Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Arthur Murray

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Arthur Murray

Arthur Murray


Mesaj Sayısı : 29
Kayıt tarihi : 11/12/10

Arthur Murray Empty
MesajKonu: Arthur Murray   Arthur Murray Icon_minitimeC.tesi Ara. 11, 2010 10:13 am


Bugün ev çok sessizdi.Annemin hergün bir misafiri olurdu.Genellikle ev boş olmazdı.Fakat bugün kimse yoktu.Yine sıkılıyordum.Odamda yatağıma uzanmış boş boş tavana bakıyordum.Derin düşüncelere dalmıştım.Yatağımda doğruldum ve derin bir nefes alıp verdim.Ardından bir of çekip elimi yüzümü yıkamaya gittim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dolabıma yönelik genellikle giydiğim mavi gömleğimi ve siyah kot pantolonumu giydim.Ardından evdeki merdivenlerden hızlıca aşağıya inip dışarıya çıktım.Anneme haber vermemiştim.Annem, büyük ihtimalle arkadaşım Marcus'un evine gittiğimi düşünecektir.Böyle durumlarda oraya gittiğimi sanar.Çünkü vaktimin çoğunu orada geçiririm.



Bugün sahilde gezmek istiyordum.Her insan gibi benimde yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.Sahilde temiz bir yer bulup kıyafetlerimle yere uzandım.Ardından güneşin batışını izlemeye başladım.Çok geçmeden güneş battı ve
üstümü başımı temizleyip tekrar yürümeye başladım.Hava kararmıştı fakat ben eve gitmeyecektim.İçimi garip bir duygu kaplamıştı.Daha önce hiç böyle hissetmemiştim derken arkamdan bir ses geldi:

''Arthur, heyy, bu saatte burada ne arıyorsun?'' dedi.Bu kişi en yakın ve tek arkadaşım Marcus'tu.Bana burada ne işim olduğunu soruyordu ama asıl onun burada ne işi vardı.İşte Marcus böyle garip bir kişiydi.Sürekli beni korumaya çalışırdı.Tabiiki bende onu korumaya çalışırdım.Ona:

''Marcus, biraz yalnız kalmak istemiştim, asıl sen burada ne arıyorsun?'' dedim.Marcus yine beni aramaya çıkmıştı galiba.Her haliyle öyle görünüyordu.Aslında çok iyi bir kişiydi ama bazen sıkıcıda olabiliyordu.Ardından bana:

''Şimdi bunları konuşacak vakit yok burada olmaman lazım, Ah Lanet Olsun hemen buradan gitmemiz gerek, annen bizi arabada bekliyor, hadi çabuk peşimden gel'' dedi.Bu da ne demekti şimdi.Bana ne demişti ya da ne demeye çalışmıştı.Hemen onun peşinden gittim ve annemin eski model arabasına atladım.Bu arabaya Hudson ismini vermiştim.Çok hoş bir arabaydı.Ama biraz hurdaydı.Arabaya atlar atlamaz annem gaza bastı ve doğruca evden uzaklaşmaya başladık.Yolda dayanamayıp onlara:

''Bu da ne demek şimdi, nereye gidiyoruz biriniz konuşun hadi!'' dedim.Biraz kaba olmuştu.Anneme daha önce hiç böyle sert konuşmamıştım.Fakat şu anda bunu düşünecek durumda değildim.Marcus bana:

''Şimdi sakin ol Arthur, sana her şeyi anlatacağım'' dedi.Anlatacağı şeyi dört gözle bekliyordum.Ona:

''Ne anlatacaksan hemen anlat yoksa çıldıracağım'' dedim.Gerçekten de çldıracak durumdaydım.Marcus hemen anlatmaya başladı:

''Evinize sen evden çıktıktan sonra bir minotor saldırdı.Evi hemen boşaltmak zorunda kaldık ve seni saatlerce aradık, seni şükürler olsun ki bulduk, şimdi çok seveceğin bir yere gidiyoruz'' dedi.Minotor mu?Çok seveceğim mi?Uzun bir süre sonra ıssız bir tepeye geldik.Çevreden binbir türlü canavarın sesleri yükseliyordu.Ardından bir yerde durduk arabadan indiğimde karşımda ki tabelada ''MELEZ KAMPI'' yazıyordu.Annem:

''Sen beni hiç merak etme Arthur, benim kalacak yerim var senin yeni evin artık burası''
dedi.Bu da ne demekdi ki şimdi?Marcus:

''Arthur burası Melez Kampı burası artık senin yeni evin gel benimle''
dedi.Ardından anneme sarılıp Marcus'la tepeden aşağıya doğru yürümeye başladık.Tepeden aşağıya indiğmizde karşımda çok güzel bir manzara duruyordu.Bu manzara karşısında ağzım açık bekliyordum.Herhalde ordan birisi beni görürse beni aptal birisi sanacaktır diye düşündüm içimden.Marcus:

''İşte...''
dedi.O pekde hayran olmuşa benzemiyordu.Onun daha öncede burada yaşadığı bakışlarından belliydi.Çok kararl bakıyordu.Ona:

''Vayy canına!!'' dedim.O anki suratımdaki ifadeyi görmek isterdim.Eminim ki çok komik görünüyordum.Sonra kampın içine doğru yürümeye başladık.Bir voleybol sahası vardı.İçinde keçi sakallı ve keçi toynaklı birileri oynuyordu.Bunu görünce çok şaşırmamıştım.Çünkü Marcus kampa girdiğimizde ayaklarını çıkarmıştı.Kıllı keçi ayakları onda çok komik duruyordu.Boynuzlarıda daha yeni çıkıyordu.İçimden galiba büyüme zamanında diye tahmin ettim.Benim ergenlik çağımda olduğum gibi.Ardından Bir eve doğru ilerledik.Evin verandasında bir adam duruyordu galiba sakattı.Sandalyesine oturmuş bir içeçek yudumluyordu.Yanına gittiğimizde:

''Hoşgeldin Arthur'' dedi.İsmimide nerden biliyordu acaba?Bende ona ismini sorarcasına:


''Merhaba Bayy ...?''
dedim.Sanırım bu kamptan o sorumluydu.Çünkü çok bilge birisi gibi duruyordu.Ardından bana:

''Bay Carter fakat sen bana Carter diyebilirsin, çünkü kamptakiler bana böyle hitap ederler'' dedi.Demek ismi Carter'dı.Ben onun ismini Antik Yunanca bir şeyler olacağını sanmıştım.Fakat ismi günümüz ismilerindendi.Ardından ona:

''Ben neden burdayım Bay Carter yani Carter?'' dedim.Bu soruma gülümsedi ve konuşmaya başladı:

''Gel otur!'' dedi.Ardından konuşmaya başladı.Bana bir melez olduğumu ve buranın bir Melez Kampı olduğunu.Buranın güç sınırları olduğunu ve buraya hiç bir canavarın biz izin vermediğimiz sürece giremeyeceğini söyledi.Ardından benim babamın bir Tanrı olduğunu söyledi.İşte buna çok şaşırmıştım.Babamın ben doğmadan önce öldüğünü sanıyordum ama öyle değildi.Babam hala yaşıyordu ve bir ölümsüzdü.Sonra benim Hermes klübesinde kalacağımı ve babamın beni çocuğu olduğumu kabullenene kadar orda kalacağımı söyledi.Hermes klübesi acaba nasıl bir yerdi?acaba beni nasıl karşılayacaklardı?Bana nasıl davranacaklardı?Bu soruların cevabını zamanla öğrenecektim.Fakat aklımda bir soru daha vardı ki bu en önemli soruydu.Benim babam kimdi?Marcus bana:

''Hadi gel seni Hermes Klübesi'ne götüreyimde yeni kşübe arkadaşlarınla tanış, onlarla iyi anlaşmaya bak çünkü senin baban Hermes'te olabilir.'' dedi.Marcus sözünü bitirdiği anda Bay Carter:


''Arthur kendine dikkat et yemekte görüşürüz'' dedi.Ardından Marcus'la geçici klübeme doğru ilerlemeye başladık...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Arthur Murray Empty
MesajKonu: Geri: Arthur Murray   Arthur Murray Icon_minitimePaz Ara. 12, 2010 4:37 am

Rp puanı: 80.


/Admin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
 
Arthur Murray
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Arthur Murray#2
» Arthur Codes RP
» Arthur ve ben
» Arthur Knight
» Arthur Dragomir

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: