Kev sonunda onlarla gelmemizi kabul etmişti. Yalnız bize silah seçmemizi söylemişti. Silah bizim ne işimize yarayacaktı ki? Kev’e şaşkın ve meraklı bir bakış attım ama beni umursamadı. Silahlardan birini almamızı bekliyordu. Teo silahları gördüğünde ki şaşkınlığını üzerinden atmıştı ve silahları inceliyordu. Bende boş verdim ve silahlara bakmaya başladım. Sonuçta bunlarla ne yapacağımızı öğrenecektik. Kısa bir incelemeden sonra SC20K’yı seçtim. Bana daha gfüzel görünmüştü. Teo ise diğer silahı seçti. Kev, "Hadi gidiyoruz. Bizi takip edin." Dedi ve yürümeye başladı. Cole da Kev’in yanında yürüyordu. Teo’yla ben önce birbirimize baktık sonra onların arkasından yürümeye başladık. Cole, "Sessiz olun, kimseye yakalanmamalıyız." Dedi. Sanırım fazla ses çıkartıyordu. Daha sessiz olmaya çalıştım. "Nereye gidiyoruz?" diye sordum. Kev, "New York'a." diye cevap verdi. Sorum tam olarak cevaplanmamıştı ama Kev veya Cole başka bir şey söylemeyecek gibi duruyordu. Daha fazla zorlamaya gerek yoktu. Mecburi sustum ve daha dikkatli olmaya başladım. En sonunda kamptan tamamen çıkmıştık. Şimdi doğruca New York’a gidicektik.
Kampın Girişi-Thalia'nın Ağacı'ndaki Rp Bitmiştir!