm | |
| Yemeğe gitmek isterken bir de baktım minator ile savaşıyorum. Herkes canını dişine takmış minatora zarar vermeye çalışıyordu. Minator küçük yaralar alsada bu onu sinirlendirmekten başka bir işe yaramıyordu ne kadar ok atsamda derisini bile delemiyordum... Summer hem yayını hemde kılıcını kullanarak savaşıyordu. Sat ile Henry ise tank görevi görüp minatorun bize yaklaşmasını engelliyorlardı. Ok ların ona işlemeyeceğini düşündüğümden Sat'â biraz daha dikkatini dağıtması için bağırdım.. Kılıçta pek iyi değildim ama Henry ve Summer'a bitirici vuruşu yapmaları için zaman kazandırabilirdim. Bu kadar kolaydı yani. Yayımı sırtıma astıktan sonra yüzüklerimdeki taşları çevirdim. Elimde kılıçlarımı hissedince minator'a doğru koştum.. Bu arada Sat çok zor durumdaydı minator onun üzerine yüklenmişti. Ve bağırdım..
İki saniyeye ordayım.. Henry'e döndüm seni tanımıyorum ama zaman bulduğunda minator'un boynuna vurmasını istemiştim.. Summer'a baktığımda ise o zaten çoktan planımı anlamıştı Athena çocukları gerçekten zeki oluyordu.. Minator'un yanına vardığımda acemilikle de olsa boynuna doğru hamle yaptım kafasını kaldırdı. Henry yaratığın arkasındaydı ve boynuna kılıcını geçirdi. Sat'da aynısını yaptı. Summer minatorun boğazına bir kaç tane ok dizdi. Ben onların hamlelerine dalmışken minator yok olmadan önce elindeki baltayla sırtıma vurdu. Sırtımda feci bir yanma hissi vardı ve kamptan gerçekten uzaktık.. | |
|
| |
Henry Trust
Mesaj Sayısı : 22 Kayıt tarihi : 18/12/10
| Konu: Geri: Canavar Tutkumuz - 2 C.tesi Ocak 01, 2011 6:11 am | |
| Sat, ben ve Summer minatora karşı kılıçla saldırı yapıyorduk.Yondaime ise uzaktan oklarıyla minatoru öldürmeye çalışıyordu fakat bu işe yaramıyordu.Çünkü okları minatorun derisinden sekip yere düşüyordu.En sonunda Yondaime bir bakışla planı bize anlatıp yayını sırtına astı ve kılıçla saldırıya geçti.Summer bu sefer ok atan kişiydi.Summer canavarın ağzına okları doldururken Yondaime minatora önden saldırdı.Buda minatorun tuzağa düşmesine neden oldu.Minatorun arkasına geçip sırtına kılıcımı sapladım.Benim ardımdan Sat'ta minatorun sırtına kılıcını sapladıktan sonra canavar birden tuzla buz oldu.Fakat canavar ölmeden önce Yondaime'ye baltasıyla bir darbe indirmişti.Bu darbeyle Yondaime yere yığıldı ve üzerine minatorun altın renkli sapsarı tozları serpildi.Hemen hepimiz Yondaime'nin başına üşüştük.Sat ''Keşke başka bir Apollon Çocuğu burada olsaydı'' dedi.Yondaime'yi kampa götürmemiz gerekiyordu.Fakat kampa çok uzaktık.Summer ''Onu kampa kadar taşımamız gerek, peki onu kim taşıyacak'' dedi.Taşımak iyi bir fikirdi.Yondaime itiraz edercesine ''Hayır, bırakın ben iyiyim'' dedi.Fakat hiçte iyiye benzemiyordu.Ama onunda bir erkeklik gururu vardı.Ben onun yerinde olsaydım beni birisinin taşımasını istemezdim.Fakat şu anda bunu düşünecek vakit yokru.Ona ''Hayır hiçte iyi değilsin'' dedim ve onu kucakladım ve biraz daha kampa ulaşmak umuduyla yürümeye başladık.Kampa yaklaştığımızda birisinin gidip Apollon Çocukları'ndan birisini çağırması gerekecekti. | |
|
| |
Satellite Morgan Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3387 Kayıt tarihi : 24/08/10
| Konu: Geri: Canavar Tutkumuz - 2 C.tesi Ocak 01, 2011 10:38 am | |
| Yon'un sırtı acıyordu bunu hepimiz biliyorduk. Şimdi ise kampa geri dönmemiz gerekiyordu. Bir Apollon çocuğuna ihtiyacımız olacaktı, şifacılardan biri orada olsa iyi olurdu. Henry, bayağı güçlü olmalıydı çünkü Yon azımzanamayacak ağırlıktaydı ve Henry Yon'u kolayca sırtına almıştı. Beraber ilerlerken oflayıp pufluyorduk. Ben önden koştum. "Merak etmeyin çocuklar, ben şimdi birini bulurum." diyerek önden önden gittim. Koşuyordum ve sonunda kamp sınırlarından içeri girmiştim. Biri bana neler olduğunu sormuştu ama yüzüne bile bakamadan koşmuştum. Hemen kamp meydanına geldim ve kulübelere bakmaya başladım. Tam bizim kulübenin karşısındaki kulübe, Apollon Kulübesi'ydi. Kuzenlerimin yaşadığı kulübenin kapısını hiç çekinmeden yumruklamaya başladım. Kapıyı açanın kim olduğuna bile bakamadan konuşmaya başladım. "Yon yaralı, iyileştirir misin? Sanırım kamp sınırının dışındalar, ben koşarak geldim." Konuştuğum kişinin Tiff veya Ange olmasını umuyordum, çünkü en yakın onlarlaydım. Kız olduğunu bildiğim ama suratını henüz göremediğim Apollon çocuğuyla beraber sınıra geldik. Henry, Yon'u hala taşıyordu ama bizi görünce yere indirdi. Ben de koşarak onların yanına geldim. Hala kampın sınırları dışındaydık ama 5 melezdik ve güvendeydik. Yon da iyi olacaktı. | |
|
| |
Summer Katherine Ramsey Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1643 Kayıt tarihi : 08/12/10
| Konu: Geri: Canavar Tutkumuz - 2 Paz Ocak 02, 2011 6:34 am | |
| Henry Yon'u sırtına almış taşırken yavaş yavaş kampa ilerliyorduk. Ama eğer bu hızla ilerlersek Yon dayanamayabilirdi. Bu yüzden Sat "Merak etmeyin çocuklar, ben şimdi birini bulurum." dedi ve kampa doğru koşmaya başladı. Biz de yolumuza yavaş yavaş devam ettik. En fazla on dakika sonra Sat inanılmaz hızıyla yanımıza varmıştı. Yanında da Apollon Kulübesinden Tiff vardı. Tiff Yon'un durumunu görünce hemen yanına koştu ve bir şeyler mırıldanarak Apollon'dan aldığı ilahi şifa gücüyle Yon'u iyileştirmeye başladı. Yon'un yaraları yavaş yavaş da olsa kapanmaya başlamıştı. Solgun yüzüne biraz kan gelmişti. Şimdi daha iyi görünüyordu ama hala baygındı. Anlaşılan kampa kadar taşınması gerekecekti. Yolda giderken Tiff bize Yon'un neden yaralandığını sordu. Bunun üzerine ben de minatorla olan savaşımızı anlatmaya başladım. Konuşmam bitince Tiff "Ucuz kurtulmuşsunuz, bir dahakine daha dikkatli olmalısınız." diye yanıt verdi. Biraz daha yürüdükten sonra sonunda kampa ulaşmıştık. Yon'u ve Tiff'i kulübesine bıraktıktan sonra oturacak bir yer bulup konuşmaya başladık. Sonra Sat birden "Kim New York'a gitmek ister ?" diye sordu. Hmm, arkadaşlarımla bir New York gezisi hiç de fena bir fikre benzemiyordu...
Thalia Ağacı'ndaki Rp bitmiştir. Devamı Cephanelik bölümünde. | |
|
| |
| Canavar Tutkumuz - 2 | |
|