Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Poseidon kulübesine ziyaret

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Adyali Beckett
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Adyali Beckett


Mesaj Sayısı : 1657
Kayıt tarihi : 21/10/10

Poseidon kulübesine ziyaret Empty
MesajKonu: Poseidon kulübesine ziyaret   Poseidon kulübesine ziyaret Icon_minitimeCuma Ara. 24, 2010 4:01 am

Sabah uyanmıştım, her zamanki gibi en geç ben. Pace ve Sat çoktan gitmişlerdi. Hafifçe iç çektim, niye beni hiç beklemezlerdi ki? Yatağımdan kalktım. Etrafa bakındım, kulübeyi yine savaştan çıkmış gibi bırakmışlardı. Aslında bu yalan değildi, Pace ve Sat'in tartışmaları savaş gibi oluyordu. Dikkatle kalktım ve yerdeki ıvır zıvıra basmamaya çalışarak banyoya doğru ilerledim. Kapıda bir not vardı.

Bir çalışmamızda Stephan'da bir kılıcımı unutmuşum. Şimdi bana lazım oldu ama yine kılıç eğitimine gidiyorum. Benim için ondan kılıcı alır mısın?
Not: Unutma Ad, bu bir rica cümlesi değil.

Satellite

Ah, bu da nereden çıktı şimdi? ''Ah! Artemis avcılarının da dinlenmeye ihtiyacı vardır!'' diye inledim. Bu gün de dinlenmeyi planlamıştım, hay aksi! Ama Sat'in sözüne karşı gelemezdim, ceza olarak beni çalıştırmaya kalkabilirdi ve Morpheus kızı olarak pek canlı biri değildim, veya enerjik, veya istekli. Esneyerek üstümü giyindim, açıkçası ne giydiğime dikkat bile etmemiştim. En azından üzerimde bir kot pantolon olduğundan emindim. Artemis kulübesinden çıkıp esneye esneye etrafa bakındım. Daha önce Poseidon kulübesine gitmemiştim, o yüzden neye benzediği hakkında hiç bir fikrim yoktu. Zeus kulübesini gözümle buldum, oradan tanrıların bölümüne baktım ve ilk sırada mavi bir kulübe gördüm. Tamamdır, işte orası dedim ve oraya doğru ilerledim. Kapıyı tıklattım ve kulübeyi incelemeye başladım. Artemis kulübesinin yanında oldukça gösterişliydi. Deniz mavisiydi, etrafında deniz kabukları vardı. Kapının üzerinde bir işaret oyulmuş gibiydi ama tam görememiştim. Tam iyice gözlerimi kısıp bakacakken kapı açıldı. Burnuma denzi kokusu dolmuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joseph M. Masen
Persephone'nin Çocuğu
Persephone'nin Çocuğu
Joseph M. Masen


Mesaj Sayısı : 215
Kayıt tarihi : 16/12/10

Poseidon kulübesine ziyaret Empty
MesajKonu: Geri: Poseidon kulübesine ziyaret   Poseidon kulübesine ziyaret Icon_minitimeCuma Şub. 25, 2011 10:51 pm

Kapının çalmasını beklemiyordu. Bütün kardeşleri kulübeden çıkmıştı. Onlarında şimdi geleceğini sanmıyordu. Sadece yalnız kalamaz mıydı? Gözlerini kıstı ve kapıya doğru ilerlemeye başladı. Bir ziyaretçiyi daha kaldırabileceğinden emin değildi. Bugün için farklı planları vardı. Aslında kulübeden çıkmamaya karar vermişti. Serena'yla yaklaşık bir hafta önce ayrılmışlardı. Eh, bunun etkisinden yeni kurtuluyordu. Ama tamamen unutmuş da değildi. Karşısında hiç beklediği biri vardı. Nefesini tutarak önünde beliren kıza baktı. Beline ulaşan kahverengi saçları... Fazla etkileyiciydi. Tanrım, ne saçmalıyordu öyle? Gözünü başka bir tarafa kaydırdı. Niçin geldiğini merak ediyordu. Ama merak ettiği daha fazla şey vardı. Üstelik kız bir Artemis avcısıydı. Bekaret yemini vardı. Bunu düşünmek bile saçmaydı. Üstelik Serena'dan sonra. Gülümsemeye çalışarak kızı içeriye davet etti. Gülümseme işinde pek başarılı olduğu söylenemezdi. Aslında kulübelerini daha dün temizlediği için rahatlamıştı; Adyali'nin kulübelerinin en kötü halini görmesini istemezdi. Kızdan tekrar gözünü ayırarak konuşmaya başladı. "Bir ziyaretçi beklemiyordum. Niçin gelmiştin?" diye sordu nefesini tutarak. Sakin olmalıydı artık. Stephan'ı etkilemiş olabilirdi. Fakat, ne kadar istese de yapamazdı bunu. Hatta bunları düşünmesi bile saçma geliyordu ona. Kızın cevap vermesini bekliyordu sakince. Niçin geldiği hakkında tahminleri vardı. Satelitte... dünkü çalışmalarında kılıcını onda unutmuştu. Büyük bir ihtimalle bunun içinde Adyali'yi görevlendirmişti. Başka açıklama bulamıyordu. Adyali'nin cevap verdiğini duyunca gülümsedi. Tahminlerinin doğru çıkmasına seviniyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.percyjacksonrpg.forume.biz/
Adyali Beckett
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Adyali Beckett


Mesaj Sayısı : 1657
Kayıt tarihi : 21/10/10

Poseidon kulübesine ziyaret Empty
MesajKonu: Geri: Poseidon kulübesine ziyaret   Poseidon kulübesine ziyaret Icon_minitimeCuma Şub. 25, 2011 11:07 pm

Kapıyı Cornelia açar diye tahmin etmiştim. Ama Stephan açmıştı. Beni gördüğüne biraz şaşırmış gibiydi. Beni içeri davet ettiğinde sakince kulübeye girdim ve etrafı incelemeye başladım. Kulübeme döndüğümde Sat'ten mutlaka kulübeyi biraz süslemesini isteyecektim. Burası çok güzeldi! Denizi severdim, burası da bana denizi hatırlatıyordu zaten. ''Bir ziyaretçi beklemiyordum. Niçin gelmiştin?'' Stephan'nın bu sorusuyla ona döndüm. Acaba benim burada olmamdan rahatsız mı olmuştu? ''Ah... Şey, Sat kılıcını sende unutmuş. Ben de gelip alayım dedim. Aslında kendi isteğimle geldiğim de söylenemez...'' Ne diyordum ben? Şimdi onu sevmediğimi sanacaktı! İlk defa böyle saçmalıyordum. ''A-ama kulübenizi çok sevdim, yani, biraz burada kalmam sorun olmazsa oturabilirim.'' Eh, şimdi biraz toparlamış gibiydim durumu, ama şimdi de onu zorla bana katlanmak zorunda bırakmıştım. Ona acımıştım biraz. Kimse hırçın, tembel ve sakar Adyali ile beş dakikadan fazla geçirmeyi sevmezdi. Belki avcılar hariç. Stephan başıyla onaydı. O da benim gibi biraz sakarlaşmış gibiydi, elini bir koltuğun koluna koymaya çalışırken bana bakmaktan eli kaydı ve doğrudan yere kapaklandı. Ne zamandır ilk defa kahkahalarla gülüyordum. Stephan biraz utanmış gibiydi ama benim gülmemle beraber o da gülmeye başlamıştı. Ona elimi uzattım. Elimi tutup ayağı kalkarken gözlerini benden ayırmamıştı. Kulaklarıma kadar kızardığımı tahmin ediyordum. Neler oluyordu bana? Acaba hasta falan mı olmuştum? Benden beklenmeyecek kadar sakarlık ve utanma? Bunlar bana yabancıydı. Sonunda ona doğrudan bakmaya dayanamayıp koltuğa oturdum. Acaba Stephan'a sorsam neler olduğunu açıklayabilir miydi? Ah, çok saçma, diye düşündüm. Onun konuşmasını beklemeye başladım, belki birkaç şey yakalayabilirdim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joseph M. Masen
Persephone'nin Çocuğu
Persephone'nin Çocuğu
Joseph M. Masen


Mesaj Sayısı : 215
Kayıt tarihi : 16/12/10

Poseidon kulübesine ziyaret Empty
MesajKonu: Geri: Poseidon kulübesine ziyaret   Poseidon kulübesine ziyaret Icon_minitimeCuma Şub. 25, 2011 11:38 pm

"Ee... Teşekkürler." Konuştukça dahada battığının farkındaydı. Yüzünün nasıl göründüğünü merakta etmiyor değildi. Genelde bu kadar sakar davranmazdı. Hastalık falan geçiriyor olmalıydı. Adyali ile gözlerinin buluştuğunu fark etmişti. İkisi de gülmüyordu artık. Utanç içinde boğuluyorlardı büyük bir ihtimalle. Ama yüzleri bunu belli etmiyor gibiydi. Stephan, derin bir nefes alarak başka bir tarafa bakmaya çalıştı. Neler oluyordu ona böyle? "Ben... Satellite'ın kılıcını getireyim öyle değil mi?" diye sordu gülerek. Stephan'ı rahatlatacak bir şekilde Adyali başıyla onayladı. Herhalde ikisi içinde biraz zamana ihtiyacı vardı. Ayağa kalkarak odasına doğru ilerlemeye başladı. Sendeleyerek kapıyı açtı. Belki tutunmasa yeniden düşecekti. Serena'yı ilk görüşünde de böyle olmuştu. Ama bu çok tuhaftı. Kapıyı açması ile beraber Serena ile onun bir fotoğrafını görmesi bir olmuştu. Artık dayanamıyordu. İlişkileri bitmişti. Çerçeveyi eline aldı bakmaya başladı. Bu günü hatırlıyordu. Kano gölündeydiler. En mutlu günlerinden biri olmalıydı. Gözlerinin dolmaya başladığını hissediyordu. Dişini sıkarak fotoğrafı çöp kutusuna attı. Masasında bir kutu vardı. Kalp şeklindeydi. Bunu Serena'dan ayrılmasından önce ki gün almıştı. Eh, fiyatı biraz yüksekti ama sonuçta Serena mutlu olacaktı. Ama Serena'ya verememişti. Lanet olası kutuyu elinin arkasında tutarak kulübesine gitmişti ve tartışmaya başlamışlardı. Sonra ki olaylarsa... Düşünmek bile istemiyordu artık. Kutuyu açtı. İçinde bir kolye duruyordu. Kolyenin taşı fazlasıyla büyüktü ve zümrütten yapılmıştı. Parlıyordu. Belki... bunu... Tanrım, ne saçmalıyordu yine? Bedeni onu istemiyordu ama kalbi arzuluyordu. Seçim yapması gerekecekti sanırım. Kutuyu cebine koydu. Şimdi kılıcı bulması gerekiyordu. Başından beri dikkatini çeken, yatağına fırlatılmış kılıcı alarak Adyali'nin yanına gitti. Gülümseyerek kılıcı masaya koydu. Eli cebindeydi. Sanırım kalbini seçmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.percyjacksonrpg.forume.biz/
Adyali Beckett
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Adyali Beckett


Mesaj Sayısı : 1657
Kayıt tarihi : 21/10/10

Poseidon kulübesine ziyaret Empty
MesajKonu: Geri: Poseidon kulübesine ziyaret   Poseidon kulübesine ziyaret Icon_minitimeC.tesi Şub. 26, 2011 9:20 am

Stephan gelip yanıma oturdu. Kılıcı da masaya bıraktı. Reflekssel olarak kılıcı elime aldım ve biraz çevirdim. Kullanımı rahat bir kılıçtı. Belki de Sat'ten kılıcı bana vermesini isteyebilirdim. Belki sonra. Şimdi hafifçe boğazımı temizleyip Stephan'a dönmüştüm. Bir konu açıp konuşmak istiyordum, belki bir arkadaş daha edinebilirdim bugün. İçimden bir ses, belki bir arkadaştan daha fazlası, diye fısıldıyordu ama ben onu bastırmak istercesine yutkundum. Kekelemeden veya alakasız bir şey söylemeden konu açamadığımı anlayınca Stephan'ı incelemeye başlamıştım, biraz kararsız bir hali vardı ama bana her baktığında gözlerindeki ışıltıyı görebiliyordum. Belli belirsiz gülümsedim. Onun bana değer verdiğini görüyordum. Bana kimse daha önce böyle bakmamıştı. Evet, sakarlığımın ve utangaçlığımın sebebini anlamıştım işte, ben aşık olmuştum. Bunu kendime itiraf ettiğimde içime hem hoş hem de acı bir duygu dolmuştu. Sanırım bu acı olan, bana avcı olduğumu ve aşık olmamam gerektiğini hatırlatan iç sesimdi. Ama hoş duygu şu anda ağır basmıştı ve ona aptal aptal bakıyordum. Stephan'ın da bana gülümsediğini farketmiştim. Cebindeki elini hafifçe kıpırdattı. Onun elinin cebinde olduğunu yeni farketmiştim. Gözlerimi kısarak cebine baktım. Acaba ne vardı? Yoksa bütün bunlar bir şaka mıydı, birden cebinden bir kamera çıkarıp bana eşek şakası yaptığını mı söyleyecekti? Buna dayanamazdım. Birden sırtımı dikleştirdim ve Stephan'ın gözlerine bakmamaya gayret ettim. Eğer o beni benim sevdiğim gibi sevmiyorsa buna dayanamazdım. Bu yüzden kendimi hazırlamalıydım. Ama beklemediğim bir şekilde Stephan cebinden bir kutu çıkardı. Kutu kalp şeklindeydi! Gözlerim biraz daha açıldı, bu kesinlikle bir eşek şakasıydı, onun içinden bir mancılık çıkıp benim yüzüme pegasus ahırlarından alınmış bir parça saman atacaktı, buna emindim. Onun gözlerine baktım, eğer şaka olsaydı yüzü bu kadar ciddi olur muydu? Ona güvendiğimi hissediyordum. Bu yüzden şimdi meraklı olan gözlerimi kutuya çevirdim. İçinden ne çıkacağını merak etmeden duramamıştım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joseph M. Masen
Persephone'nin Çocuğu
Persephone'nin Çocuğu
Joseph M. Masen


Mesaj Sayısı : 215
Kayıt tarihi : 16/12/10

Poseidon kulübesine ziyaret Empty
MesajKonu: Geri: Poseidon kulübesine ziyaret   Poseidon kulübesine ziyaret Icon_minitimeC.tesi Şub. 26, 2011 10:52 am

Saçmaladığının farkındaydı. Aşk mı? Üstelik bir Artemis avcısına üstelik. Böyle bir şey olamazdı zaten. Güzel ve fazlasıyla (!) çekici ama bu aşk değildi. Kalbi bunu reddediyordu. Nedenini de anlamıyordu. Aşk olamazdı ya? Bakışlarını kızdan ayırdı ve eline baktı. Kalp biçimli kutu vardı. Çıkardığının bile farkında değildi aslında. Hayır, böyle olmamalıydı. Adyali, kutuyu fark etmişti. Stephan ne yapacağını bilmiyordu Büyük bir ihtimalle Adyali, onun gibi hissetmiyordu. Bekaret yemini vardı üstelik. Bunun tek taraflı olmasını istemiyordu aslında. Kıza baktı. Daha çok şaşırmış gibiydi; bunun olumlu mu veya olumsuz mu olduğunu anlayamıyordu. Gözlerini kapadı ve kutuyu daha sıkı kavradı. Yapamayacaktı... Reddedilmek ona göre değildi. Belki tek taraflı değildi... Yine saçmalamaya başlamıştı. Nefesini tutarak kutuyu tekrar cebine yerleştirdi. Adyali, hayal kırıklığına uğramış gibi gözüküyordu. Stephan da en çok bunun nedenini merak ediyordu. Yoksa aynı şeylerimi hissediyorlardı? Belki... Ama bunu şimdi yapamayacağını biliyordu. Büyük ihtimalle bunu bir şaka falan sanmıştı. Keşke bir şaka olsaydı... Ne diyeceğini bilmiyordu. Bir konu bulmalıydı. Aklından geçenleri söylemeliydi belki de. Adyali'de nazik bir şekilde reddedecek ve ondan uzaklaşacaktı. Bu kadar basitti. Sadece hislerini söylemeliydi. "Adyali... Acaba yarın benimle ormanda buluşabilir misin?" dedi. Kızardığını hissediyordu. Söylemek tahmin ettiğinden de zordu. Kızları etkilemek konusunda berbat olduğu kesindi. Gözlerini kapadı. Kabul etme olasılığını düşünmeye başladı. O bir Artemis avcısıydı. Bunu kendine defalarca hatırlatıyordu. Pek bir yararı olmadığı kesindi. Gözlerini yavaşça açtı. Adyali'nin gülümsüyor olması onu fazlasıyla şaşırtmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.percyjacksonrpg.forume.biz/
Adyali Beckett
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Adyali Beckett


Mesaj Sayısı : 1657
Kayıt tarihi : 21/10/10

Poseidon kulübesine ziyaret Empty
MesajKonu: Geri: Poseidon kulübesine ziyaret   Poseidon kulübesine ziyaret Icon_minitimePaz Şub. 27, 2011 2:14 am

O kadar beklememe rağmen Stephan kutuyu açmamıştı. Her ne kadar hayal kırıklığına uğrasam da Stephan üzgün görünüyordu. Ben de bir şey sormamaya karar verdim, kimbilir ne için üzülüyordu? Ben de onun üstüne gitmeyip gözlerimi kutudan çektim. Artık bunun bir şaka olmadığını anlamıştım, Stephan için çok önemli bir şey olmalıydı. Onun duygularına saygı duyuyordum artık, daha yeni farketmiştim ki, kulübeye gelişim hem benim, hem de onun için büyük değişiklikler yaratmıştı. "Adyali... Acaba yarın benimle ormanda buluşabilir misin?" Stephan'ın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım ve ona baktım. Bunu zar zor söylemiş gibiydi. Söylediklerini tam olarak kavrayabilmem zaman almıştı. Orman? Buluşma? Bu bir... Randevu gibi mi olacaktı? ''Ah... Bilmem ki...'' dedim. Sat'in bana bu konuda izin vereceğine emindim ama ya Artemis? O bana ne kadar kızacaktı kim bilir? Stephan'ın yüzündeki hayalkırıklığını farkedince kendimi toparladım. Şu ana kadar örendiğim tek bir şey vardı, ondan hoşlanıyordum. Ve eğer o benimle buluşmak istiyorsa, hislerimizin karşılıklı olma ihtimali vardı. Beni mutlu edebilecek bir şeyi rededemezdim. Her zaman söylediğim gibi, ben normal bir avcı değildim. Erkeklerden nefret etmez, doğru düzgün savaşamazdım. Ama eğer Artemis beni avcılarına kattıysa, bana güveniyor demekti. Eğer güveniyorsa kendi kararlarımı kendim verebileceğime de inanıyordur eminim ki. ''Yani... Evet, buluşabilirim. Saati sen söyle.'' dedim kararlı bir sesle.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Poseidon kulübesine ziyaret
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Poseidon Kulübesine Geliyorum
» Hermes Kulübesine Ziyaret
» Gecenin Kulübesine Ziyaret ~
» Hades kulübesine ziyaret.
» Poseidon Krallığı'nı Ziyaret

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Poseidon Kulübesi-
Buraya geçin: