Bu günlerde kamptan çok sıkılmış, annemi özlemiştim. Onu görmek için nelerimi vermezdim ki? O gece yattığım zaman da hep onu düşünmüştüm. Sadece iris mesajlarıyla görmekten bıkmış, kokusunu özlemiştim. Gece uyku tutmayınca doğru ahırlara gittim. Düldül’ü bulmam zor olmadı. Hemen bir küp şeker verip onu çıkardım. Daha sonra üstüne binip ‘’Doğru New York’a. Evime.’’ dedim. Uçarken New York manzarasına doyum olmuyordu. Daha sonra evin üstüne geldiğimizde Düldül inişe geçti. Beni kapının önünde indirdi. Anahtarım hala bendeydi. Kapıyı açtım. Annem uyanıktı ve işlerinin başındaydı. Hemen yanına koştum. Beni geç fark etmemiş olacak ki onu koluna dokunduğumda çığlık attı. Ben olduğumu anlayınca hemen sarıldı. Biraz muhabbet ettik. Daha sonra güneş doğarken ayrılmak zorunda kaldık. Son bir kez onu öptüm ve Düldül’ü çağırdım. Bu sefer kampa uçmaya başladım..