Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.)

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Rose Denise Harris
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Rose Denise Harris


Mesaj Sayısı : 1021
Kayıt tarihi : 17/08/10

2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Empty
MesajKonu: 2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.)   2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Icon_minitimeCuma Ağus. 27, 2010 8:48 am

Gözlerimi açtığımda, hayatımda gördüğüm en muhteşem yerdeydim. Pırıl pırıl, sonsuzluğa uzanan bir deniz, muhteşem bir kumsal, arkamda eski zamanlara ait perilerin yaşadıklarına benzeyen koca bir ev -daha doğrusu saray- ve kumsal ile çimlerin birleştiği yere kurulmuş muhteşem bir sofra. Etrafta çeşit çeşit birbirinden güzel çiçek, ilk kez görüyor olduğum rengarenk ağaçlar... Bir an için yanlışlıkla cennete geldiğimi sandım!

Tabii, yanıbaşımda yere yığılmış baygın yatan Lucy ve onun yanına oturmuş, neler olduğunu anlamaya çalışan güzel kızı gördüğümde, doğru yerde olduğumu anladım. İşte, meşhur Ogygia Adası'na gelmiştik! Kız yüzünü çevirip bana baktığında, bir açıklama beklediğini anladım. Bu arada kız demişken, benden en fazla 3-4 yaş büyük, harika ve upuzun altın sarısı saçlara, masmavi gözlere ve muhteşem bir surata sahip, varoluşun en mükemmel kızından bahsediyorum! Onu özel kılmak için tek bir sebep bile yeter: O kadar doğal ki! Gerçekten, insan bu yüze makyaj yapmaya kıyamaz!

"Merhaba Kalipso. Ben Poseidon kızı Rosamarie ve arkadaşım da Athena kızı Lucianna. Buraya seninle biraz sohbet etmeye geldik çünkü Tanrılar ve Titanlar savaşında hangi tarafın daha iyi olduğuna karar vermeye çalışıyoruz. Sana uzun uzun Olimpos'ta yaşananları anlatacağım ama önce, Lucy'yi bir yatağa taşısak iyi olacak. Şey... babanın zihnini kontrol etti de, bir şok geçiriyor sanırım."

Bu monoton hayatında bir değişiklik olduğu için sevinmiş olacak -veya sadece iyi niyetli biri olduğundan- gülümseyerek ayağa kalktı ve parmaklarını şıklattı. Sonra Lucy birden havalanmaya başladı, etrafında bana çarpan birileri olduğunu fark edince, anladım: Bunlar Kalipso'nun görünmez hizmetçileriydi. Lucy büyük evin içine doğru taşınırken, Kalipso sanki yıllardır arkadaşmışız gibi koluma girdi ve şöyle söyledi:

"Merhaba Rosamarie, ağabeyin Perseus ile tanışmıştım sanırım sizin zamanınızla 2-3 yıl kadar önce... Seni görmek de benim için büyük mutluluk. Arkadaşın için endişelenme, burada ona çok iyi bakacağımdan emin olabilirsin ve uzun uzun konuşmadan önce, sen de yatıp biraz dinlensen iyi olacak. Pek... iyi görünmüyorsun."

Sonra Kalipso bana Lucy'nin götürüldüğü odanın yanındaki odayı işaret etti ve biraz uyumamı söyledi. Bu teklife gerçekten karşı koyamayacaktım. Hayatımda Melez Kampı'ndan sonra ilk kez, kendimi güvende hissediyordum ve huzurluydum. Burada ne zaman umrumdaydı ne de başka birşey, sadece... mutluydum ve kendimi zorlasam da gülümsememe engel olamıyordum. Ogygia Adası'nı ve Kalipso'yu çok sevmiştim, umarım buraya herşey bittikten sonra da gelme imkanım olurdu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jennifer Amy Carter
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Jennifer Amy Carter


Mesaj Sayısı : 242
Kayıt tarihi : 16/08/10

2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Empty
MesajKonu: Geri: 2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.)   2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Icon_minitimeCuma Ağus. 27, 2010 11:14 am

Bir anda kendimi cennet gibi bir yerde buldum. Athena beni nereye yollamıştı ya? Güya burada Kronos'un Zeus'tan kötü olduğunu anlayacaktım. Eğer Kronos'la burada yaşayacaksam, tanrıların hepsini memnuniyetle yok edebilirdim.

Bir süre sessizce adada yürüdüm ve çevreye bakındım. SOnra birden arkamda bir kızın bana doğru geldiğini gördüm. Tanrılarım, o kadar güzel bir kızdı ki anlatamam! Burası neresiydi yaa? Bu Afrodit çakması güzel kızda kimdi?

"Merhaba, adım Kalipso. Az önce de buraya iki arkadaşın geldi. Seni onların yanına götürmemi ister misin? Bu arada adını söylemedin" dedi taramalı tüfek gibi.

"Adım Jenny. Tamam, hadi gidelim" dedim. Kulübeye girdiğimizde gözlerim inanamadım! Rose ve Lucy'ydi bunlar! Ama burada ne işleri vardı ki?

"Neden buradalar?" diye sordum Kalipso'ya.

"Kronos'u kötülemeden önce gerçekten tanrıların onlardan kötü olma ihtimalini araştırıyorlarmış. Peki sen neden buradasın?" diye sordu. Tam cevap vercekken Lucy'den:

"Hayır, gerek yok Stell, yarına kadar bekleyebilirim. Yeni macera bizi beklemiyor mu?" diye bir ses çıktı. Kalipso gözlerini devirerek bana baktı.

"Geldiğinden beri Stell diye sayıklıyor. Kim bu Stell?" dedi.

"Onun en iyi arkadaşı" dedim. O sırada aklıma Stell gelmişti. Eğer ben bugün babamın tarafına katılırsam, Stell'i ne yapacaktım?

"Bu da ne?" diyen Rose'un sesiyle yerimden sıçradım. Onun uyandığını fark etmemiştim. Başımla ona selam verdim ve onun kendini toparlamasını izledim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Empty
MesajKonu: Geri: 2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.)   2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Icon_minitimeCuma Ağus. 27, 2010 9:51 pm

"Ah, harika!" dedim gözlerimi açar açmaz. Başım o kadar kötü durumdaydı ki, çatlayacakmış gibi ağrıyordu. Yanıbaşımda güzeller güzeli bir kız duruyordu ve düşüncelerinden anladığım kadarıyla bu kız Kalipso'ydu.

Bir dakika! Düşüncelerinden anladığım kadarı mı? Ah, hiç çaba harcamadığım halde kızın zihninden geçen herşeyi duyabiliyordum. Hatta, Rose'un da yan odada uyuyor olduğunu hemen anladım çünkü rüya sinyallerini buradan hissedebiliyordum.

Sonra başka bir düşünce akımı daha beynime girmeye başladı: Jennifer buraya doğru geliyordu! Tanrılarım bu nasıl mümkün olabilirdi? Uçan kuşun zihnini okuyordum ve bu beni hiç zorlamıyordu! Yavaş yavaş herşey netlik kazanmaya başladı, annemin sesi de durumumu doğruladı. Zihnimden şöyle dedi:

"Atlas'ın düşüncelerini kontrol etmeyi başararak, kendi beynindeki duvarları yıktın. Kısaca, zihin kontrolünde seviye atladın diyebiliriz. Buna alışman uzun sürecek ama başaracağına inanıyorum."

"Sağol anne." diye yanıtladım sesi. Bu sırada Rose da uyanmış -daha doğrusu hala uyku sersemi bir vaziyette- yanımıza gelmişti. Kalipso, akıl sağlığımın bozulmuş olduğundan şüpheleniyordu. Rose'un ise tek düşündüğü, bir tutam beyaz saçına Robyn'in tepkisinin ne olacağıydı!

O sırada içeri Jennifer girdi. Kalipso ona kısa bir açıklama yaparken, çok fonksiyonlu yeni beynimin bir özelliğini daha keşfettim: dünyaya istediğim kişinin gözlerinden bakabiliyordum! Hemen Stell'i düşledim ve ona ulaştım. Durum hiç iç açıcı değildi, düşünceleri Kronos'un etkisindeydi ve karanlıktan fazlasına hükmetmek istiyordu.

Ona birkaç tavsiye vermeye çalıştım ama delirdiğini düşünmüş olacak, bana bir tepki vermedi. Onu sonraya bırakmaya karar verdim ve kızlara döndüm:

"Hadi gelin kumsala gidip oturalım. Kalipso'nun bize anlatacakları varmış. Bu arada, benim için endişelenmenize gerek yok, akıl sağlığım yerinde."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rose Denise Harris
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Rose Denise Harris


Mesaj Sayısı : 1021
Kayıt tarihi : 17/08/10

2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Empty
MesajKonu: Geri: 2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.)   2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Icon_minitimeCuma Ağus. 27, 2010 10:51 pm

Lucy'nin söylediği son cümle içime su serpmişti. Pek belli etmese de akıl sağlığının yerinde olduğunu öğrenmek rahatlamamı sağlamıştı. Yine de... bakışları bir tuhaftı, neler olduğunu anlamaya çalışır gibi sürekli alnını kırıştırıyordu. Bana benim tüm düşüncelerimden haberdarmış gibi baktı ve bundan çok rahatsız olduğumu hissettim. Lucy neden aklımdakileri okuyordu?

Hem... Kalipso konuşmadan önce onun söylemek istediklerini de öğrenmiş olacak, bizi kumsala götürüyordu. Jenny hala Lucy'nin durumunun pek farkında değil gibiydi ama ben ve Kalipso şoklardaydık. Jenny... acaba fikrini değiştirmiş miydi yoksa hala Olimpos'u yakmayı mı planlıyordu? Suratımda hınzır bir gülümseme belirdi. Eğer fikrini değiştirmemişse, onu burada bırakabilirdim. Eh, incilerimi ister birine veririm, ister kendime saklarım. Bunu Jenny'nin davranışları belirleyecekti.

Hep beraber güzel kumsalın üzerindeki güzel masaya oturduk. Kalipso'nun birkaç parmak hareketi üzerine görünmez hizmetçiler masayı birbirinden harika yiyeceklerle donatmaya başladı. Bu adayı gerçekten çok sevmiştim. Ah, ama yapmamız gereken bir konuşma vardı.

"Lütfen anlat Kalipso, sence hangilerinin yönetimi daha iyi: Tanrıların mı Titanların mı?"

Aslında hem babası bir Titan olduğu için hem de Tanrılar tarafından ömür boyu cezaya çarptırıldığından, tarafının Titanlar olacağından şüphem yoktu.

Ama o beni şaşırttı.

"Tanrılar. Bana verdikleri cezaya baksanıza, muhteşem bir adada keyif yapıyorum. Tek sıkıntım yalnızlık ve ara sıra aşık olacağım kahramanların beni ziyarete gelmesi. Bu demek değil ki halimden memnun değilim. Zaman zaman buraya uğrayan Tanrılar dünyanın ne hale geldiğini anlatıyorlar bana, öyle bir dünyadansa burada yaşamayı tercih ederim. Hem, ben bu cezayı babam Atlas olduğundan değil, savaş sırasında Kronos'a yardım ettiğimden almıştım. Uzun lafın kısası, Tanrılar bana olması gerekenden çok daha insaflı davrandılar, kesinlikle cezamı veren kişi Kronos olsaydı, şu anda yaşamıyor olurdum."

Demek uzun yıllar boyunca burada tek başına günlerini geçirirken, uzun uzun düşünmüştü bunları Kalipso. İçim rahattı, her olayın içinde olmasına rağmen tamamen tarafsız davranıp Tanrılar'ı seçmişti. Bu da demek oluyordu ki, ben doğru yoldaydım. Titan Atlas ile mücadelemizden sonra zaten Tanrıların daha iyi olduğu yönündeki kararımı vermiştim ama bu konuşmanın aynılarını Lucy ve Jenny'ye de hissettireceğini umuyordum.

Jenny bir soru sordu:

"Ama Zeus çok kibirli ve beni bir malmışım gibi satmaya kalktı! O kesinlikle bu hoşgörüyü hak etmiyor!"

Kalipso'nun söyleyecekleri bitmemişti:

"Düşünsene Zeus kızı, o Tanrıların Tanrısı, insanların yaratıcısı. Sen bile sıradan bir melez olmana rağmen bu kadar kibirliyken, onun da burnunu her zaman havada tutması normal değil mi? Hem... yaptığını doğru bulduğumdan değil ama kibirli olmakta da haklı, anca bu sayede ona tapan insanların aklında yer edebilir, Olimpos'un yönetimini sağlam tutabilir. Ona haksızlık ediyorsun."

Şimdi, herkes merakla dönmüş Jenny'ye bakmaktaydı. Son kararını verecekti ve bu, Olimpos'un geleceğini belirleyecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jennifer Amy Carter
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Jennifer Amy Carter


Mesaj Sayısı : 242
Kayıt tarihi : 16/08/10

2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Empty
MesajKonu: Geri: 2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.)   2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Icon_minitimeCuma Ağus. 27, 2010 11:08 pm

Kalipso haklıydı. Ama bu babamın neden beni vermek istediğini açıklamıyordu. Bunu düşündükçe içim nefretle doluyordu.

"Ama beni vermek istemesine kibiri sebep olmadı" dedim. İçimizde en çok Lucy bir şeylere fena halde kafa yoruyormuş gibi görünüyordu.

"Sanırım neler olduğunu anlamaya başladım" dedi mırıldanarak. Hepimizin başı Lucy'ye döndü.

"Babanın satmaya çalıştığı kız sen değilsin Jenny" dedi birden. Ne? Nasıl ya, ama babam çoktan suçunu kabul etmişti ki! Yani daha önce sözle belirtmemişti ama inkar da etmemişti.

"Sanırım hep babana haksızlık yapmışsın. Satmaya çalıştığı şey kızı değil. Satmaya çalıştığı şey kılıcın Dehşet!"

Kafam çok karışmıştı. Ama orada kızı dediğine emindim.

"Kimin yaptığını bilmiyorum ama birisi seni büyülemiş. Kılıçla kız kelimelerini farklı algılamışsın. İnanamıyorum, her şeyin bir yanlış anlama olmasına inanamıyorum!" dedi. Bende donup kalmıştım.

"Ama Poseidon ona gerçeği söylemiş, bana saygı duymuyor falan demişti.Çok net hatırlıyoum" diye kekeledim. Lucy gözlerini kapattı.

"Dehşet sadece senin emrinle çalışıyormuş, onu Zeus hiçbir şekilde kontrol edemiyor, kılıç aslında onun olduğu halde! Ama Fırtına'yı hala kullanabiliyormuş. Poseidon gerçeği sana değil, Stell'e söylemiş, Stell'de kılıcını seninle değiştirmeye razıyken vazgeçmiş. Bu ne kadar saçma" dedi söylenerek.

"Peki bunu kim yapmış? Benim kılıcı kızı olarak algılamamı kim sağlamış?" diye sordum. Lucy gözlerini dehşet içinde açtı ve bize tek bir kelime söyledi.

"Kronos..."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Empty
MesajKonu: Geri: 2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.)   2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Icon_minitimeCuma Ağus. 27, 2010 11:21 pm

İşte, herşey bu kadar basitti. Tüm olayların ortaya çıkış sebebi Zamanın Efendisi'nin neden olduğu saçma bir yanlış anlamaydı. Böylece Rose ve ben Jenny'yi amacından vazgeçirmekle uğraşacaktık, o sırada Kronos da büyük kozu Stell'i kullanarak zafere ulaşacaktı!

Tamam, kehanetin bir kısmını böylece çözmüş olmuştum:

Havanın kızı soyuna baş kaldırıp şimşeklere ihanet edecek

Bu satır olmuş ve bitmişti, artık Jenny için endişelenmemize gerek yoktu.

Dalgaları yöneten tüm bağlılığıyla denizi Olimpos'un önüne serecek

Rose bunu cidden yapmıştı ve amacına da ulaşmıştı. Arkadaşının doğru tarafa geçmesini sağlamıştı.

En hırslı olan karanlıktan fazlasına hükmetmek isteyecek

İşte bu asıl kafa yormamız gereken ama oralı olmadığımız satırdı: Elden giden Jenny değil, Stell'di!

Bilgeleri en sonunda mantığına güvenip doğruyu seçecek

Bunları anlayarak doğru olana ulaşmıştım.

Karanlık ve zeka sonunda Titan'ı yenecek
Olimpos'un kaderine de yine onlar karar verecek
Sonunda ikisi en mükemmele sahip olmaya erişecek.


Tabii, bu son 3 satır için önce beyni yıkanmış Stell'i bulmalı ve onu doğru tarafa geçirmeliydik!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rose Denise Harris
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Rose Denise Harris


Mesaj Sayısı : 1021
Kayıt tarihi : 17/08/10

2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Empty
MesajKonu: Geri: 2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.)   2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.) Icon_minitimeC.tesi Ağus. 28, 2010 12:05 am

Pekala, yeni ve şamanlar misali aydınlanmış Lucy beni artık cidden korkutmaya başlamıştı. Bu meseleye kafa yormayı bırakıp arkadaşımın 5 dakikada çözdüğü kehanete odaklandım. Jenny ve Lucy gibi benim de yüzümden kan çekilmişti. Tehlike olan kişi Stell'di!

"Tamam kızlar, hemen şunları alın ve Stell'i hayal ederek onun yanına gidin." dedim ve aceleyle ellerine birer inci tutuşturdum.

Jenny ve Lucy dediğimi yaptılar ve ortadan kayboldular. Tam kendi incime basacaktım ki, arkada bıraktığımız güzeller güzeli Kalipso geldi aklıma. Yanına gittim ve ona sarıldım.

"Ah Kalipso, haksız yere ceza çekiyorsun sen. İki kez Olimpos'un hayatını kurtardın. İlkinde ağabeyim Percy'nin gitmesine izin vererek, ikincisinde Jenny'nin doğru yolu bulmasını sağlayarak."

"Ben sadece onlara olan borcumu ödüyorum, Rose. İnan bana sadece doğrunun yanında olmak istediğimden yapıyorum bunları."

"Sen kesinlikle doğrunun yanındasın ve bu hiç değişmeyecek." dedim ve ona tekrar sarıldım.

Yere eğilip üç tane muhteşem çiçek kopardı ve onları bana uzattı. Biri altın sarısıydı ve eşsizdi, biri bembeyaz ve parlaktı. Biriyse, morun size tarif edemeyeceğim bir tonundaydı, çok asil duruyordu.

"Perseus bana artık yaşadığınız yerde bahçeler olmadığını söylemişti. Bunları al ve benim için yaşadığın yerde bir bahçe oluştur lütfen."

"Merak etme, dediğini yapacağım. Ve... bu seni son görüşüm olmayacak."

Sonra incime bastım ve Stell'i hayal ettim. Buraya daha sonra tekrar geleceğimi biliyordum, Kalipso artık benim arkadaşımdı ve onu sık sık ziyaret edecektim. Şimdi, görevime odaklanmamın ve Olimpos'u kurtarmamın vakti gelmişti.

(rpout: kehanetin devamının nerede olduğunu Stell belirleyecek.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
2. Kehanet (Othyrs Dağı'nın devamı.)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tanrı Hephasitos'un Görevi (Othrys Dağının Devamı)
» 1. Kehanet (Kafenin Devamı)
» 1. Kehanet (Labirent'in Devamı)
» 2. Kehanet (Tartarus'un Devamı)
» 2. Kehanet(Kalipso'nun adasının devamı)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: Ogygia Adası-
Buraya geçin: