Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Macera Peşinde. | |
|
+3Adyali Beckett Alex Nike Ayleyda Laurana Falls 7 posters | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Macera Peşinde. Perş. Ara. 16, 2010 7:47 am | |
| 20- Labirentte *uzun* bir macera yaşayacaksın. Mekan: Labirent Katılacaklar: Amanda, Anna, Lelouch, Adyali, Ayleyda, Alex, Jason, Kristen, Mitchie (Uzun*dan kastım en az 20 post, o nedenle birkaç arkadaşınla birlikte yapabileceğin bir görev.)
Kulübeden çıkmadan önce son bir kez aynaya baktım. Saçlarımı arkadan hafif dağınık topuz haline getirdikten sonra kulübeden çıktım. Hava buz gibiydi. Yerlerde hala karlar duruyordu. Bütün kamp beyazlara bürünmüştü. Manzara ise muhteşemdi. Bu havada eğitim yapmak istemediğim için dolaşmanın iyi bir seçenek olduğuna karar verdim. Yolda göreceğim melelzlerin yanında takılmayı planlıyordum. Haliyle tek başına olunca sıkılıyordum. Manzaranın güzelliği bile sıkılmama engel olamıyordu.
Yolsa giderken Anna ile karşılaştım. Onu görünce çok sevinmiştim. Üvey kardeşim olmasına rağmen öz kardeşlerim kadar yakındı bana.Ayak üstü biraz sohbetten sonra beraber kampın içinde ilerlemeye başladık. Aklıma bir fikir gelmişti. Ama bunu Anna'ya söylemeye utanıyordum. Daha doğrusu çekiniyordum. Canım sıkıldığı için labirente gidip biraz canavar avlayalım diyemezdim. En azından Afrodit kızına diyemezdim. Hoş, Anna Afrodit kızlarının en cesuruydu. Düşüncelerimi bir kenara atarak yürürken etraftaki melezlere bakmaya başladım. Belki maceraya katabileceğim bir kaç melez bulabilirdim. İleride kardan adam yapan melezleri gördüm. Yüzlerini döndüklerinde Ayleyda ve Mitchie olduğunu fark ettim. Buna bayağı sevinmiştim. Mitchie ve Ay'da benim gibi maceraperestti. Yani biraz uçukta olsa teklifimi onlara sunabilirdim. '' Ay ve Mitchie kardan adam yapıyor. Bizde bir göz atalım mı?'' diye sordum Anna'ya gülümseyerek. Olumlu cevap vereceğini biliyordum. Beklediğim gibi de olmuştu. '' Tabi.'' demekle yetindi Anna... |
| | | Ayleyda Laurana Falls Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 647 Kayıt tarihi : 15/10/10
| Konu: Geri: Macera Peşinde. Cuma Ara. 17, 2010 12:06 am | |
| Kar yağdığını görünce hemen kulübemden fırladım ve dışarı çıktım.Ama sanırım sandığımdan daha soğuktu.İçeri gidip daha kalın bir şeyler giydim ve tekrar kendimi dışarıda buldum.Herkes harika kar manzarasının önünde birlikte yürüyor ya da kartopu savaşı yapıyorlardı.Mitchie'yi tek başına yürürken gördüm.Mitch'le iyi anlaşırdık.Ne kadar çok vakit geçiremesek de iyi biri olduğunu biliyordum."Hey,Mitch!"dedim.Sesin nereden geldiğini anlayamadan sağa sola bakındı.Daha sonra vazgeçti ve yürümeye devam etti.Yerden bir avuç kar alıp ona fırlattım."Mitch!Burdayım!"dedim.Beni gördü ve yanıma geldi ve: "Merhaba,Ay!"dedi.Gülümsedim.Bir süre sessiz kalıp manzarayı izledik daha sonra canımızın çok sıkılması üzerine kardanadam yapmaya karar verdik.Ne kadar çocukça gelse de hiçbir zaman kardanadam yapmak sıkıcı olmamıştır.İlk baş kalıbını hazırladık ve yerine yerleştirdik.Daha sonra şekil vermeye başladık.Ama benim canım yine de sıkılmaya devam ediyordu.Bu aralar ne bir görev verilmişti ne de bir macera yaşamıştım.Mitchie canımın bir şeye sıkıldığını anlamıştı. "Neyin var,bir şey mi oldu?"diye sordu.Hayır anlamında başımı salladım."Bir fikrim var!"dedim.Kulübeme gittim ve iki tane zeytin,havuç ve bir tane lolipop getirdim.Mitch onları nereden bulduğumu anlamamışım gibi bakıyordu."Görmedin,duymadın,bilmiyorsun."dedim.Başını salladı.Lolipopu ağzına yerleştirdik.Evet,şimdi yapacak hiçbir şey kalmamıştı.Tam o anda arkamızdan bir ses geldi: "Merhaba Ay,merhaba Mitch!" arkamızı döndük.Gelen Anna ve Amanda'ydı.Onlara el salladık."Şey...Ne yapıyorsunuz?"diye sordu Amanda."Hiçbir şey..."dedim sıkıntılı bir biçimde."Aslında..Biz de öyle..."dedi ve hızlı bir şekilde söyledi: "Birlikte labirentte canavar avına çıkalım mı?" İlginç ve tehlikeli bir fikirdi ama bunu göze alacak kadar sıkılmıştım."Tabi!"dedim.Mitch bana garip garip bakıyordu. | |
| | | Alex Nike Hephaistos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 703 Kayıt tarihi : 20/11/10
| Konu: Geri: Macera Peşinde. Cuma Ara. 17, 2010 12:56 am | |
| Editlendi. Yanımda Lelouch yok.
"Miss gibi kar kaplamıştı heryeri. Mutlu mutlu şarkı söyleyesim geliyor içimden. Çıkıp kardan adam yapıp kartopu savaşına katılmak güzel olur." diye düşünceler ile dışarı bakınıyordum. Mutlu mutlu zırhımın üstüne kalın giysilerimi giyindim ve dışarı adımımı attım. Adımımı atar atmaz takla atarak yeri öptüm. Tanrılar ve Tanrıçalar sanırım bana tam anlamı ile takmışlardı. Ne zaman bişey yapsam düşüyor, yuvarlanıyor ve biryerlerimi kanatıyordum. Vişne suyu içmeye devam etmezsem kansızlıktan ölecektim. Yinede keyfimi bu durum dahi bozamazdı. Bir erkek arkası dönüktü. Aklıma süper birşey gelmişti. Hızla ona doğru koştum ve kendimi yere atarak ayaklarım ile bacaklarına çarptım ve onu yere serdim. Yanındaki iki kız bir yandan gülüyor, bir yandan da düşen erkeğe bakıp nefes alıyorlardı ve daha sonra gülmelerine devam ediyorlardı. Sonunda düşen çocukta gülmeye başladı. Üstümdeki karları silkeledikten sonra arkası dönük birkaç kişi gördüm. Kardan adam yapmışlardı. İçimden "Oğlum Alex. Kampı kahkahaya boğacaksın." diye düşünüyordum. Hızla hızımı yakaladıktan sonra kendimi yere attım ve kayarak ayağına çarpmaya çalıştım. Ayağım birden kalın bir tepeye gelmişti ve suratüstü hızla kaymaya başlamıştım. Kızın ayağına çarpacakken yana adım atması ile kardan adama girmiştim. Üstümde karlar vardı. Kafama kardan adamın kafası düşmüştü. Üzerimdede birsürü kar vardı. Kızlar önce gülmeye başladı, daha sonra gülmeyi kestiler. Birden acı dolu bir bağırış ile kalkma girişiminde bulundum ama kalkamadım. Kılıcım bacağıma batmıştı. Yine kahkahalara boğulan kızlar birden sessizce sustu. Ayağa yavaşça kalktım ve üstümü silkeledim. "Ne haber kızlar?" diye sordum üstümü silkelerken. "İyi" dedi birisi. "Bir yere mi gidiyordunuz? Hareketlenmiş gözüküyordunuz da uzaktan?" dedim. Çok soru soruyordum. Kızlardan biri "Bizz..." diye "z" yi uzattı ama diğer kız devam etti. "Biz labirente gidiyoruz." dedi. "İyi. Banada yer varsa gelebilir miyim?" diye sordum. "Olur" dedi ilgi çeken kız. Artık bir maceraya katılacaktım. İçimden kıpır kıpır sesler geliyordu. Kızlar aralarında anlamadığım kız dilinde konuşmaya başladılar. Umursamaz bakışlar ile etrafa bakıyordum. Boş gördüklerime kartopu atıyordum.
En son Alex Nike tarafından Ptsi Ara. 20, 2010 5:14 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Adyali Beckett Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 21/10/10
| Konu: Geri: Macera Peşinde. Cuma Ara. 17, 2010 1:36 am | |
| Bu gün çok güzel bir gündü. Ne kadar hava buz gibi olsa da harika bir şekilde her yer beyaz görünüyordu. Biraz avlanmanın iyi olacağını düşünüp dışarı çıktım. Tabii sadece canavarları avlayacaktım, o masum hayvanlara dokunmazdım. Yayımı ve okumu kapıp dışarı çıktım. Tam ormana yönelecekken bir kaç kişinin büyük bir karyığınının önünde toplandığını gördüm. Ne olduğunu anlamaya çalışırken yakınımda bir ses duydum. Anında yayımı gerdim. ''Kim var orada?'' Kızıl saçlı ufak tefek ama bakışları her şeyi yapabileceğini söyleyen bir kız çıktı ağacın arkasında. Elleri ben polismişim gibi hayadaydı. ''Hey, sakin ol dostum. Sadece bir melezim ben.'' Başımı salladım ve yayı indirdim. Gözüm yine yana takıldı. Başımı çevirdim ve kızın da benim baktığım yere baktığını gördüm. ''Kardan adam yapıyorlar.'' dedi açıklayıcı bir şekilde. Gözlerini onlardan ayrımamıştı. ''Beş yaşımdan beri kardan adam yapmıyorum...'' Gözü bana kaydı ve bir planı varmış gibi ışıldadı. Yürümeye başladı, beni de gümüş rengi montumdan tutup çekiştiriyordu. Bilmiyorsanız söyleyeyim, avcıların motları sihirlidir ve kış günlerinde seni hiç üşütmezler. Avcı olmanın yararları işte. Bu arada ben de kızın arkasından sürükleniyordum. ''Hey! Bırak beni, niye yanlız gitmiyorsun ki?'' Kız bana bir bakış attı sadece. ''Çünkü onların yanına yanlız gidemem.'' Ben de sustum. ''En azından ismini söyle de seni hiç tanımıyormuşum gibi gözükmesin.'' Kız durdu ve sanırsam bana birazcık kaba davrandığnın farkına vardı. ''Ben Reneé.'' dedi ve elini uzattı. Böyle inatçı olmadığı zamanlar oldukça arkadaşcanlısı gözüküyordu. Elini sıktım. ''Ben de Adyali, Artemis avcısıyım görüldüğü üzere.'' Montumu gösterdim, o da bana gülümsedi. ''Haydi gel, şunlara bir bakalım.'' Grubun yanına gittik sessizce. Hemen tanıyamamıştım kimseyi, ben yeni sayılırdım, çoğu kişiyi bilmiyordum zaten. Tanıdığım bir Ay'i bir de uzaktan gördüğüm bir kız daha vardı. ''Merhaba! Ne yapıyorsunuz?'' dedi Reneé bütün sesiyle. Çoğu kişi ilkildi. Bir kız ise bunu hep duyuyormuş gibi gülümsedi. ''Merhaba kardeşim, Labirent'e gitmeyi düşünüyoruz.'' Reneé gitmeyi çok istiyormuş gibi başını sallayıp duruyordu. Ben ise biraz uzaklarına gitmiştim. Kimseyi tanımadan onlarla kaynaşamazdım ki. O anda Ay beni fark etti ve bana gülümsedi. ''Ad, sen de geliyorsun değil mi?'' dedi. Onu kıramazdım, az sayıdaki arkadaşlarımdan biriydi o. Hafifçe başımı salladım ve Ay'in yanına yaklaştım. Bu grup içinde konuşabileceğim bir kişi olması ne hoştu. | |
| | | A. Anna Bianca Sentius Persephone'nin Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 2668 Kayıt tarihi : 25/08/10
| Konu: Geri: Macera Peşinde. Cuma Ara. 17, 2010 2:59 am | |
| Kar,kara bayılırım.Özellikle kar topu savaşına.Ama şanssızlığımdan dolayı biraz hasta olmuştum.Tabii kimseye fark ettirmeden dışarı çıktım.Kardeşlerimden kimseye görünmemeliydim,çünkü hasta olduğumu ve dışarıda olmamam gerektiğini biliyorlardı.Fakat ben dışarıdaydım.
Dışarıda yürürken Amanda'yı gördüm.Amanda üvey kardeşimdi ama üvey olmasına rağmen bir kaç kardeşimle anlaştığımdan daha iyi anlaşıyordum Amanda'yla.Gerçek kardeşim olmasını bile isterdim.O sırada kardan adam yapan melezler gördüm.Amanda"Ay ve Mitchie kardan adam yapıyor.Bizde bir göz atalım mı?"dediğinde onların Ay ve Mitch olduğunu anladım."Tabi"dedim ve Ay ile Mitch'in yanına gittik.
Amanda Ay ve Mitch'e labirente gidelim mi diye sorduğunda Ay hemen kabul etti.Bana gelince sormaya bile gerek yoktu,ben farklı bir Afrodit kızıydım tabi ki labirente giderdim. | |
| | | Diona Arsinoe Stanislaus Zeus'un Çocuğu/Parti Organizatörü
Mesaj Sayısı : 269 Kayıt tarihi : 15/12/10
| Konu: Geri: Macera Peşinde. Cuma Ara. 17, 2010 6:11 am | |
| Kulübeden çıkmış dolaşıyordum. Daha yeni gelmiştim ve pek melezlerle tanışmamıştım ama yakın zamanda tanışmayı umuyordum. Ardından kulübeden çıkarak dolaşmaya başladım. Hava karlıydı ve bazı melezler dışarıda karlarla oynarken diğerleri de dolaşıyordu. Tüm melezler kendilerini dışarı atmışa benziyorlardı. Herkes birbirleriyle gülüp eğlenirken kendimi birden çok yalnız hissetmiştim ve üzülüyordum. Ne kadar bunun normal olduğunu da düşünsem yine de arkadaş arıyordum yanımda.
Bir süre daha ilerledikten sonra Amanda'yı bir kızla, bir grubun yanına giderken görmüştüm. İlk başta gidip gitmemekte kararsız kalmıştım. Arkadaşlarının yanında onu rahatsız etmek istemiyordum ama canımda çok sıkılmıştı. Belki beni yanına alabilir diye düşünüyordum.
"Hey Amanda!" dememle birlikte bana döndü ve gülümsedi. Onun gülümsediğini görünce bende gülümsedim ve onların yanına gitmeye başladım. O sırada da diğer melezler bana bakıyorlardı. Yanlarına gittiğimdeyse Amanda konuşmaya başladı.. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Macera Peşinde. Cuma Ara. 17, 2010 7:49 am | |
| '' Hoşgeldin kardeşim. Sana ilk gün sürprizi, Labirent'e gidiyoruz.'' dedim sırıtarak. Tabi Eliesha Labirent hakkında hiç bir şey bilmediği için tamam demişti. Aslında ilk günden onu böyle tehlikeli bir maceraya atmak istemiyordum. Ama alışması gerekiyordu. Zaten Ares kızı olduğu için doğasında vardı savaşmak. '' Pekala, o zaman hemen Labirent'e.'' dedim sırıtarak. Hep beraber Labirent'e doğru ilerliyorduk. Giderken konuşulanları kulak ucuyla dinliyordum. Aklım Troy'daydı. İki gündür görmemiştim onu. Haliyle hem merak etmiş, hem de özlemiştim. Hafif yağmur atıştırmaya başlamıştı. Gökyüzüne büyük bir sevinçle baktım. Labirent'te tek istediğim canavar Kampe'ydi. Babamın kılıcıyla onu yok etmek için sabırsızlanıyordum. Anna'nın kolyesi için abim onu alt etmişti. Şimdi kendini kanıtlama sırası bendeydi. '' Adyali oklarınla şova hazır mısın?'' dedim gülümseyerek. Her avcı gibi o da bu konuda mükemmeldi. Aslında şu anda yanımda olan herkes çok iyi savaşıyordu. Başımıza bir şey gelmeyeceğine neredeyse emindim. Ama ne olur ne olmaz diye Demeter kızlarından yardımcı olabilecek otları almayı da ihmal etmemiştim. '' Hemde fazlasıyla.'' dedi gülümseyerek. Benim gibi maceraperest arkadaşlarım olduğu için oldukça şanslıydım. Kendi kendimize tatil vermiş, Labirent'te eğlenceye gidiyorduk. Bu arada arkama bakınca gittikçe kalabalıklaştığımızı gördüm. Herkes kendi arasında bir şeyler konuşurken Labirent'in girişine vardık... |
| | | Jason Parker Afrodit'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 101 Kayıt tarihi : 27/11/10
| Konu: Geri: Macera Peşinde. C.tesi Ara. 18, 2010 5:08 am | |
| Bugün hava karlıydı.Bu havalar çok hoşuma gidiyordu.Beni mutlu hissettiriyordu.Klübemin içinde hızlı hızlı kışlıklarımı giydim ve dışarı fırladım.Neredeyse bütün kamp dışarıdaydı.Kamp çok güzel görünüyordu.Ardından arkadaşlarımı aradım fakat hiçbiri ortalıkta yoktu.Ardından tek başıma kartopu yapmaya başladım.Kardan adamı bitirdikten sonra canım sıkıldı ve kübeme dönmeye karar verdim.Klübeme doğru yol almaya başladım.Tam klübemin yanına gelmiştim ki biraz canavarla uğraşmanın iyi olacağı aklıma geldi.Peki nerede canavar avlayacaktım.Sonra aklıma Labirent geldi.Bu tek başıma yapabileceğim bir iş değildi.Fakat benim gibi bir kaç kişininde oraya gitmiş olacağını tahmin edip.Labirent'in girişine doğru yol almaya başladım.Kamp beyaza büründüğü için kamp bana daha da güzel görünmüştü.Ardından Labirent'in girişine doğru ilerlerken bir kalabalık gördüm ve bu kalabalığın başında Amanda vardı.Hemen yanına doğru ilerledim.Amanda'nın omzuna elimi koydum ve Amanda arkasını dönüp: ''Ne var?!!'' dedi.Biraz sert tepki vermişti.Galiba bugün tersinden kalkmıştı.Ardından benim olduğumu görünce: ''Aaa Jason sen miydin?Özür dilerim bağırdığım için, bilirsin her zamanki halim.'' dedi.Evet her zamanki hali gibiydi.Çok asabi birisi olsa bile, çok iyi bir melezdi Amanda.Hemen Amanda'ya neden burda bu kadar kalabalığın olduğunu sordum: ''Burda bu kalabalığın ne işi var?''.Amanda hemen soruma yanıt verdi: ''Bu kalabalık Labirent'te canavar avlanmak için burada, ya sen burada ne arıyorsun?'' dedi.Onlar da benim gibi Labirent'e canavar avlamaya gidiyorlardı.Ardından Amanda'nın sorusuna cevap verdim: ''Kardan adam yapmaktan canım sıkıldı ve bende Labirent'e canavar avlamaya karar verdim.'' dedim.Amanda sözümü bitirir bitirmez konuşmaya başladı: ''Gel o zaman sende bize katılda şu canavarlara günlerini gösterelim'' dedi ve Labirent'e doğru yol almaya devam ettik... | |
| | | Ayleyda Laurana Falls Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 647 Kayıt tarihi : 15/10/10
| Konu: Geri: Macera Peşinde. C.tesi Ara. 18, 2010 5:25 am | |
| Labirentin girişindeydik.Herkesin içini kemiren bir şeyler olsa da macera gözümüzü kör etmişti.Özellikle de Amanda çok hırslı görünüyordu.Neden labirente bu kadar girmek istediğini anlayamamıştım.Ama daha sonra bu düşünceyi kafamdan attım.Labirentte oldukça dikkatli olmalıydık.Tuzaklar hiç beklemediğimiz bir anda bizi bulabilirdi.Bir anlığına girip girmemek konusunda tereddüt ettim.Buradan kaçıp doğruca kulübeme gidip orada güvende olabilirdim ama şu her zaman başımı derde sokan merakım yine devreye girmişti.Labirentle ilgili efsaneleri ve de hikayeleri hep dinlemişimdir ama hiç içeri girmemiştim.Benim için unutulmaz bir tecrübe olacaktı.Tabii geri dönebilirsek!Daha sonra çok abarttığımı fark ettim.Ne olabilirdi ki?"Hazır mısınız?"bu ses Amanda'ya aitti.Hepimiz evet anlamında başımızı salladık.Adyali okuna sarılmıştı.Reneé,içeri ilk adım atanımız oldu.Bir anda bir rüzgar esti ve bu yüzden yüzümüzü kolumuzla kapattık.Ben önden her yeri süzerek ilerliyordum.İlk önce yolu bulmak o kadar zor değildi ve ilginç bir şekilde etraf çok sessizdi ve herkes sessizlik yüzünden gergindi.En sonunda yolumuza iki tane giriş çıktı.Genellikle girişlerin biri çıkmaz yol,diğeri ise devam eden yollardandı ama bu durumda iki yol da devam ediyor gibiydi.Hangi yoldan gideceğimize karar veremiyorduk."Hangi yoldan gidiyoruz?"diye sordu Alex.Herkes birbirine baktı."Biri karar vermeli."dedi Adyali.Eliesha bana baktı ve: "Sen,Hermes'in kızısın.O,yolcuların da tanrısı değil mi?"dedi."Yani?"diye sordum.Aslında ne demek istediğini anlamıştım ama bu benim yolu bulabileceğim anlamına gelmezdi.Eliesha gözlerini devirdi."Yani,en mantıklısı yolu senin göstermen."dedi beklentili bir şekilde.Zor bir durumda kalmıştım.Sol tarafta dar bir yol vardı.Sağdaki ise genişti.Ama içimden bir ses soldan gitmemizi söylüyordu,öte yandan sağ taraftan gidersek canavarlarla savaşmamız daha rahat olacaktı.En sonunda kararımı verdim."Soldan gidelim."dedim.Herkes bana baktı ama sonra nedense hiç şikayet etmeden yoldan ilerlemeye başladılar. | |
| | | Mitchie Carter Demeter'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 492 Kayıt tarihi : 18/09/10
| Konu: Geri: Macera Peşinde. Ptsi Ara. 20, 2010 4:52 am | |
| Ayleyda'nın seçimiyle beraber soldan ilerlemeye başladık. Korkuyordum ama bu macera tutkuma hiçbir zaman engel olmamıştı ve de olmayacaktı. Tabi ki hoplaya zıplaya değil ama koşarak soldan gitmeye başladık. İçimi o anda bir korku saldı, zaten karanlık yerleri hiç sevmezdim, Kıvırcık gibiydim işte, yeraltını ve mağaraları sevmiyordum. Ayleyda'nın seçimiyle soldan giderken şu anlık her şey iyi gidiyordu. Korkunç yaratıklar karşımıza çıkmamıştı, ve herkes yaşıyordu. Tam bunun sevincini yaşarken arkadan çığlık sesleri gelmeye başladı. Herkes kılıcını kuşanınca ben de bitki çıkartabileceğim bir yer aramaya başladım. Öndeki çığlık atan sanırım Anna'ydı ama olayın şokunu atlatınca hemen kılıcına sarıldı. Bu bir canavardı, insan başlıydı ama altını çıkaramadığım için hangi canavar olduğunu da anlayamıyordum. Zaten adı önemli değildi, canavar mı canavar. Ben bitki ararken elimde de kılıcım vardı, ne kadar iyi kullanmayı beceremesem de mızraktan daha iyi kullandığım kesindi. Diğerlerine dönerek sordum. "Bu canavarın adı ne?" | |
| | | Alex Nike Hephaistos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 703 Kayıt tarihi : 20/11/10
| Konu: Geri: Macera Peşinde. Ptsi Ara. 20, 2010 5:23 am | |
| "Adının önemi ne? Yok edelim!" diye bağırdım ve koşarak kılıcı beynine geçirmem ile çıkarmam bir oldu. Yerde yatıyordu yaratık. Nabzını ölçmek için boğazına doğru işaret ve orta parmağım ile dokundum. Hareket etmiyordu ve nefes almıyordu. Duyuların çalıştığı noktaya kılıcımı saplamıştım ve ölmüştü. Gülümsüyordum. Bir uzman gibi konuşmaya başladım. "Bunun ne tür olduğunu öğrenmemiz lazım. Eğer hep böyleleri varsa işimiz kolay. Ama eğer daha iyileri varsa işimiz zorlaşabilir." dedim. Anlarcasına kafalarını salladılar. Tanımadığım kişiler ile maceraya bir daha çıkmamam gerekiyordu. Biri uzaktan bakıp birşeyler fısıldadı ama anlamadım. Umursamaz tavırlar ile sağa sola bakınıyordum. Her an bir yaratık daha çıkabilirdi ve korkudan ölebilirdik. Ne kadar şom-beyinliydim. Bu yaratıkların aynısı üstümüze doğru koşuşuyordu. O kadar fazlalardı ki, bir devi yere yatırabilirlerdi. "Saldırın diyince kalkanınız ile ittirin. Şimdi siper alın!" diye bağırdım. Benden başka deneyimli yok gibi idi. Herkes siperde durdu. "Şimdi! Saldırın!" diye bağırınca üstümüze gelen yaratıkları kalkanımız ile yere düşürüp ardından silahlarımız ile işe koyulmaya başladık. Fazla uzun sürmemişti ve yaralanan olmamıştı. Herkes güçlü bir bedene ve savunmaya sahipti. Gülümseyip etrafa bakmaya başladım. Karnı yarılmış ve organları etrafa saçılmış bir yaratığı gören bir kız kusmaya başladı. Etrafta meraklı bakışları görünce "Kussun. Daha iyi. En azından rahatlar." dedim. Biraz sonra kusmayı durdurdu. Yol dönemecine gelmiştik. 3 yol vardı. Hislerime güveniyordum. Bir kız tam yolu söyliycekken "Ortadan gidelim. Orada beni deminden beri çeken birşey var ama, neyse." dedim. Herkes onaylarcasına kafasını salladı ve ağır adımlar ile yürümeye devam ettik. | |
| | | | Macera Peşinde. | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|